HASSA AĞZI İNCELEMESİ

 

HASSA AĞZI İNCELEMESİ
(İNCELEME - METİNLER - SÖZLÜK)
 
Hazırlayan
Ahmet HAŞİMİ
 
GİRİŞ
 
 
     Araştırmamızın konusunu teşkil eden Hassa yerleşme merkezi Akdeniz bölgesinin Adana bölümünde Amanos dağlarının hemen doğusunda ve Hatay- Maraş çöküntü hendeği içerisinde ve onun kuzey batısında    yer almaktadır. Hatay iline bağlı olan bu yerleşme merkezinin bulunduğu saha Güneydoğu Toros yaylalarının önünde Suriye platformuna doğru giderek alçalan ve yeryüzü şekilleri bakımından yeknesaklığı ile dikkati çeken stepik platolar alanı ile aynı zamanda nemli dağlık bir sahayla Suriye-Arabistan çölünün kuzeye doğru sokulmuş kısımları yakınında bir geçiş alanı    olduğu gibi “Verimli   Hilâl”in kuzeye en çok sokulduğu   kesimdedir.
 
     Bu bölge aynı zamanda bütün tarih boyunca gerek kendi içinde birtakım küçük devletleri birbirine ve gerekse bunları daha uzaktaki ülkelere bağlayan yolların doğal güzergâhı olmuş; bu yollar boyunca toplumlar ya birbirleriyle barış içinde, ticaret yaparak ya da savaşarak kültür alışverişinde bulunmuşlardır. Yine bu alan komşusu Güneydoğu Anadolu bölgesi gibi milâttan binlerce yıl önce gelişen büyük uygarlıkları ve özellikle verimli alanları ile dikkati çekmektedir. 
   
     Hassa yöresi doğal ortam ve kültürel çevre bakımından da   bir düğüm noktası durumundadır. Bu yerleşmenin de bulunduğu mevki ve   genelde Hatay-Maraş çöküntü Hendeği, yer şekilleri, iklim, toprak ve su kaynakları bakımından insanların yerleşmesi ve bu bölgenin nüfus artışı için oldukça elverişli şartları arz etmektedir. Gerçekten de Hassa yöresi tarihin en eski zamanlarından itibaren insan topluluklarının dikkatini çekmiş fiziki coğrafya şartları yanında iktisadi ve sosyal şartların da yerleşme bakımından arz ettiği elverişli durum, bu bölgenin tarihin en eski zamanlarından beri birtakım yerleşme merkezlerinin odak noktası olmasını sağlamıştır.
 
     Etiler, Asurlular, Persler, Makedonyalılar, Grekler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Memlûklar, Osmanlılar ve hattâ Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa idaresindeki Mısır kuvvetleri, hep aynı sebeplerle   Adana ovalarına, Hatay-Maraş çöküntü Hendeği ve bu arada Hassa yöresine girmişler ve bu bölgede tutunmaya çalışmışlardır.
 
     Araştırmamıza konu teşkil eden yerleşme merkezinin bulunduğu sahaya 1042’den   itibaren başlayan Türk akınları, 1071 Malazgirt savaşından sonra kesafet kazanmıştır. Haçlıların bölgeye doğru sokulmalarıyla Ermeni nüfuz sahası komşu bölgeleri de içine almak üzere artmıştır (1095). 1274-1275 yıllarında Mısır Memlûklarının bu bölgeye gelmeleri ve hâkimiyetlerini sağlamak için yaptıkları gayretler ile, artan Ermeni nüfuzu inkıtaa uğramış; ve 1336 yılında Memlûklar tamamen bölgeyi hâkimiyetleri altına almışlardır.2 
     Moğol istilası Anadolu’ya Horasan ve Azerbaycan’dan pek çok Türkmen’in gelmesine sebep oldu. Moğollara tâbi olmak istemeyen Türkmenlerin bir kısmı Memlûk devletine sığınmıştır. Memlûk devrinde, Güneydoğu Anadolu’nun batı parçasında ve Kuzey Suriye’de gayet kesif bir halde bulunan bu Türkmenler, yüzyıllar boyunca bitmez tükenmez bir kaynak olarak mühim siyasî ve iskân faaliyetlerinde bulunmuşlardır.              
 
     Suriye Selçukluları, Anadolu Selçukluları ve Zülkadriye Beyliğinin idaresinden sonra bölge Osmanlı İmparatorluğunun idaresine geçmiş olup, merkezi Maraş’ta bulunan Zülkadriye Eyaleti’ne bağlanmıştır. Bundan sonra bölgede iktisadi faaliyetlerin geliştirilmesine çalışılmıştır. 
 
     Kanunî Sultan Süleyman döneminde ekonomik ve sosyal kalkınma gayretleri devam etmiş. Kanunî dönemini takiben gerek teşkilat sistemindeki bozukluklar ve gerekse buna bağlı olarak da haksızlıklar ve huzursuzluklar      olmuş ve anarşi dolu günler başlamıştır. 16. yüzyılın sonlarında başlayarak 17. yüzyılda da uzun bir zaman devam eden Celalî ve Saruca Sekban hareketleri Hassa’nın bulunduğu bölgede de tesirini hemen göstermiş. Anarşist bir nitelik taşıyan bu sosyal hareketlerle yerleşik düzene geçmiş olan aşiretlerin yerleşme yerlerinde de etkisini kısa zamanda göstererek, ayaklanmalar meydana gelmiştir. Kendilerini bu hareketlere karşı koruyamayan köylerin ekinlikleri tahrip edilmiş ve sâkinleri çevreye dağılmışlardır. Bu sebeple Hassa yöresindeki köy ve ekinlikler tamamen ortadan kalkmış ve buralardaki topraklar asırlarca ekilmeyerek boş kalmıştır.
 
     19. asır başından itibaren sosyal çalkantılar had safhayı bulmuştur. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğunun   iskan ve ıslah hareketleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu arada Hassa yöresinde Hacılar, Tiyek ve Akbez nahiyeleri halkları da aşiret beylerinin durumuna göre hareket ediyorlardı. Huzursuzluk bütün bölgede hâkim durumda idi. 
 
     Bu durum 1865-1866 yıllarında yürütülen ve konar-göçer aşiretlerin yerleştirilmelerinin başarıldığı, devlet idaresinin yeniden tesis edildiği bir ıslahat ve iskân harekâtı olan Fırka-i İslahiye’nin bölgeye gelişine kadar böylece devam etti.
 
      Bu fırka harekâtında tamamen başarılı oldu. Konar- göçer aşiretler yerleştirildi, devlet idaresi yeniden tesis edildi.
    
     İncesu mevkiinde ordu kuruldu. Hacılar, Tiyek ve Akbez nahiyeleri beyleri ve ağaları buraya gelip tâbi oldular.     
    
     Burada hemen bir kışla binasına ve Hacılar, Tiyek ve Akbez nahiyeleri birleştirilerek yeni teşkil olunan kaza merkezi olmak üzere kışla yanında 
birkaç yüz hânelik bir kasaba inşâsına başlandı. Ve buraya ilk önce Hassa taburları ayak basmış olduğundan Hassa    kazası diye isimlendirildi.3
 
     Fırka-i İslahiye’nin bu harekâtı Hassa tarihinin en istikrarlı dönemlerinden birisi olmuştur. Bu istikrar bir müddet devam etmiştir. Fakat 20. asrın başlarında devlet otoritesinin zayıflamasıyla birlikte görülen manzara Hassa için   hiç de iç açıcı değildir. Daha bu yıllarda Fırka-i İslahiye’nin kurduğu düzenle birlikte bıraktığı izler de silinmeye başlamıştır. Hassa için yine zulüm, cehalet ve tembellik dolu yıllar başlamıştır. 
     I. Dünya Savaşında Hassa savaş görmemişti, ama cephelerde   bu yöreden çok sayıda asker savaşlara katıldı.
 
     30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesinden sonra Hassa Fransız işgaline ve zulmüne mâruz kaldı. Bu işgale Hassa, kurmuş olduğu çete harekâtiyle karşılık verdi. 
 
     Eylül 1920’de Kırıkhan-Hassa arasında meydana gelen   Boklukaya Savaşı çetelerin zaferiyle sonuçlandı. 
 
     20 Ekim 1921 günü Türkiye ile Fransa arasında Ankara İtilafnamesi adıyla bir ön barış imzalandı. Bu barış sonrası Hassa Türkiye sınırları içinde kaldı.
 
     7 Temmuz 1939’da Hassa Gaziantep’in İslahiye ilçesinin kazası durumundayken Hatay vilayetine bağlı bir ilçe olarak   kabul edildi. 
 
     23 Temmuz 1939 günü son Fransız   kıtasının   Hatay’dan çekilmesiyle anavatana katılmış oldu.           
 
     Yörenin İklimi
 
     Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. 
    
     Yörenin Geçim Kaynağı
 
     İlçenin geçim kaynağını tarım ve hayvancılık   teşkil eder. Tarım ürünleri olarak başlıca: pamuk, buğday, üzüm, incir, zeytin, domates, kavun, fasulye yetiştirilir. “Yazı” denilen tarlaların bulunduğu yerler en önemli ekim alanını teşkil eder. Hassa, Hatay ilinde en çok üzüm yetiştirilen ilçedir. Hayvancılık olarak da genellikle kıl keçisi, koyun ve sığır   beslenmektedir.
 
     Yörenin bitki örtüsünü dağlık kesimlerin aşağılarında maki, yukarı kısımlarda ise orman teşkil eder. İlçe merkezi ve köyler ise çeşitli meyve ağaçlarıyla süslenir.  
 
 
     Yörenin İdari Yapısı
 
     Hassa merkezinin nüfusu 9.243’tür. Hassa ilçe belediyesiyle birlikte Akbez, Aktepe, Ardıçlı, Küreci ve Söğüt belediyeleri vardır. Hassa ilçesine bağlı 23 köy vardır. Etnik yapı olarak hemen tamamı Müslüman-Türk unsurundan oluşmaktadır. Yöre idari taksimat olarak büyük merkezlerden uzak göçebe ve köy hayatı yaşaması sebebiyle kültürel değerlerini büyük ölçüde korumuştur.
 
     Yörede Eğitim ve Öğretim
 
     İlçe merkezinde 4 ilköğretim okulu, bir düz lise, bir imam-hatip lisesi, eğitim öğretime devam etmektedir. Son yıllarda   ilçe kütüphanesi de hizmet vermeye başlamıştır. Ayrıca halk eğitim müdürlüğünün düzenlemiş olduğu dikiş-nakış kursları da devam etmektedir.
     İlçe merkezi Antakya’ya 76, Gaziantep’e de 113 km. uzaklıktadır.                
 
     Yörenin Etnik Yapısı    
 
     Tarih çağları boyunca Hititler, Makedonyalılar, Asurlular, Persler, Grekler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Memlûklular ilçenin bulunduğu topraklara hükmetmişlerdir.
 
      Bu sahaya 1042’den itibaren başlayan Türk akınları, 1071 Malazgirt savaşından sonra kesafet kazanmıştır. 1336 yılında Memlûklular bölgeyi tamamen hâkimiyetleri altına almışlar, Suriye ve Anadolu Selçukluları, Zülkadriye Beyliği hâkimiyetlerinden sonra Osmanlı İmparatorluğunun Zülkadriye Beyliğini ortadan kaldırmasıyla Osmanlı topraklarına katılmıştır.  
 
     Yöreye yerleşen Türkmenlerden Dulkadırlı el’inin boyları:
     1- Küreciler
     2- Dokuz, öbür adı Bışanlı boyunun Demrek ve Hacılar obaları
     3- Yuvalı
     4- Kızıllu
 
     Avşar boyunun Gündüz-oğulları ailesi. Gündüz-oğullarından ilk tanıdığımız bey, Gördü Beğ’dir (1407).   
 
     İç-il Türkmenlerinden Eymür’e tabi 9 cemaatin ( Sincarlı, Osman Kethüda, Karagözlü, Çarık, Kaçar, Dündarlı, Kara Avşarlı, Keçeli Avşarı, Torun, Kayalı) buradan kaldırılarak, urban baskınlarına karşı korumak üzere Amik Gölü civarındaki Murat Paşa derbendine ve daha kuzeyde dağ eteğindeki Saylak mevkiine iskan olunmaları emredildi.  
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
     I. SES BİLGİSİ
 
     1.1.1.   ÜNLÜLER
 
     Hassa Ağzında, yazı dilimizde bulunan a, ı, o, u, e, i, ö, ü, temel ünlülerinin   yanında,    ā, â, ē, ê, é, ī, î, ō, ó, ŏ, ū, ǖ, ünlüleri de vardır.
 
     Temel ünlülerden farklı olan bu   ünlüler   yabancı kelimelerde, ağız etkisiyle    veya konuşan kişilerin özel durumlarına bağlı etkiler altında oluşmuş ve boğumlanma nitelikleri değişmiş ünlülerdir.
 
     ā Ünlüsü
 
     ā ünlüsü normal a   ünlüsünden daha uzun olan bir ünlüdür. Hece kaynaşması, ses düşmesi sonucu ortaya çıkar. Ayrıca bazı Arapça asıllı kelimelerin de kullanılışında görülür. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde oldukça sık rastlanmaktadır.
 
     dāñ “dağın” (11-87), helās “halas” (3-21), ācı “ağacı” (11-95), çālarıñdan “çağlarından” (8-1), şikād “şikâyet” (9-20), yān “yeğen” (10-9), vallā “vallahi” (1/16), gerā “gereği” (3/46), sā “sana” (3/8), sālammış “sağlammış” (4/10), āzından “ağzından” (8/166), bāler “beyler” (8/166), toblasāz “toplasanız” (8/160)
 
     â    Ünlüsü
 
     Normal a ünlüsünden daha ince bir ünlüdür. Ses düşmesi ve bazı ünsüzlerin yanındaki   ünlüleri inceltme özelliğine sahip olmalarından ortaya çıkan bir durumdur.
 
     kâda “kâğıda” (1-22), niâbsalar “ne yapsalar” (8-198),    biâñ “beyin” (8-197),   diâlig “değiliz” (9-23), tiâbi “tabii” (10-27), ahlân “ahlâkın” (3/12), dâb “değip” (8/180), kâfirler “kâfirler” (9/7), diyâl “değil” (9/12), siâbi “sahibi” (4/17)
  
     é Ünlüsü
 
     Kapalı e’dir.     Bu sese derlediğimiz metinlerde, bilhassa ilk    hecede, sık   rastlanmaktadır.
 
     béş “beş” (1-6), géder “gider” (1-24), şié “şeyi” (8-84), é “eh” (9-3), yérdig “yerdik” (11-31), éyîdim “iyiydim” (3/79), héç “hiç” (8/169), bél “bel” (11/61), téz “tez” (7/74), yéter “yeter” (3/43)
 
     ê ünlüsü
 
     Kapalı ve uzun e’dir.   Eski ve Orta Türkçede rastladığımız kapalı e y’nin düşmesiyle ortaya çıkan ikame uzunluğu da üzerine almıştır.
 
     zêtin “zeytin” (5/12)
 
     ē Ünlüsü
 
     Normal e ünlüsünden daha uzun olan bir ünlüdür.   Derlediğimiz metinlerde bazı seslenme edatlarında ve ses düşmesi sonucu    ortaya   çıkar.
 
     hēle “nasıl” (1-54), hē “evet” (1-37),  ötiē “öteye” (3-85), mēlud “mevlid” (7-14), hēliemiş “nasılmış” (7/105)
 
     ī Ünlüsü
 
     Normal ı ünlüsünden daha uzun bir ünlüdür. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde genellikle hece düşmesi sonucu ortaya çıktığı görülmektedir.
 
     géddīmızınan “gitmemizle” (9-22), bizīn “bizimkini” (1-2), balī “balığı” (1-46), şindīmı “şimdiki gibi” (3-22), çīrmış “çağırmış” (3-41), gédīm “gitmişim” (7-95), ırahmadlī “rahmetliği” (4/9), gelīdı “gelmişti” (4/42), bizīler “bizimkiler” (11/67), ulaşamadī “ulaşamadığı” (11/71)
 
     î Ünlüsü
 
     Normal i ünlüsünden daha   uzun bir ünlüdür. Yani boğumlanma süresi daha uzundur. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde oldukça sık rastladığımız bir ünlü çeşididir. Daha   çok hece kaynaşması, ses düşmesi sebebiyle ortaya çıkar. Bir de konuşanın özelliğine göre değişir.
 
     bakîm “bakayım” (1-19), yālî “yağlıyı” (3-90), mekinîe “makineye” (4-54), érmenîdi “Ermeni idi” (5-21), tanîciñ “tanıyacaksın” (6-167), everdîm “everdim, evlendirdim” (11-38), gimîg “gibiyiz” (4/26)
 
     ō Ünlüsü
 
     Normal boğumlanma süresinden daha uzun olan bu ses, yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ses düşmesi,  hece kaynaşması ve konuşan kişinin özelliği etkisiyle    ortaya çıkar.
 
     dōlu “dolu, çok” (7-95), çōdu   “çoktu” (11-88), sōra “sonra” (10-12), Dōbayazıd’da “Doğubayezıt’ta” (1-49), dōr “diyor” (2-3), ōlan “oğlan” (3/4), ōsürüg “öksürük” (3/80), çō “çoğu” (4/31), bōn “bugün” (8/160), sōna “sonra” (8/179), gōmug “kavimiz” (11/62), yōsullanırmış “beslenirmiş” (11/69)
 
     ó Ünlüsü
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde, bu sesi, o-ö   arası bir ses olarak görmekteyiz. Pek sık rastlanılan bir sestir.
 
     dió “diyor” (1-95), pölünióġ “bölünüyoruz” (4-25),   ölió “ölüyor” (5-58), gédióġ “gidiyoruz” (6-25), göriódum “görüyordum” (8-29), 
     ŏ Ünlüsü
 
     ö sesinin normal boğumlanma süresinden daha uzundur. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde fazla olmamakla beraber kullanılır. Ses düşmesi ve hece kaynaşması sonucu ortaya çıkar.
     tŏbe “tövbe” (1-19), ŏle “öyle” (3-21), şŏle “şöyle” (3-86),  bŏg “büyük” (3-53),    kŏ “köy” (6-120)
 
     ū Ünlüsü
 
     u sesinin normal boğumlanma süresinden daha uzun   bir sestir. Ses düşmesi ve hece kaynaşması sonucu ortaya çıkar. Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde oldukça sık geçmektedir.
 
     çocūmuñ “çocuğumun” (4-57), Türglū “Türklüğü” (5-25), gördūñ -“gördüğün”(7-16), oldūm “olduğum” (7-73), ūrun “uğrun, gizli” (8-65), Ġurtolū’na “Kurtoluğu’na” (11-92), dūn “düğün” (4/15), murdlūñ “murtluğun, mersinliğin” (4/14) 
 
      ǖ Ünlüsü
 
     Normal boğumlanma süresinden daha uzun   olan bu ünlü, ses düşmesi ve hece yutumu ve “y”nin etkisi sonucu ortaya çıkar.
 
     oldǖse “olduysa” (5-50), sǖe “suya” (6-23), ikǖz “iki yüz” (6-160), dǖne de “dünya da” (7-107), tümücǖ “hepsi” (8-55), dǖne “dünya” (3/32), ötǖzüne “öte yüzüne” (4/16)
 
   1.1.2. ÜNSÜZLER
 
     Derleme yaptığımız yöre ağzında yazı dilinde bulunmayan şu ünsüzler vardır: ġ, ñ
 
     ġ Ünsüzü
 
     Bir   yumuşak arka damak ünsüzü olup sanki g ile söylenen bir غ sesidir. Umumiyetle “k” sesinin tonlulaşması sonucu ortaya çıkar. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde oldukça sık rastlanır.
 
     ġadından “kadından” (1-20), ġaraġola “karakola” (2-4), yoġ “yok” (3-21), Danaboruġ “Danaboruk” (5-58), ġaçmış “kaçmış” (4-33), ıradsızlıġ “rahatsızlık” (3/78), vuruġ “vurmuşlar” (8/165), gazanordu “kazanıyordu” (7/72), olaraġ “olarak” (5/22), ġabil “kabul” (5/25)
 
     ñ Ünsüzü
 
     Yumuşak damak genzel tonlu ünsüzü olan ñ’ye, Hassa ağzında oldukça sık rastlanmaktadır.
 
 
     gédiciñ “gideceksin” (1-26), alçınıñ “alçının” (1-54), baña “bana” (6-42), eñ “en” (8-10), yalıñız “yalnız” (8-38), ġocaña “kocana” (9-29), ġızañobası “Kızan Obası” (11/65), buranıñ “buranın” (5/18), çeñesinden “çenesinden” (7/104), bañġa “banka” (1/199, yeñi “yeni” (1/18), müfdünüñ “müftünün” (6/60), yabdıñız “yaptınız” (10/21) 
 
    1.2.     SES DEĞİŞMELERİ
 
     1.2.1.ÜNLÜ DEĞİŞMELERİ
           
     1.2.1.1.Kalın Ünlülerin İncelmesi           
 
     -a->-e- Değişmesi
 
     Hem Türkçe hem de yabancı kelimelerde görülür. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde örneği  bol olan bu değişme, bazen benzeşme bazen uyum değişmesi bazen de uyum bozulmasına sebep olur. 
 
     Düggen “dükkân” (1-19), cenderme “jandarma” (2-7), ālie “ağlaya” (3-22), mekinie “makineye” (4-54), mezeriñ “mezarın” (4-83),  terevi “teravih” (6/16), ezen “ezan” (6/54), teneg “tane” (8/164), tem “tam” (4/67)
 
     -a->-i- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde örneği çok az olan bu değişme gördüğümüz    kadarıyla y’nin etkisiyledir.
 
     ġocie “kocaya” (3/1)
 
     -a->-ŏ- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde tek örneğine rastladığımız bir değişmedir.
 
     bazŏrtesūnü “pazartesi günü” (1/217)
 
     -ı->-i- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde bu değişimin sebebi y’nin etkisi ve hece kaynaşması sonucu ortaya çıkar. Ayrıca    yabancı kelimelerin kullanımında da rastlamaktayız.
 
     yakió “yakıyor” (1/5), hatiri “hatırı” (3/12), Gıraci “Kır Hacı” (8/207),  
 
     -u->-ü- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde özellikle yabancı kelimelerde görülür. Türkçe kelimelerde ise y’nin etkisiyle ortaya çıkar.
 
     hüdüde “hududa” (1/87), sǖ “suyu” (5/7), hüsusi “hususi” (7/65), cösürlügde “cesurlukta” (8/189),
 
     -o->-ö- Değişmesi
           
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde y’nin etkisiyle ortaya çıkan bir değişmedir.
    
     biöl “bir yol” (1/8), yiödüg “yiyorduk” (1/114), niâpösüñüz  “ne yapıyorsunuz” (11/5), çıkiör “çıkıyor” (8/165)
 
     -u->-i- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde y’nin etkisiyle ve küçük ünlü uyumuna uyması sebebiyle ortaya çıkan bir değişikliktir. 
 
     siüñ “suyun” (1/33), ġabil “kabul” (5/25)
 
     1.2.1.2.İnce Ünlülerin Kalınlaşması
 
     -e->-a- Değişmesi
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde    örnekleri pek çoktur. Hece kaynaşması sonucu ortaya çıkar. Ayrıca bazı yabancı kelimelerin kullanımında da görülür. 
 
     yān “yeğen” (1/16), hayrad “hayret” (2/11), érmanılar “Ermeniler” (5/11), barabar “beraber” (5/10), Vaysal “Veysel” (6/7), mavzar “mavzer” (8/172), dāmiş “değmiş” (4/16)
 
     -ö->-o-,-ō - Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde özellikle uyum bozulmasına sebep olan bir değişmedir.
 
     ġoñülsüz “gönülsüz” (1/235), ōredmennig “öğretmenlik” (3/11), ōsürüg “öksürük” (3/80), Omar “Ömer” (8/4), bōründā “böğründeki” (1/19)
 
     -i->-a- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender rastlanan bir değişmedir. 
 
     daşnan “taş ile” (5/22), zahar kı “zahir ki” (11/30)
 
     -i->-ı- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde oldukça sık görülen bir değişikliktir.   Bu duruma büyük ünlü uyumunun ve vurgunun sebep olduğunu düşünüyoruz. Bu değişme uyum bozulmasına da sebep olur.
 
 
     yanı “yani” (1/17), ırahmadlıġ “rahmetli” (3/7), ġabır “kabir” (4/11), bizī “bizimki” (6/33), vātıñız “vaktiniz” (7/9), şindikī mı “şimdiki gibi” (8/20), gelmissīz “gelmişsiniz” (9/1)
 
     -i->-u- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir. Büyük ünlü uyumu sebebiyle ortaya çıkar.
 
     huzulu “ fuzuli” (1/16), uçun “için” (1/20), cuara “sigara” (1/52)
 
     -ü->-u-,-ū- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde oldukça sık rastladığımız   bir değişimdir. Hece düşmesi,  ünlü uyumu   ve “y” ve “ğ”nin düşmesiyle ortaya çıkar.
 
     siüñ “suyun” (1/33), bölūñ “bölüğün” (1/63), duşmancılanmış “düşman sahibi olmuş” (4/16), ördūñ “ördüğün” (6/28), düşūse “düşmüşse” (7/44), göşdūmüz “göçtüğümüz” (4/55),     nūsüg “yüzük” (bu örnek metin dışı olarak alınmıştır.)
 
     -ö->-ū- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az rastladığımız bir değişmedir. Hece düşmesi sonucu ortaya çıkar.
 
     ūnde “önünde” (4/67)
 
     1.2.1.3. Düz Ünlülerin Yuvarlaklaşması
 
     -a->-o- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir değişmedir. Değişmede “f” sesinin dudak sesi olmasının etkili olduğunu düşünüyoruz.
 
     foturada “faturada” (1/9), sofurda “sahurda” (8/61), 
 
     -a > -u
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir değişmedir.
   
     oluncu “olunca” (8/164)
 
     -e->-ö- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde genellikle  yabancı kelimelerde görülür.
 
     dövled “devlet” (1/37), cömād “cemaat” (6/97), cösürlügde “cesurlukta” (8/184)
     -i->-u- Değişmesi
 
     Daha çok burun ünsüzlerinin etkisi, gerileyici ünlü benzeşmesinin ve v dudak ünsüzünün sebep olduğunu düşünüyoruz.
 
     ġaza mıdur “kaza mıdır” (2/3), na uçun “ne için” (3/67), ġōmuġ “kavimiz” (11/62)
 
     -i->-ü- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir. “b”nin etkisiyle yuvarlaklaşma olduğunu düşünüyoruz.
 
     bürgün “birgün” (3/42)
 
     1.2.1.4. Yuvarlak Ünlülerin Düzleşmesi
 
     -ö->-é-   Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde bir örnekte rastladığımız bir değişmedir.
        
     çézilmedi  “çözülmedi” (1/247)
 
     -o->-a Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde bir örnekte rastladığımız bir değişmedir. Türkçeleştirme söz konusudur.
 
     bıranşid “bronşit” (3/2)
 
     -u->-ı- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde oldukça fazla rastladığımız bir değişmedir. Bu değişmeyle küçük ünlü uyumuna uyum sağlanır.
 
     namıssız “namussuz” (1/7), çavış “çavuş” (1/60), yavrım   “yavrum” (3/54), Ġaratavıġ “Karatavuk” (6/1), yāmır “yağmur” (7/20), abıġad “avukat” (11/28), yamılmam “yamulmam” (2/23)
 
     -ü->-i- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az   sayıda rastladığımız bir değişmedir.  
 
     görióñ “görüyorsun” (3/38), minafıġ “münafık” (6/29), sivarîdim “süvari idim” (10/29)
 
     1.2.1.5. Geniş Ünlülerin Daralması
 
     -a->-ı- Değişmesi
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir. 
 
     atıncıg “atınca” (1/72)
 
     -a->-i- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde bazı ünsüzlerin etrafındaki ünlüleri inceltme etkisine dayanır.
 
     Ġalie mılie “kaleye maleye” (1/90), yaymie “yaymaya” (11/7), yaylie “yaylaya” (3/38)
 
     -e->-u- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde tek örneğine rastladığımız bir değişmedir.
 
     İsgendurun “İskenderun” (11/46)
 
     -a->-u- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişikliktir.  
 
     duruncu “durunca” (1/90), Musdug “Mustafa” (11/68), 
 
     -e->-é- Değişmesi
 
     Eski ve O.T.’de ve hâlâ bazı Anadolu ağızlarında kimi kelimelerin ilk hecelerinde bulunur.1 Hassa ağzında da bu değişmeye oldukça sık rastlamaktayız
 
     géder “gider” (1/24),    béslieci “besleyici” (11/8), şéy “şey” (8/11), déller “derler” (3/29)
    
     -e- > -ê- Değişmesi
 
     Eski   ve Orta Türkçeye ait bir özellik olan e>é değişmesi, yöremiz ağzında bazen   y’nin düşmesini de üstlenerek ê şekline dönmüştür.  
 
     zêtinnig “zeytinlik” (5/12),
 
     -e->-i- Değişmesi
 
     bölgie “bölgeye” (1/39), gelincig “gelince” (1/106), bahcie “bahçeye” (3/79), herkiş “herkes” (4/50), bislien “besleyen” (9/26), görügmie “görünmeye” (8/163),
 
     -o->-ı    Değişmesi
 
     mılla “molla” (3/31)
 
     -o->-u- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde   rastlanılan bir değişme olup daha ziyade küçük ünlü   uyumunun sağlanması nedeniyle olan bir değişmedir. Türkçeleştirme söz konusudur.
          
     foturaf “fotoğraf” (1/250), buynuzun “boynozunu” (3/44), dogdur “doktor” (8/32), nugsanını “noksanını” (6/94)
 
     -o->-i- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender rastlanan bir değişmedir.
 
     şifor “şoför”    ( bu örnek metin dışından alınmıştır.)
 
     -ö->-i- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde çok az görülen bir değişmedir. Küçük ve büyük ünlü uyumunun bozulmasına sebep olmuştur. 
 
     Siodden “Söğütten” (4/31)
 
     1.2.1.6.   Dar Ünlülerin Genişlemesi
 
     -a->-o- Değişmesi
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
 
     ġōmuġ “kavimiz” (11/62)
 
      -e->-o- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir. Sebebi Türkçeleştirmedir.
 
     metirōda “metrede” (6/54), coab “cevab” (9/28), 
 
     perdōsü “ pardesü” (Bu örnek metin dışından alınmıştır.)
    
     -i- > -é- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzında çokça rastladığımız bir değişmedir. Daha çok ilk hecede rastlanır.
 
     géddig    “gittik”   (1/19), énellermiş “inerlermiş” (3/36), Hécaz’a “Hicaz’a”(8/80), éyi “iyi” (7/3), héç “hiç” (8/7)
 
 
 
     -i->-e- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
 
     neçe “nice” (3/95), meresciler “mirasçılar” (11/26),   gene “yine” (3/15)
 
 
     -u->-a- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
 
     Mahammed “Muhammet” (5/16)
 
     -u->-o- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzında sıkça görülen bir değişmedir. Daha çok ilk hecede görülen bir değişmedir.
 
     şordan   “şu aradan” (1/18), yokarı “yukarı” (1/106), şo   “şu” (3/35), osandım “usandım” (7/104), yaho “yahu” (6/34)
  
      -e->-ü- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az rastladığımız bir değişmedir.
 
     dönücüm “döneceğim” (1/80)
 
     -ü->-o- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde çok az görülen bir değişmedir.
 
     buon “bu gün” (1/177)
 
     -ü->-ö- Değişmesi
    
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde daha çok ilk hecede görülen bir değişmedir.
 
     yörü “yürü” (1/158), möhim “mühim” (1/181),   böyüg “büyük” (3/6), gözel “güzel” (3/12), töremecieg “türemeceyiz” (4/8), Zöfre “Zühre” (4/77)
 
     1.2.1.7.    Ayınlı Ünlülerin Normalleşmesi
 
     Ali “Ali” (6/19),   Anteb “Antep” (5/2)
 
 
 
 
1.2.1.8. Ünlü Türemesi
 
     Dilimizde kelime başında iki ünsüz yan yana bulunmaz. Yabancı dillerden dilimize giren ve kelime başında iki ünsüzün yan yana olduğu durumlarda, araya bir ünlü alınarak kelime Türkçenin yapısına uygun hâle getirilir. Bazı kelimelerde kelime ortasında bulunan iki ünsüz de aralarına ünlü almaktadır. Bazen de “r” ile başlayan   yabancı kelimelerin başına ünlü getirilerek kelime Türkçeleştirilir.  
 
      Urusyanıñ “Rusyanın” (1/27), varımış “varmış” (3/41), İdiris “İdris” (4/5), Fıransızlar “Fransızlar” (5/11), yalıñız “yalnız” (6/32), metiro “metre” (6/54), Irabbım “Rabbim” (7/77), bıranşid “bronşit” (3/2)     
 
     1.2.2. ÜNSÜZ DEĞİŞMELERİ
 
      1.2.1. TONLULAŞMA
 
     Tonlulaşma, tonsuz ünsüzlerin kendi karşılıkları olan tonlu ünsüzlere dönüşmesi hadisesidir. Yöremiz ağzında oldukça yaygın bir değişmedir.
 
     -p->-b- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde daha çok yabancı kelimelerde aslını koruduğu görülmektedir.              
 
     ibdal “iptal” (1/54), Kibrici “Kirpici” (5/22), köbrü “köprü” (6/120), bazar “Pazar” (7/16), heb “hep” (8/11), id “it” (8/148), bişir “pişir” (3/51)
 
     -t- > -d- Değişmesi
 
     E. T.’nin son zamanlarına doğru inkişaf eden t>d değişikliği yöremiz ağzında umumiyetle d şeklindedir. Kelime başı, ortası ve sonunda rastlanır.
 
     hafda “hafta” (1/4), daşnan “taş ile” (5/22), yadsın “yatsı” (6/84), géd “git” (8/133), dadlılıġ “tatlılık” (7/107), doġ “tok” (3/15), tarafdan “taraftan” (3/35), basdım mı “bastım mı” (3/88)
 
     -k- > -g- Değişmesi
     E.T. ile Batı Türkçesi arasında görülen bir değişikliktir. Yöremiz ağzında oldukça yaygındır ve g sesi yönündedir. Kelime başı, ortası ve sonunda görülür.
 
     düggeden “dükkândan” (1/19), Türg “Türk” (5/15), segdelig “sektelik” (6/32), begliodum “bekliyordum” (8/134), fakirlig “fakirlik” (3/1), kög “kök” (3/60), yügseg “yüksek” (5/47)
 
     -k- > -ġ- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde “”arka damak “k”sının   g’li söylenişidir.” Hassa ağzında oldukça yaygın olup    kelime başı,   ortası ve sonunda  görülür.
 
     maġbuzu “makbuzu” (1/3),   ġaza “kaza” (2/3), ġızġınnıġ   “kızkınlık” (3/85), ġabine “kabine” (4/12), tobraġlarına “topraklarına” (5/15), başġa “başka” (6/141), Ġurannı “Kur’anlı” (6/4), ġumandanı “kumandanı” (8/168),      ğoyun “koyun” (9/15), aġlıñız “aklınız” (3/47), hasdalıġ “hastalık” (3/1), ġız “kız” (3/4)
 
     -ç- > -c- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde    kelime başı, ortası ve sonunda görülen bir değişmedir. 
 
     dilegce “dilekçe” (1/21), vincinen “vinçle” (1/58), cızdı “çizdi” (6/159), bahcie “bahçeye” (3/79)
 
     v- > p- Değişmesi
 
     papır   “vapur” (bu örnek metin dışından alınmıştır.)
 
     1.2.2.   TONSUZLAŞMA
 
     Tonsuzlaşma, tonlu ünsüzlerin kendi karşılıkları olan tonsuz ünsüzlere dönüşmesi hadisesidir. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde tonsuzlaşma tonlulaşma kadar yaygın değildir.
 
     b- > p- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir tonsuzlaşma olayıdır. Daha çok kelime başında görülür.
 
     palta “balta” (4/38), pölünióġ “bölünüyoruz” (4/25), pölüşdüler “bölüşdüler” (11/26)
 
     d- > t- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir örnekte rastlanmıştır. Burada kelime eski Türkçedeki şeklini koruyor olmalı.
 
     tikeniñ “dikenin” (3/87)
 
     g- > k- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde daha ziyade kelime başında görülür. Az sayıdadır. Kelimeler Oğuz Türkçesindeki gelişmenin (k->g-) dışında kalarak aslî şekillerini korumuştur.
 
     kimîg   “gibiyiz” (1/118), kömerken “gömerken”(4/9), künde “günde” (4/19)  
 
     -c- > -ç-   Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde daha çok kelime ortasında görülen bir değişmedir. Burada ‘ç’nin yanındaki sesler tonlu olmasına karşılık değişmenin olması bir aykırılaşmadır.
 
     dabança “tabanca” (1/64), diénçi “deyince”(1/133), neçe “nice” (3/95), meçbursa “mecbursa” (8/156)
 
     - v- > -f- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir değişmedir.
 
     ġufadlîmiş “kuvvetliymiş” (3/76), ġayfe “kahve” (6/26)
 
     -z- > -s- Değişmesi
     
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir tonsuzlaşma olayıdır.
 
     satı “zaten” (6/82), mesebince “mezhebince” (1/154), Arsus “Arsuz” (4/32), kökümüssüñ “kökümüzsün” (4/56) 
 
 
1.2.2.     SÜREKLİLEŞME
 
 
     Yöremiz ağzında oldukça sık rastladığımız bir ses olayı   olan süreksizleşme süreksiz ünsüzlerin (b,c,ç,d,g,ġ,k,p,t), sürekli ünsüz (f,ğ,h,j,l,m,n,r,s,ş,v,y,z) haline gelmesidir.     
 
       -k- > -h-     Değişmesi
 
       Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde Arapça asıllı bir kelimede görülmektedir.
 
     vahtıñ “vaktin” (6/75)
 
     -b- > -m-   Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde bir örnekte karşılaşılan bir değişikliktir.
 
     gimi “gibi” (1/27)
 
     -ç- > -ş- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzında oldukça sık rastladığımız bir süreklileşme hadisesidir.
 
     üş “üç” (1/7), işdima “içtima”(1/79), yamaş “yamaç” (3/61), seşdiler “seçtiler” (6/113), genşler “gençler” (7/87), ġaşdı “kaçtı” (8/130)
     1.2.4. SÜREKSİZLEŞME (SEDASIZLAŞMA)
 
     j- > c- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişikliktir. 
 
     cenderme    “jandarma” (2/7)
    
     cant “jant”, cilet “jilet”, cet “jet” (Bu örnekler metin dışından derlenmiştir.) 
 
     -h- > -g- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
 
     taġdadan “tahtadan” (1/149), mıġdar “muhtar” (6/1)
 
     -f > -b Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir örnekte rastlanmıştır.
 
     Yusub “Yusuf” (4/3)
 
     -l- > -d-   Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir   değişmedir.
 
     sesdenmedim “seslenmedim” (6/86)           
 
     1.2.5. SÜREKLİ ÜNSÜZLER ARASINDAKİ DEĞİŞMELER
 
     -g- > -y- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
 
     siyara “sigara” (1/201)
 
     f- > h- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az rastlanılan bir değişmedir.
 
     huzulu “fuzuli” (1/16)
 
     -h- > -f- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde yabancı kelimelerde sınırlı sayıda görülen bir değişmedir.
     Zöfre “Zühre” (4/77), mekruf “mekruh” (6/40)
     -h->-y- Değişmesi
 
      Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
 
     ġayfe “kahve” (6/26),
 
     -l->-n- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzında oldukça sık rastladığımız bir değişmedir. Sebebi ilerleyici ünsüz   benzeşmesidir.
 
     dinnedîm “dinlediğim” (1/30), ōredmennig “öğretmenlik” (3/11), bozġunnā “bozġunluğa” (5/53), ġızġınnıġ “kızkınlık” (3/85), zétinnig “zeytinlik” (5/11)
 
    -l->-r- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişikliktir.
 
     zaralı “zararı” (4/40), verasılı “velhasılı”
 
     m>n Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişikliktir.
 
     şindi “şimdi” (1/7), barnaġ “parmak” (1/264)                                  
 
     m>ñ Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir kelimede karşılaşılmıştır.
 
     müñkünüñüz “mümkününüz” (8/52)    
 
     n>l Değişmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender karşılaşılan bir durumdur.
 
     löbediñ “nöbetin” (1/64), miltan “mintan” (6/44)
    
     lemermek “nemlenmek” (bu örnek metin dışından alınmıştır.)
 
     n>m Değişmesi
 
     Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişikliktir. Gerileyici ünsüz benzeşmesi sonucu ortaya çıkar.
 
     ombaşı “onbaşı” (1/161),   ġayımbabası “kayınbabası” (6/89)
 
     n>ñ Değişmesi
 
     Genzel bir ünsüz olan nazal “n” ünsüzü yöre ağzında eski biçimiyle yaşamakta olup yazı dilindeki bütün biçimler normal “n” biçimindedir. “Akıcı, damak ve burun ünsüzü olan ñ sesi kelime köklerinde, ilgi halinde, iyelik ikinci şahısta ve fiil çekiminde ikinci tekil ve   çoğul şahısta bu ek E.T.’deki gibi devam etmektedir.”Yöremiz ağzında oldukça sık karşılaşılan bir ses hadisesidir. 
 
      aylīñ “aylığın” (1/8), yeñi “yeni” (1/18), bañġanıñ “bankanın” (1/19), yañlış “yanlış” (6/106), ineñ “inan” (9/4)
 
     -ş- > -s- Değişmesi
     
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az rastladığımız bir ses değişimidir.
           
     yatırmamıssıġ “yatırmamışız” (1/2), vérmissiñ(6/31)
 
     -r- > -l- Değişmesi
 
     Yöremiz ağzında oldukça sık rastladığımız bir değişme olup gerileyici ünsüz benzeşmesi sebebiyle ortaya çıkar.
 
     zamlalıllar “zamlı alırlar” (1/9), ġollarsa “koyarlarsa” (3/15), yapallarmış “yaparlarmış” (4/39), énellermiş “inerlermiş” (3/36), gédellermiş “giderlermiş”  (3/36), déllerkine “derler ki “ (3/47), satallarmış “satarlarmış” (4/39), bullum “bulurum” (4/55), geçinillermiş “geçinirlermiş” (5/26)
 
     -y- > -z- Değişmesi
     
     Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde ender görülen bir değişme olup gerileyici ünsüz benzeşmesi sonucu ortaya çıkar.
 
       dezze “teyze” (3/65)
             
       -y- > -l- Değişmesi
 
       Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde az sayıda görülen bir değişme olup gerileyici ünsüz benzeşmesi   sonucu ortaya çıkar.
 
       millon “milyon” (1/6)
 
       y- > n- Değişmesi
 
       Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde ender görülen bir değişikliktir.
 
       nūsüg “yüzük”   (bu kelime metin dışından alınmıştır.)
 
     1.3. SES OLAYLARI
    
     1.3.1. BENZEŞME
 
     Bir dil birliğinde yan yana gelen veya aralıklı olarak bir arada bulunan iki sesten birinin diğerini etkilediği,   onu kendisine benzettiği, böylece iki sesin birbirine benzediği görülür. Buna benzeşme denir. Yöremiz ağzında karşılaşılan benzeşmeler şunlardır:
 
     1.3.1.1. İlerleyici Benzeşme
 
    Bir kelime içerisinde bulunan iki ünsüzden birincisinin ikincisini kendisine benzetmesi olayıdır.  
 
     millon “milyon” (1/6), dinnedîm “dinlediğim” (1/30), ġızgınnıġ “kızgınlık” (3/85), ġaçannarıñ “kaçanların” (5/26), annamañ “anlamazsın” (6/102), annatır “anlatır” (5/37), bullum “bulurum” (4/55)
 
     1.3.1.2. İlerleyici Benzeşme
 
     Bir kelime içinde bulunan iki ünsüzden ikincisinin birincisini kendisine benzetmesi olayıdır. Yöremiz ağzında oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. 
 
     édióllar “ediyorlar” (1/66), Memmed “Mehmet” (1/120), ġollarsa “koyarlarsa” (3/15), déller “derler” (3/47), dezze “teyze” (3/65), çıkallar “çıkarlar” (4/54), zamlalıllar “zamlı alırlar” (1/9), ġollarsa “koyarlarsa” (3/15), yapallarmış “yaparlarmış” (4/39), énellermiş “inerlermiş” (3/36), gédellermiş “giderlermiş” (3/36), déllerkine “derler ki “ (3/47), satallarmış “satarlarmış” (4/39), bullum “bulurum” (4/55), geçinillermiş “geçinirlermiş” (5/26)
 
     1.3.2. ÜNSÜZ (KONSONANT)     TÜREMESİ
 
    Yöremiz ağzında görülen ünsüz türemeleri şunlardır:
               
     y Türemesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir türemedir.
                       
    niyenen “ne ile” (1/59), yit “it” (3/51), 
 
     yırak “ırak”, dayım “daima”, yésir “esir” (bu örnekler metin dışından alınmıştır.)
 
     ġ Türemesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde kelime sonunda rastladığımız bir türemedir.
 
     yaġlaşıncıġ “yaklaşınca” (1/3), şindig   “şimdi” (1/156), teneg “tane” (8/16), görüncüg “görünce” (8/12)
     n Türemesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender rastladığımız bir türemedir.
 
     yadsın “yatsı” (6/84), démişkine “demişki” (8/19), 
     bilenzik “bilezik” (bu örnek metin dışından alınmıştır.)
 
     m Türemesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir türemedir.
 
     belkidem “belkide” (1/39), bakelem “bak hele” (8/65)
 
     h Türemesi
 
     hayvah “eyvah” (bu örnek metin dışından alınmıştır.)
 
     b Türemesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender   karşılaşılan bir türemedir.
 
     pambıġ “pamuk” (1/40), basdambaġ “basamak” (1/55)
    
      d Türemesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir örnekte görülen bir türemedir.
 
     basdambaġ “basamak” (1/55)
 
     1.3.3. GÖÇÜŞME (METATEZ)
 
    Yan yana ya da aralıklı iki ünsüz sesin yer   değiştirmesine denir. Yöremiz ağzında oldukça sık karşılaşılır. Sebebinin söyleyişi kolaylaştırmak olduğunu düşünüyoruz.
 
     melmekete “memlekete” (1/72), görseddi “gösterdi”   (1/172), ireli “ileri” (2/13), devriş “derviş” (3/41), kibrici “kirpici” (5/22), şavralı “şalvarı” (6/35), menmunuġ “memnunuz” (7/8), İrbihemler “İbrahimler” (11/62)
 
     1.3.4. ÜNSÜZ   DÜŞMESİ
 
     Bir kelimede ünsüz bir konsonantın düşmesine ünsüz düşmesi denir.
 
      g düşmesi
 
     İki ünlü arasında kalın “g” ünsüzü derlediğimiz metinlerde bazen düşmektedir.
           
     Hösünūl “Hüseyingil” (8/10), babasīl “babasıgil” (8/13)
     ğ Düşmesi 
 
     Yöremiz ağzında   en çok görülen ses hadiselerinden birisidir.   “ğ” sesinin düşmesiyle bazen ünlü uzaması bazen   de ünlü uzamasıyla birlikte hece yutumu ortaya çıkar.           
 
     bāladılar “bağladılar” (1/3), çār “çağır” (2/15), dōru “doğru” (6/95), āzı “ağzı” (7/4),   çālarıñdan ”çağlarından” (8/1), dāda “dağda” (9/19), bōmuş “boğmuş” (4/36), bēnmem “beğenmem” (3/12)
 
     h Düşmesi
 
     Daha   çok yabancı kelimelerde görülen bu ses zaten düşmeye meyillidir.   Özellikle kelime ortasında çoğu zaman düşmektedir. Bunun sonucunda da hece düşmesi ortaya çıkar. Yöremiz ağzında sıkça karşılaştığımız bir durumdur.
 
     Vādie “Vahide’ye” (1/3), Şān “Şahin” (5/4), baça “bahçe” (5/35), mualiflere “muhaliflere” (6/105), dā “daha” (7/8), bakelem “bak hele” (8/65), māşerde “mahşerde” (9/27), ġırkan “Kırıkhan” (3/82), Āmed “Ahmet” (4/23), siâbi “sahibi” (4/17), fakı “fakih” (3/30)
 
     n Düşmesi  
 
     Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde   az rastladığımız bir ses düşmesidir.   Çoğu zaman hece   yutumuna sebep olur.       
 
     sōra “sonra” (1/4), işalla “inşallah” (7/66), yalīz “yalnız” (8/49),   dūr “dünür” (9/1)
 
     r Düşmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender rastlanılan bir düşmedir. 
 
     vémişler “vermişler” (1/3), masaflı “masraflı” (1/16) aġadaş   “arkadaş”  (81/175)
 
     t Düşmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir düşmedir. Görüldüğü kadarıyla “st” şeklinde olan durumlarda düşmektedir.
 
     ırasgele “rastgele” (1/52), dürüs “dürüst”   (9/23), assubay   “astsubay” (1/78)
 
    f Düşmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir düşmedir.  
       
     çid “çift” (7/62)
 
 
     y Düşmesi
  
     Yöremiz ağzında oldukça sık rastladığımız bir ses düşmesi hadisesidir. Sebebi ise, “y” ünsüzünün düşmeye yatkın bir ses olmasıdır.   Bu düşme sonucunda genellikle ünlü uzaması meydana gelir.
 
     gédîm “gideyim” (1/12), ücede “yücede” (1/51), bēlerden “beylerden” (5/5),   kŏe “köye” (6/69), gördüm mǖdü “gördüm müydü” (9/1), zêtin “zeytin” (3/58)
 
     z Düşmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir örneğine rastlanmıştır.
 
     ıcıġ “azıcıġ” (1/66)
 
     l Düşmesi
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde  ender karşılaşılan bir ses düşmesidir.
 
     māzeme “malzeme” (1-126), mazġa “mazgal” (1/150), zayıfadmam “zayıflatmam” (8/63)
 
     v Düşmesi
 
     Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde az rastlanılan bir ses düşmesidir.
 
     çuala “çuvala” (1/140), tualed “tuvalet” (1/149), ġōlamışlar “kovalamışlar” (4/38)
 
     k   Düşmesi
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir ses düşmesidir. Bu ses düşmesi sonucunda   ünlü uzaması meydana gelir.
 
    āşam “akşam” (1/113), ā darı “ak darı” (3/50), yōsa “yoksa” (6/48), yōdu “yoktu” (7/33)
 
     1.3.5. ORTA HECE ÜNLÜSÜNÜN DÜŞMESİ
 
    Yöremiz ağzında oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Bazen bir ünsüzle birlikte düşer, bazen yan yana gelen iki ünlüden birisi düşer. Bu düşme sonucunda da umumiyetle ünlü uzaması meydana gelir.
 
     bizīn “bizimkin” (1/2), aylīñ “aylığın” (1/8), ördūñ “ördüğün” (6/28), ġollarsa “koyarlarsa” (3/15), māşıñ “maaşın” (6/77), Şān “Şahin” (5/4), ġırkan “Kırıkhan” (3/82), dūr “dünür” (9/1), bēnmem “beğenmem” (3/12)
 
 
 
     1.3.6. ORTA HECE ÜNLÜSÜNÜN DARALMASI
 
     Sonu ünlü ile biten kelimeler ek aldıklarında, araya giren kaynaştırma ünsüzü “y” sesi, genellikle düz ünlüyü daraltmaktadır. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde bu özelliğe şu kelimelerde rastlanır: 
 
      olîm “olayım” (10/20), yörîş “yürüyüş” (10/28), yaylie “yaylaya” (11/83), mıllie “mollaya” (3/71), görmió “görmüyor” (6/37)
 
     1.3.7. SON HECE ÜNLÜSÜNÜN DÜŞMESİ
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde genellikle iyelik üçüncü şahıs   ekinden sonra gelen    “-i” belirtme hal ekinin düşüp   aradaki kaynaştırma sesinin kaldığını ve hal ekinin görevini üstlendiğini görmekteyiz.
 
       birbirin “birbirini” (1/44), tümüsün “tümüsünü, hepsini” (8/148), 
 
     1.3.8. Ünlü Birleşmesi
 
     Yan yana gelen ünlüler kaynaşarak bir ünlü oluştururlar. Bu ünlü bazen önceki, bazen de sonraki gibi olur.  
 
      éddirîm “ettireyim” (1/12), hacemmi “hacı emmi” (6/37), emmōlu “emmi oğlu” (4/6)
 
     1.3.9. HECE YUTUMU
 
      Bir kelimede arka arkaya gelen hecelerden bazen birisinin eriyip düşmesi hadisesidir. Hece yutumuna daha ziyade kelime ortası ve sonunda rastlanır. Yöremiz ağzında sık karşılaşılan bir ses olayıdır.
           
     yanna “yanına” (1/26), bênmem “beğenmem” (3/12), Delîsublarıñ “Deli Yusuflar’ın” (4/17), yā “yağa” (7/20), étim “eğitim” (10/29), dā “daha” (3/18), Ġırkan “Kırıkhan” (3/82)
 
     1.3.10.   ÜNSÜZ İKİZLEŞMESİ
 
     Bir ünsüzün tekrarlanma hadisesidir. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az sayıda kelimede görülür. Bunların bazıları ilerleyici ünsüz benzeşmesi sonucu ortaya çıkar.
 
     yatırmamıssıġ “yatırmamışız” (1/2), güccücüg “küçücük” (3/1), amma “ama” (6/31), gelmissīz “gelmişsiniz” (9/1), kökümüssüñ “kökümüzsün” (4/56), énellermiş “inerlermiş” (3/36), gédellermiş “giderlermiş” (3/36), déllerkine “derler ki “ (3/47), satallarmış “satarlarmış” (4/39), bullum “bulurum” (4/55), geçinillermiş “geçinirlermiş” (5/26)
 
      1.3.11. İKİZ ÜNSÜZLERİN TEKLEŞMESİ
 
     Yabancı dillerden dilimize geçen kelimelerde   yan yana bulunan ikiz ünsüzlerin   yöremiz ağzında genellikle tekleştiğini görürüz. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde    ender görülen bir ses olayıdır.
 
      evel “evvel”   (1/7), Hasa “Hassa” (3/64)
  
    1.4. UYUM                       
 
     1.4.1. ÜNLÜ UYUMU
 
     Ünlü uyumu, bir kelimedeki ünlülerin türlü bakımlardan birbirine uymasıdır. Kökte veya eklerde kelimenin ünlüleri arasındaki benzerliktir. 
 
     1.4.1.1. Kalınlık - İncelik Uyumu (Dil Benzeşmesi)
 
     1. Kalınlaşma Yönünden  
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde yabancı dillerden alınma kelimelerde görülür.
 
     huzulu “fuzuli” (1/16), hayrad “hayret” (2/11), barabar “beraber” (5/10), Vaysal “Veysel” (6/7),   zından “zindan”(7/52), halbıkına “halbuki” (9/27), duşman “düşman” (9/27)
 
     2. İncelme Yönünden
 
    Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde birleşik kelimelerde ve yabancı dillerden alınma kelimelerde görülür.
 
     dene “tane” (1/72), birez “biraz” (1/90), esger “asker” (2/2), mezer “mezar” (4/11), cösürlügde “cesurlukta” (8/184)
 
    1.4.1.2. Kalınlık - İncelik Uyumsuzluğu
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde yabancı kelimelerde görülür.   
 
     bāzi “bazı” (1/16), hamem “hamam” (1/109), hüduduna “hududuna” (2/4), érmanılarnan “Ermenilerle” (5/10), Maladie’den “Malatya’dan” (11/67)
 
     1.4.1.3. Düzlük - Yuvarlaklık Uyumu
 
     Batı Türkçesinde düzlük - yuvarlaklık uyumu düzleşme yönünde gelişmiş olup, düz ünlülerden sonra ancak düz ünlü gelebilir. Yuvarlak ünlülerden sonra ise ya dar - yuvarlak ya da düz - geniş ünlüler gelebilir. Bu uyuma Hassa Ağzında kuvvetli bir temayül vardır.
          
     namıssız “namussuz” (1/7), Ebıcehiliñ “Ebu Cehilin” (6/38),   yāmır “yağmur”   (7/20), çamır “çamur” (örnek metin dışıdır)
   
 
     1.4.2.1. Ünlü İkizleşmesi (Diftong)
 
     Türkçede   ikiz ünlüler, genellikle, ğ, (<g), h, v ve y ünsüzlerinin, kelimelerin iç seslerinde ve iki ünlü arasında bulunduğu zaman eriyip kaybolmaları sonucu ortaya çıkar.   
 
     Hassa Ağzından derlediğimiz metinlerde karşılaşılan bir durumdur. Genellikle “y” sesinin düşmesi sonucu ortaya çıkar.
 
     Şiénde “şeyinde” (1/10), mekinîe “makineye” (4/54), Bozgiégleriñ “Bozgeyiklerin” (5/4), oānne “o yana” (8/14), Ġariélan “Karayılan” (9/20)
 
     1.4.2.2. Ünlü Uyumunun Değişmesi
 
     Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde görülen bir ses olayıdır.
     
     uçun “için” (1/20), hüdüd “hudud” (1/87), Omar “Ömer” (8/5),   görūsem “görmüşsem” (9/14), ġabze    “kabza” (10/31), cızdı “çizdi” (6/159), çentem “çantam” (1/233), temem “tamam” (7/31)
 
     1.4.3.   Ünsüz      Uyumu 
 
     Dilimizde yan yana gelen ünsüzlerin tonluluk-tonsuzluk bakımından uyum göstermesidir. Yöremiz ağzında genel olarak bu uyum sağlam değildir. Bu da ünsüz uyumunun bozulmasına yol açar. Bu duruma Azerbaycan Türkçesinde de rastlamaktayız.
 
     İşde “işte” (1/7), açdīnı “açtığını” (1/33), ulaşdıġ “ulaştık” (3/54), Arsus’diemiş “Arsuz’daymış” (4/32), düşgün “düşkün” (5/18)
 
      1.4.4. Ünlü - Ünsüz Uyumu
 
     Bazı Türkçe kelimelerde görülen ön damak ünsüzleriyle ince ünlüler, arka damak ünsüzleriyle kalın ünlüler arasında   görülen bir uyumdur.
 
     Aġgız “Ak kız” (1/7)
 
    II. BÖLÜM ŞEKİL BİLGİSİ (MORFOLOJİ)
 
     2.I. İSİMLER
 
     2.1.1.YAPIM EKLERİ
 
     Yapım ekleri kök veya gövde halindeki kelimelere getirilerek başka anlamda yeni kelimeler türetir.
 
     Türkçede yapım ekleri genelde aynıdır. Ancak bazı eklerin bazı yerlerde daha sık, bazı yerlerde daha seyrek kullanıldığı bu eklerin ağızların etkisiyle ufak tefek değişikliğe   uğradığı da görülür. Bu değişiklikler, son seste ünsüz değişmesi, hece kaynaşması, benzeşme nedeniyle değişme, son seste ünsüz düşmesiyle değişikliklere   uğrar. 1 
 
     Hassa Ağzında da yazı dilimizde olduğu gibi birçok yapım   eklerini görmek mümkündür. Bazı ekler, yazı dilindeki şekilleriyle kullanıldıkları halde, bazıları ses   değişimine uğrayarak yörenin  ağız özelliğini gösterir.
 
     Yöremiz ağzında tespit edebildiğimiz yapım ekleri şunlardır:
  
    2.1.1.1. İSİMDEN İSİM TÜRETEN EKLER             
 
     -ca, -ce 
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir ektir.
 
     dilegce “dilekçe” (1/21), görümcesiniñ “görümcesinin” (7/94)
 
      -calıġ
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir örneği vardır.-ca isimden isim yapım ekiyle, -lık isimden isim yapım ekinin kaynaşmasıyla ortaya çıktığı anlaşılıyor.
 
     Allahcalıġ “sadaka” (8/120)
 
     -cıġ, -cig, -cüg
 
     İsimlerden sevgi ve küçültme ifade eden isimler türeten bir ektir.
          
 güccüg “küçük” (8/3), incecig “incecik” (8/83)
 
 -cı, -ci       
      
 Umumiyetle meslek ve uğraşmayla ilgili isimler türeten bu ek yöremiz ağzında yaygın olarak kullanılmaktadır.
           
   posdacı “postacı” (1/18), löbedcisi “nöbetçisi” (1/269), malcılıġ “malcılık” (3/40), duşmancılanmış “düşman sahibi olmuş” (4/16),    ġaçaġcı “kaçakçı” (5/23)
 
     -daġ
    
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az rastlanılan   yansıma anlamlı kelimelerden isim türeten bir ektir.   
 
     şañġırdaġ “şangırdayan” (6/165)
 
     -gil
 
     İşlek olmayan bir ektir, ilgi ifade eder. Bu ekin -gil biçimi ağızlarda oldukça yaygındır. Her türlü şahıs, akrabalık, unvan isminden aile ve ev ismi yapar.2    
 
     Ekin kullanımı Hassa Ağzında da aynıdır
 
     dedemgil   “dedemgil” (3/38),   edemgil   “kardeşimgil’’ (7/82), Niġargil’e   (8/9), babasīl “babasıgil” (8/13), Fakı Musdafâl’de “Fakı Mustafagil’de” (9/1)
 
     -ın, -ün
 
     Eski Türkçede vasıta hali eki olan bu yapı mevsim bildiren kelimelerde kalıplaşmıştır.
 
     yazın “yazın” (8/92), ġışın “kışın” (3/35), güzün “güzün” (8/92)          
 
     -icig
 
     biricig “biricik” (7/55)
          
      -lı, -li, -lu, -lü -nı, -ni  
 
     Bu ek, cümle içinde   sıfat, zarf ve isim olarak kullanılan kelimeler türetir. Eklendiği kelime kök veya gövdesinden, kök ve gövde ile ilgili sahip olma, bir yere bağlı bulunma kavramlarını veren kelimeler türetir.3 
 
     Hassa Ağzında ünsüz benzeşmesiyle -nı, -ni şekilleri de bulunmaktadır.
 
     zamlalıllar “zamlı alırlar” (1/9), yaylımlı “yaylımlı” (3/35), Arsuslular “Arsuzlular” (4/40), sakallı “sakallı” (6/4), sabırlısıñ “sabırlısın” (6/149), ġapalı “kapalı” (7/11), izinni “izinli” (1/74), buralı “buralı” (3/27), yaylımlī “yaylımlı” (3/35)
 
     -lig, -lıġ, -lüg, -nıġ , -nig, -nuġ
 
     Yöremiz ağzında bu ekin hem kalın hem de ince şekli olmakla beraber tamamen k>g, k>ġ değişmesi yönündedir.
 
     Hassa Ağzında   ünsüz benzeşmesi etkisiyle -nıg, -nig, nug şekilleri de vardır.
 
     deriñligde “derinlikte” (1/34), hasdalıġ “hastalık “ (3/1), düneglig “tüneklik” (4/61), Türglū “Türklüğü” (5/25), segdelig “sektelik” (6/32), ġızġınnıġ “kızkınlık” (3/85), zétinnig “zeytinlik” (5/12), bozġunnuġ “bozgunluk” (5/28), kepazelig “kepazelik” (1/90), ırahmadlıġ “rahmetlik” (3/32)
     -nan
 
     “sabah” kelimesine “ile” edatı ve “-n” eki ile genişletilmiş, daha sonra l>n değişmesine uğrayarak zaman zarfı olmuştur. h düşmesiyle de ünlü uzunluğu   meydana gelmiştir.
  
     sabānan “sabahleyin” (6/87)           
 
     -raġ
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerin dışında birkaç örnekte rastladığımız bir ektir. Bu ek daha çok benzerlik ifadesini taşır.
 
     Ufāraġ “biraz ufak”, güccǖreg “biraz küçük”
 
     -sız, -siz
 
     -lı ekinin olumsuzu olan bu ek, yöremiz ağzında da yazı dilinde olduğu gibi olmakla beraber,   daha çok küçük ünlü uyumuna uyma eğilimi göstermektedir.
 
     namıssız “namussuz” (1/7), îmansız “imansız” (3/10), inegsiz “ineksiz” (7/33), ġayġısız “kaygısız” (1/244), ırādsız “rahatsız” (3/78)
 
     2.1.1.2. İSİMDEN FİİL TÜRETEN EKLER
 
     -a-, -e- 
 
     Fazla işlek olmayan bir ektir.
         
     zenginedi   “zenginleşti” (4/50), düneglig “tüneklik” (4/61), zayıfadmam “zayıflatmam” (8/63), yaşadıġ “yaşadık” (1/116), oynarkan “oynarken” (1/108)
 
     -ar, -er, -r
              
     Fazla işlek olmayan bir ektir.
 
     lemermek “nemlenmek”, morar-,    sarar-,   ġarar- “kararmak” ġızar- “kızarmak” (örnekler metin dışıdır)
 
     -aş- 
 
     Fazla işlek olmayan bir ektir.
 
     yanaşdım “yanaştım” (6/21)
           
     -ı-
 
     Fazla işlek olmayan bir ektir.
           
     ārı- “ağrımak”,   daşı- “taşımak” (örnekler metin dışıdır)
 
      -ig-
 
     Fazla işlek olmayan bir ektir
 
     birigdi “birikti” (7/88)
           
     -l-, -el-,
 
     ġısaldı “kısaldı” (10/13),   köreldi “körleşti” (bu örnek metin dışıdır)
 
     -lan-, -len-, -den-
           
     Bu ek “-la” isimden     fiil yapım eki ile “-n” faktitif ekinin birleşmesi sonucu ortaya çıkmıştır.
 
     evlenmiş “evlenmiş” (4/27), hoşlanırım “hoşlanırım” (4/58), huylanmasıñlar “huylanmasınlar” (6/10),   sesdenmedi “seslenmedi” (4/28)
 
      -la-, -le-
 
      Bu ek isimden fiil yapan eklerin en işlek olanıdır. Yöremiz ağzında    sık kullanılır.
 
     bāladılar “bağladılar” (1/3), aralallar “aralarlar” (3/92), hafifledici “hafifletici” (6/64), başladı “başladı” (6/69), süsleme “süsleme” (7/91), gözlemelîg “gözlemeliyiz” (8/37), tobladıñ “topladın” (1/97), ġavladı “kavladı” (1/267), sızılar   “sızlar” (1/268)
 
     -laş-, -leş-
           
     Bu ek “-la” isimden fiil yapım eki ile “-ş” faktitif ekinin birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir ektir.
      
     yélleşmişler “yerleşmişler” (3/76), zıdlaşıncı “zıtlaşınca” (4/16), yaġlaşıncıġ “yakınlaşınca” (1/3)
 
      2.1.1.3. FİİLDEN İSİM TÜRETEN EKLER
 
     Fiil kök ve gövdelerinden   isim yapmak için kullanılan eklerdir. Bu ekler fiil köklerine, isimden yapılmış fiil gövdelerine ve fiilden yapılmış fiil gövdelerine eklenir 
 
      -aġ-
           
     Bu ek   eskiden beri işlek olarak kullanılan bir ektir.
 
     ġaçā “kaçağı” (8/74), Duraġlar “Duraklar” (11/64), ġonaġda “konakta” (8/154)
   
     süreg “sürek”, ġorkaġ “korkak”, yataġ “yatak” (örnekler metin dışıdır)  
 
     -an-, -en-   -ġan-
 
      Bu ek de eskiden beri işlek olarak kullanılan bir ektir. Batı Türkçesinde “-g”ler düşmüştür. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde karşılaştığımız bir ektir.
      düzenniecegler “düzenleyecekler” (1/30), ġıran “kıran,   veba” (3/57), 
ġarışġannıġ “karışıklık” (8/94), ġarışan    “karışan” (1/251)
                  
      -de-
 
      Pek işlek olmayan bir ektir.
 
      segdelig “sektelik” (6/32)
 
     -g-
 
     Pek işlek olmayan bir ektir.
 
     dilegce “dilekçe” (1/21), yémeg “yemek” (3/89)
 
     -geç
          
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde örneğine az rastladığımız eklerden birisidir.
 
     Süzgeç, elleñgeç “yengeç”, belleñgeç “öğrenmek   için yapılan şey” (örnekler metin dışıdır)
 
     -ġıc
 
     Pek işlek olmayan bir ektir.    
      
     dalġıclar “dalgıçlar” (1/32)
 
     -ġı,
 
     Fiilden isim yapan işlek eklerden biridir.
 
     vérgi “vergi” (1/17), yazġısı “yazgısı” (7/94), sayġı “saygı”,    çalġı “çalgı”, sevgi, örgü, sürgü, sarġı “sargı” (bu örnekler metin dışıdır)
 
     -ġın, , -gin, -ġun,  -gün
 
     Fiilden isim yapan işlek eklerden biridir.
 
     ġızġınnıġ “kızgınlık” (3/84), düşgün “düşkün” (5/18), bozġunnuġ “bozgunluk” (5/28), sürgün “sürgün” (5/28), kesgin “keskin”   (bu örnek metin dışıdır)
           
     -ı, -i, -u, -ü
 
     Fiilden isim yapan işlek eklerden biridir.
       
     ölü “ölü” (1/30), soru “soru” (3/66), korkusundan “korkusundan” (4/37), dolusu “dolusu” (6/165), ayrı “ayrı” (8/90)
 
     -ıcı, -ici,   -ucu, -ücü                 
 
     Bu ek de fiilden isim yapan işlek eklerden biridir. Fonksiyon olarak genellikle sıfat isimleri yapar.
 
     yītıcı “yırtıcı” (1/38), yazıçie “yazıcıya” (1/227), hafifledici “hafifletici (6/64), dōrucu “doğurucu” (7/32)
 
     -ıġ-,   -ig-
    
     Bu ek de fiilden isim yapan işlek sayılabilecek eklerden birisidir.
 
     açıġ “açık”   (3/63), delig “delik” (1/151), çevrig “çevrik, çevrilmiş yer” (3/62),   bölüg “bölük” (1/88),
 
     -ım
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir örneğine rastladığımız bir ektir.
     
     yaylımlı (3/35) < yay-ıl-ım
      
     -ş, -üş, -iş
      
     Bu ek de fiilden isim yapan işlek sayılabilecek eklerden birisidir.
   
     dōş “dövüş”, ūraş “uğraş” gédiş “gidiş”, görüş (örnekler metin dışıdır)
    
     -ma, -me
 
     Bu ek de fiilden isim yapan en işlek eklerden birisidir. Bu ekin fonksiyonu iş isimleri yapmaktır.
 
     süsleme “süsleme” (7/91), vérme “verme” (3/49), gelme “gelme” (4/12), yoġlama “yoklama” (1/143), okuması “okuması” (3/76)
           
     -maca, -mece 
 
     İşlek olmayan eklerden birisidir. -ma, me isimden fiil yapma eki ile -ca, -ce eklerinden yapılmıştır.        
 
     töremecîeg “türemeceyiz” (4/8)   bilmece, admaca ”atmaca”
 
     -mak, -mek
 
     İstisnasız bütün fiil kök ve gövdelerine getirilen   bu ek fiilden isim yapma ekidir ve işlevi hareket isimleri yapmaktır.
 
     içmeg “içmek” (1/59), çadmaġ “çatmak” (6/146), ġalmaġ “kalmak” (6/11), depelememeg “tepelememek” (6/66)
 
     -men
 
     Pek işlek   olmayan bir ektir.
 
     ōredmen, “öğretmen” (3/11), göçmen “göçmen” (3/35)
          
     -tı, -ti, -tu, -tü 
 
     İşlek sayabileceğimiz eklerden birisidir. Ek -ıntı şeklinde de düşünülebilir.
 
     sıkıntı,   okuntu “davetiye”, silinti, çalıntı, pölüntü   “bölünmüş olan” (Örnekler metin dışından alınmıştır.)
 
     2.1.1.4. FİİLDEN FİİL TÜRETEN  EKLER
                            
     -ele, -ala
           
     Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde az rastladığımız bir ektir
           
     depelememeg “tepelememek” (6/66), ġōlamışlar “kovalamışlar” (4/37)
 
     -d-
 
     Faktitif    olan “t” yanına ünlü geldiğinde tonlulaşmıştır. Yöremiz ağzında    oldukça sık karşılaştığımız bir ektir.
 
     düzennedmeg “düzenletmeyiz” (1/30), annadannar “anlatanlar” (6/28), hafifledici “hafifletici” (6/64), yaşadsıñ “yaşatsın” (7/108), okudamadıñ “okutamadın” (9/6)
 
     -dır-
 
     Faktitif ekidir. Yöremiz ağzında oldukça sık kullanılmıştır.
 
     yabdırió “yaptırıyor” (1/18), ġıvrışdırır “kıvrıştırır” (3/90), çegdirdig “çektirdik” (3/87), ulandırdıġ “bitiştirdik” (8/90)
    
     -ıl, -il, -ul, -ül, 
    
     Edilgenlik ve dönüşlülük bildiren çatı eklerinden birisidir.
 
     yıkılmieg “yıkılmamış” (1/56), yamılmam “bükülmem” (2/23), yayılır “yayılır” (3/48), bozulió “bozuluyor” (5/11),   ġırılıġ “kırılmış” (7/44),     yaylımlı (3/35) < yay-ıl-ım
     -ın, -in, -un, -ün, üg
 
     Dönüşlülük bildiren çatı eklerinden birisidir.
 
     göründü “göründü” (9/19), pölünüg “bölünmüş” (4/6) 
 
     -üg
 
     görügmie “görünmeye” (8/163)
 
 
     -ş, -ış
 
     İşlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Ortaklaşma veya   bir oluş ifade eder.   Yöremiz ağzında sık karşılaşılır.
 
     ulaşdıġ “yetiştik” (3/54), ġıvrışdırır “kıvrıştırır” (3/90), tanışmışlar “tanışmışlar” (4/48), savışan “geçen” (4/68), ġatışıġ “katışık” (8/40)
 
     -ır-, -ir-, -ur-, -ür-
 
     Faktitif eklerindendir. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde karşılaştığımız bir ektir.
 
     yatırmamıssıġ “yatırmamışız” (1/2), bitirdim (7/8), dōrucu “doğurucu” (7/32)
 
 
     2.1.2. İSİM İŞLETME EKLERİ
 
2.1.2.1. ÇOKLUK EKLERİ: 
 
     Çokluk eki, isimlerin çokluk şekillerini   yapan işletme ekidir.   Bu ek topluluk ve grup isimleri yapar. Ekin yöremiz ağzında kullanılışı yazı dilinde olduğu gibidir. Ancak bazen ilerleyici benzeşme ile -nar, -ner şeklinde kullanıldığı görülür.
      
     adamlar “adamlar” (1/57), Müslümannar “Müslümanlar” (5/10), dāları “dağları” (7/35), ġalannar “kalanlar” (8/2), ġılmienner “kılmayanlar” (8/60), çocuġları “çocukları” (9/6), bunnar “bunlar” (3/29), yollar “yollar” (3/63), zamannar “zamanlar” (6/79)
 
2.1.2.2. İYELİK EKLERİ
 
     “İyelik   ekleri   ismin   karşıladığı nesnenin bir şahsa veya bir nesneye ait olduğunu ifade eden işletme ekidir.” 
 
     İyelik ekleri bağlandıkları nesnenin aidiyetini şahıs olarak belirtirler. Bu şahıslar: konuşan( ben, biz ), dinleyen (sen,siz) ve adı geçen (o,onlar) olarak altı tanedir.”
 
     Yöremiz ağzında kullanılan iyelik ekleri şunlardır: 
 
     1. Teklik Şahıs: -m, -ım, -im, -um, -üm        
 
     dedem “dedem” (5/4), elimde “elimde” (3/84), çentem “çantam   “ (1/233), yānim “yeğenim” (6/26), müfdüm “müftüm” (6/62), ġayınım “kayınım” (6/91), hemşerim (1/228), anamıñ “anamın” (4/58), benim gelinim (7/2), tarafımı “tarafımı” (3/84)
 
2.       Teklik Şahıs:   -ñ
 
     Yöremiz ağzında   tamamen   nazal n iledir.   
 
     babañ “baban”   (2/13),   içiñden “içinden” (6/10), işiñ “işin” (6/27),   geliniñden “gelininden” (7/1), saçıñı “saçını” (1/225), bıyīñı “bıyığını” (1/225), dedeñ   “deden” (4/24), günüñ “günün” (1/221), 
 
3.      Teklik Şahıs: -ı, -i, -u, -ü,   -sı, -si
 
     yanına “yanına” (6/10), ġardaşın “kardeşini” (7/7), emmitesi “amcasının oğlu” (8/14), kökü “kökü” (4/5),   parasın “parasını” (7/84), hocasına (1/253), siâbi “sahibi” (4/50), 
     
     I. Çokluk Şahıs: -mız, -miz, -muz, -müz
          
     sırtımız “sırtımız” (1/112), dedemiz “dedemiz” (4/12), aġlımıza “aklımıza” (7/21), babamız “babamız” (8/28),     minaremizde “minaremizde” (5/30), kökümüz “kökümüz” (4/7), bir ucumuz (4/32), tümümüz “tümümüz” (4/26)
 
2.      Çokluk Şahıs: -ñız, -ñiz, -ñuz, -ñüz, -ıñız, -iñiz, -üñüz,
 
     Hassa ağzında   tamamen ñ iledir.
 
     babañız “babanız” (3/12), köküñüz “kökünüz” (4/6), diniñiz “dininiz” (6//159), halıñız “haliniz” (7/9), müñkünüñüz “mümkününüz” (8/177), ıhdieriñiz “ihtiyarınız” (9/21), ōluñuz “oğlunuz” (7/103), yollarıñızı “yollarınızı” (3/63)
 
3.      Çokluk Şahıs: -ları, -leri,
 
     Dişleri “dişleri” (4/10),     ōlları “oğulları” (11/63), köpeg balıġları “köpek balıkları” (1/45), barnaġları “parmakları” (1/264), avradları “avratları” (3/9)
 
     2.1.2.3. AİTLİK EKİ: -Kİ
   
     “Bir bakıma yapım eki karakteri taşır. Çekim eklerinden sonra   gelmek, iyelik eki gibi yardımcı ses almak, aitlik gibi bir çeşit iyelik fonksiyonu taşımak bakımlarından da çekim eki, işletme eki karakterindedir.” 
  
     Hassa ağzında da rastladığımız bir ektir.   
     biziki “bizimki” (11/17), bizīler “bizimkiler” (11/67)
 
    2.1.2.4. HÂL EKLERİ
 
     “İsmin hâlleri ismin diğer kelimelerle münasebeti sırasında içinde bulunduğu durumlardır.”
 
     2.1.2.4.1. İlgi Hâli (Genetif)    Eki: -(n)ıñ, -(n)iñ, -(n)uñ, -(n)üñ
 
     “İlgi hâli, ismin başka bir isimle münasebeti olduğunu ifade eden hâlidir.”
 
     Hassa ağzında ilgi hâl ekinin ikincisi nazal n şeklindedir. Yine bu ek yöremiz ağzında I. şahıs zamirlerinde -ım, -im şeklindedir.           
       
     ġadınıñ biri   “kadının birisi” (1/17), camınıñ yanında “cāminin yanında” (4/45), onuñ arabasınnan “onun arabasıyla” (6/13), bizim énişde “bizim enişte” (6/91), seniñ ōluñ “senin oğlun” (7/8), tümümüzüñ dedesi “tümümüzün dedesi” (4/26), onuñ babası ”onun babası” (3/31), benim dedemgil “benim dedemler” (3/38), geçiniñ buynuzu “keçinin boynuzu” (3/44)
    
     2.1.2.4.2. Belirtme Hâli   (Akkuzatif) Eki:   -n, -nı, -ni, -ı, -i, -u
 
     “Bu hâl ismin geçişli fiillerin doğrudan doğruya tesiri altında olduğunu ifade eden hâlidir.”    
 
     Bazı Anadolu ağızlarında görülen akkuzatif eki ile datif eklerinin yer değiştirmesi hadisesi    yöremiz ağzında hiç görülmemektedir.  
 
     vérgisin “vergisini” (1/23), onuñ içini “onun içini” (1/55), ōlannarı     “oğlanları” (3/9), ġarnın “karnını” (5/45), bunu “bunu” (6/9), tarafımı “tarafımı” (3/84)
 
    2.1.2.4.3. Yönelme Hâli (Datif) Eki: -(n)a,   -(n)e, -(y)a, -(ñ)a, -(ñ)e
 
     “Bu hâl ismin kendisine yaklaşma ifade eden fiillere bağlanmak için girdiği bir hâldir.”
 
     bize “bize” (1/4), yanna “yan-ı-na” (1/26), ġocie “kocaya” (3/1), sürgüne          “sürgüne” (5/28), oña “ona” (6/69), gözüñe “gözüne”(7/3), yasına “yasına” (3/21), bunnara “bunlara” (3/29)
 
     2.1.2.4.4. Bulunma Hâli (Lokatif) Eki: -da, -de
 
     “Bu hâl ismin kendisinde bulunma ifade eden fiillerle münasebette olduğunu gösteren hâlidir.” 
 
     Lokatif eki yöremiz ağzında   ünsüz benzeşmesine genellikle uymaz.   -da, -de şeklindedir.    
 
     yamaşda “yamaçta” (3/62), foturada   “faturada” (1/9), Ġırkan’da “Kırıkhan’da” (3/82), minaremizde “minaremizde” (5/30), Deñizciler’de “Denizcilerde” (6/84)
 
     2.1.2.4.5. Ayrılma Hâli (Ablatif ) Eki: -dan, -den
 
     “Bu hâl ismin kendisinden uzaklaşma ifade eden fiillerle münasebetini gösteren hâlidir.”
 
     Ablatif eki yöremiz ağzında -dan, -den şeklindedir.   Ünsüz benzeşmesine genellikle uymaz.   
  
     düggenden “dükkândan” (1/19), ġocadanımış “kocadanmış” (3/5), Tiyeg’den “Tiyek’ten” (4/31), yérden “yerden” (5/48), ġaymakamdan “kaymakamdan” (6/135)
 
2.1.2.4.6.   Eşitlik Hâli   (Ekvatif ) Eki: -ca, -ce, -ça, -çe
    
     “Bu hâl ismin eşitlik ve benzerlik ifade eden hâlidir.”
 
     Onca “o kadar” (1/22), mesebince   “mezhebince” (1/159), bunca “bu kadar” (7/2), şindieçe “şimdiye kadar” (7/33), yaşınca “yaşı kadar” (8/5), başaça “başa kadar” (7/51) 
 
2.1.2.4.7.   Yön Gösterme (Direktif) Eki: -rı, -ri, -arı, -arlaġ, -irā
   
     “Bu hâl ismin yön gösteren, cihet ifade eden hâlidir.”
 
     Hassa ağzında şu örneklerde görülür:
 
     Yokarı “yukarı” (1/106), yokarlaġ “biraz yukarı” (1/198), ileri “ileri” (2/13), içirāndiedi “biraz daha iç tarafındaydı”   (2/14), aşşŏtie “aşağıya doğru”   (4/68), şŏrelānde “biraz daha şu tarafında” (8/30), géri “geri” (4/35)
 
2.1.2.4.8.   Vasıta Hâli (İnstrumental) Eki: -nan, -nen, -ınan
 
     “Bu hâl ismin fiile bir vasıta olduğunu ifade etmek için girdiği hâldir.”     
 
     Yöremiz ağzında yaygın olarak kullanılan vasıta hâli eki -nan, -nen, -ınan, -inen   biçimindedir.    
 
     sānan “sağla” (1/11), çadırınan “çadırla” (3/33), paltienen “baltayla” (4/38), daşnan “taşla” (5/22), çocuġlarınan “çocuklarla (7/57),
 
     2. ZAMİRLER
       
     “Şahıs, gösterme, belirsizlik ve soru kavramları vererek varlıkların yerini tutan kelimelere denir.”
 
     “Zamirler, isim grubuna dahil olup, kullanılış bakımından isim gibi muamele görürler. Ancak çekim esnasında kökün değişikliğe uğraması önemli bir hususiyet arz etmektedir.”
2.2.1.   ŞAHIS ZAMİRLERİ
 
     “Şahıs zamirleri, varlıkları, şahıslar halinde ve temsil suretiyle karşılayan kelimelerdir.”
 
     1. Şahıs
     Ben (1/23),   ben (1/183),   biz (2/5), biz (3/23)
 
     2. Şahıs 
     sen (9/14), (1/226), siz (11/27)
  
     3. Şahıs
     o (10/3), onnar   “onlar” (8/14)
 
     Şahıs Zamirlerinin Hâl Eklerini Alması
 
                       
                                1.Teklik Ş.                2.Teklik Ş.              3.Teklik Ş. 
 
Yalın                  ben (1/183)                    sen (1/226)                o (8/20)   
 
İlgi                      benim                             seniñ (1/132)            onuñ (1/55)       
   
Belirtme              beni (1/161)                  seni (1/183)              onu (1/266)
 
Yönelme              bana (1/98)                   saña (1/66)               oña (1/253)
 
Bulunma              bende (6/49)                  sende (6/143)            ondan (1/66)
 
Ayrılma                benden (2/11)               senden (3/67)            ondan (1/66)
 
Vasıta                   bennen                           sennen (1/157)           onnan (1/75)
 
Eşitlik                   bence                             sence                          onca (1/22)
 
 
                          1. Çokluk ş.                2. Çokluk ş.                  3. Çokluk ş.
 
Yalın                  biz (3/23)                   siz ( 7/80)                   onnar (1/137)
 
İlgi                      bizim (1/77)              siziñ (1/261)                onnarıñ (8/35)
 
Belirtme             bizi (1/94)                  sizi (3/11)                   onnarı (8/36)
 
Yönelme             bize (1/107)              size (3/42)                    onnara (11/64)
 
Bulunma              bizde                          sizde                            onnarda
 
Ayrılma               bizden (6/12)             sizden (7/85)                onnardan (4/22)
 
Vasıta                  bizinen (8/106)          sizinen                           onnarnan
 
Eşitlik                  bizce                           sizce                               onnarca
 
    2.2.2.   DÖNÜŞLÜLÜK ZAMİRLERİ
 
     “Dönüşlülük zamirleri asıl şahıs zamirlerinden daha kuvvetli bir ifadeye sahip bulunan onların anlam bakımından daha kuvvetlileri, katmerlileri olan şahıs zamirleri “ olup “gendi” biçimindedir. Yöremiz ağzında örnekleri şunlardır:
     gendi “kendi” (1/226), gendiniñ “kendisinin” (6/37), gendim “kendim” (11/95)
 
     2.2.3.   İŞARET ZAMİRLERİ
    
     “Bunlar işaret etmek, göstermek suretiyle nesneleri karşılayan kelimelerdir.”
 
     Yöremiz ağzındaki işaret zamirleri yazı dilimizdekilerden pek farklılık   arz etmez.  
 
     “Farklı olarak şo, “şu” ile “o” arasında şahıs zamirlerinin çokluk şekillerinde olduğu gibi, ilerleyici benzeşme olur. Çokluk şekilleri bunnar, şunnar, onnar şeklinde n’li olur.”
 
     burie “bu araya” (1/17), bunu “bunu” (1/20), o (8/20), bunnar “bunlar” (8/7),   şo “şu” (6/97), şordan “şuradan” (1/18), şorie “şuraya” (2/23)
 
                            1. Teklik ş.                 2. Teklik ş.             3. Teklik
    
     Yalın                  bu (1/232)                     şu (11/81)                   o (1/10) 
                                                                                      
     İlgi                    bunuñ (194)                   şunuñ (3/52)              onuñ (1/55)
 
     Belirtme             bunu (1/71)                  şunu (6/100)             onu (1/218)
 
     Yönelme            buña                               şuña                           oña
 
     Bulunma           bunda (1/184)                şunda                         onda
 
     Ayrılma             bundan                           şundan                      ondan
 
     Vasıta                bunnan                           şunnan                       onnan (7/136)
 
     Eşitlik                bunca (7/2)                   şunca                         onca
 
 
                            1. Çokluk ş.              2. Çokluk ş.              3. Çokluk ş.
 
     Yalın                  bunnar (5/14)               şunnar (11/24)           onnar   
 
     İlgi                     bunnarıñ (1/96)             şunnarıñ                   onnarıñ (1/176)
      
     Belirtme             bunnarı (3/41)               şunnarı (8/111)         onnarı (4/38)
 
     Yönelme              bunnara (3/29)            şunnara                     onnara  
 
     Bulunma              bunnarda                      şunnarda                   onnarda   
 
     Ayrılma               bunnardan                    şunnardan                 onnardan          
 
    Eşitlik                 bunnarca                       şunnarca                   onnarca  
 
     Vasıta                  bunnarnan                     şunnarnan                 onnarnan   
 
     2.2.4. SORU ZAMİRLERİ  
 
     “Bunlar, nesneleri soru şeklinde temsil eden, onların soru şeklindeki karşılıkları olan, onları soru   halinde ifade eden, onlara soru sormak için kullanılan zamirlerdir.”
 
     Yöremiz ağzındaki örnekleri şunlardır:
        
     necisiñ “necisin, kimsin” (1/181), hañġısı “hangisi”   (6/98), nādar “ne kadar” (6/124), néremi “neremi” (6/150), Nē “ne” (7/16),   kimler “kimler” (8/1), neçesini “nicesini” (6/9), ne diólardı “ne diyorlardı” (3/24), 
    
     2.2.5.   BELİRSİZLİK ZAMİRLERİ 
 
     “Nesneleri belirsiz   şekilde temsil eden zamirlerdir.”   
 
     Hassa ağzından derlediğimiz metinlerdeki örnekleri şunlardır:
 
     birini “birisini” (1/2),    herkiş   “herkes” (1/182), kiminiñ “kimisinin” (4/10), birucu “bazıları” (4/31), biri “biri” (6/123), hepisi “hepsi” (7/26), hepicîn “hepsini” (8/53), tümücǖnü “bütününü, hepsini” (8/147)
 
     2.3. SIFATLAR 
 
     “Sıfatlar vasıf ve belirtme isimleridir. Nesnelerin çeşit çeşit vasıfları, çeşit çeşit belirtileri vardır. İşte sıfatlar bu belirtilerin ve vasıfların isimleridir.”
 
     2.3.1.   VASIFLANDIRMA SIFATLARI
 
     “Vasıflandırma sıfatları nesnelerin vasıflarını bildiren sıfatlardır.”
   
      Hassa ağzından derlediğimiz metinlerdeki örnekleri şunlardır:
 
     acer elbise “yeni elbise”   (1/108), ġır ġafa   “kır kafa, saçları beyaz olan” (6/3), belli adam “mükemmel adam” (8/20), 
 
   2.3.2.    BELİRTME SIFATLARI           
 
     “Nesneleri belirten sıfatlardır. Nesnenin ya yerine işaret edilir, ya sayısı gösterilir, ya nesne soru şeklinde belirtir ya da belirsiz şekilde ifade edilir.”
 
     2.3.2.1. İŞARET SIFATLARI
 
     “İşaret sıfatları, nesnelerin yerlerine işaret etmek suretiyle belirten kelimelerdir.” 
     Hassa ağzından derlediğimiz metinlerdeki örnekleri şunlardır:
 
     O zaman “o zaman” (2/13), şu arġadaşa (6/65),    bu iş (7/71), şo taraf “ şu taraf” (8/35), şo taraf “ şu taraf” (3/35) 
 
     2.3.2.2.   SAYI SIFATLARI
 
     “Sayı sıfatları nesneleri sayılarını bildirmek suretiyle belirten kelimelerdir.”
 
     2.3.2.2.1. Asıl sayı sıfatları
 
     Bir hafda “bir hafta” (1/4),   yédi kelle “yedi kafa” (4/11), üç gün “üç gün” (6/6), iki taġsi “iki taksi” (6/61), üş teneg “üç tane” (8/16)
 
     2.3.2.2.2. Sıra sayı   sıfatı
 
     béşinci meseb “beşinci mezhep” (6/88), altıncı bölge “altıncı bölge” (6/152), ikinci bayram günü (6/159), üçüncüsūn (üçüncü gün) 8/159)
 
     2.3.2.2.3. Üleştirme sayı sıfatı
 
     birer dosya “birer dosya” (1/18), birer şié “birer şey” (6/164) 
    
     2.3.2.2.4. Kesir sayı sıfatı  
 
     yüzde yüz “yüzde yüz”(4/28),   yüzde doġsan “yüzde doksan”, dördde biri “dörtte bir” (Bu örnekler metin dışıdır.)
    
     2.3.2.3.   SORU SIFATLARI
 
     “Soru sıfatları nesneleri soru halinde belirten sıfatlardır.”
 
       Hassa ağzından derlediğimiz metinlerdeki örnekleri şunlardır:
 
     Ġaç ġardaş “kaç kardeş” (8/9), (1/5), ne iş ”ne iş” (9/4), ġaç sene “kaç sene” (3/78)
    
     2.3.2.4.   BELİRSİZLİK SIFATLARI
 
     “Nesneleri belirsiz olarak bildiren sıfatlardır.”       
     
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerdeki örnekleri şunlardır:
 
     Filan assubay “filan astsubay” (1/110), hañġı kŏe “hangi köye”   (6/69), bir gün “bir gün” (7/16), ötā ġardaşın “öteki kardeşini”   (7/7), ġaç sene “kaç sene” (5/50)
           
A)         2.4. ZARFLAR
 
     “Zarflar zaman, yer, hal ve miktar   isimleridir. Tek başına sıfat olmadığı gibi tek başına zarf da yoktur. Sıfatlar gibi zarflar da tek başlarına bir isimden başka bir şey değildir. Kelime gruplarından sıfatların,   fiillerin ve başka zarfların önüne gelerek onların manasını değiştiren isimlerdir.”
 
     2.4.1. YER - YÖN ZARFLARI
 
     Fiillerin yerini ve yönünü gösteren zarflar olup, yöremiz ağzında kullanılışları şöyledir: 
 
     aşşā   bir cāmi yapılió “aşağı   bir câmi yapılıyor.”   (6/27),   géri çıġdım.   “geri çıktım.” (6/133), yanıñıza, yönüñüze, edeme danışıñ “yanınıza, yönünüze, edeme danışın.” (7/15), yarısı bŏle ġalıġ dışarda, yarısı da ic yüzünde “yarısı böyle  dışarıda kalmış, yarısı da iç yüzünde (iç tarafında)” (8/44)
 
     2.4.2.   ZAMAN ZARFLARI
 
     “Bunlar zarf olarak kullanılan çeşitli zaman isimleridir.” Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerdeki örnekleri şunlardır:
 
     evel birini yatırmiegdim “evvel birini yatırmamıştım” (1/7), sabannan binanıñ orie puslanırdım. “sabahleyin binanın oraya saklanırdım.” (1/141),     Tanırsıñ bundan sōra   ömrüñ olursa   “Tanırsın bundan sonra ömrün olursa”   (1/184), ġalan serbessiñ   “artık serbestsin” (1/187),   bıldır   bu zamannar gene éyîdim. “ bir yıldır (geçen yıl) bu zamanlar yine iyiydim.” (3/79), ġışdan berli altaladı. “kıştan beri daha da kötü oldu.” (3/82), üç gün ġaldı şie. “üç   gün kaldı şeye” (6/6), ġışın “kışın”, güzün, dün, (Bu örnekler metin dışıdır.)
 
     2.4.3.   DURUM ZARFLARI
 
     “Bunlar, hal ve tavır anlatan zarflardır. Hal ve tavır   anlatan her kelime durum zarfları olarak   kullanıldığı için bu zarflar sayılamayacak kadar çoktur.” Yöremiz ağzında da örnekleri fazladır. 
 
     Géri bāladılar “tekrar bağladılar” (1/4),   dā ölüsün çıkaramaġ dióllar “daha ölüsünü çıkaramayız diyorlar” (1/29), ālie ālie   deli olurdum “ağlaya ağlaya deli olurdum “ (3/22), ié geçinillermiş   “iyi geçinirlermiş”   (5/26), Nışan daġdılar geldiler yāmır yā yā. “Nişan taktılar geldiler yağmur yağa yağa” (7/20), yañlış yuarlaġ ġonuşma “yanlış yuvarlak konuşma” (6/106)
 
     2.4.4.   AZLIK - ÇOKLUK ZARFLARI
 
     “Bunlar azlık-çokluk bildiren, miktar, derece ifade eden zarflardır.” Yöremiz ağzında kullanılışları şöyledir: 
 
     héç düşmió namıssız “hiç düşmüyor namussuz” (1/7), añ   möhim caddede “en mühim caddede” (1/181), egseri   bŏle ié geçinillermiş “ekseri böyle iyi geçinirlermiş” (5/26), dövletiñ māşın alióñ bol bol “bol bol devletin maaşını alıyorsun” (6/77), çoġ    ié   yaşiólar “çok iyi yaşıyorlar” (5/10), eñ   yakın emmitem “en yakın amcamın oğlum ” (8/10)
 
     2.4.5.    SORU ZARFLARI
     Bunlar eylemin yapılışını soru yoluyla tamamlayan zarflardır.
         
     nie vurdurag? “niçin vurduralım?” (6/137), hēle açıldı? “nasıl açıldı?” (8/54), ne gezióñ?   “ne geziyorsun?” (1/147)
 
2.5.      EDATLAR
 
     “Edatlar anlamları olmayan, gramer vazifeleri bulunan kelimelerdir. Edatlar özellik itibariyle birlikte kullanıldıkları kelimelerin, kelime gruplarının ve cümlelerin kullanılışlarına ve ifade kabiliyetlerine yardım ederler. Bu itibarla isim ve fiiller asıl,   edatlar ise yardımcı kelimelerdir.”       
     Edatların bir kısmı, gibi, için, göre vb. yalnız   edat olduğu gibi, bir kısmı ise aslında isim, sıfat ve zarflardır.” 
     
     2.5.1. ÜNLEM   EDATLARI 
 
     “Bu edatlar sevinç, keder, nefret, heyecan gibi ruh durumlarını ve tabiat seslerini, seslenmeleri,   tasdik, ret, sorma, gösterme gibi beyan şekillerini anlatan şekillerdir.”
 
2.5.1.1.      Ünlemler 
 
     “Bunlar duygu ve heyecanları ifade için, içten koparak gelen edatlarla doğadaki sesleri taklit eden edatlardır.”  
     
     Hassa ağzından derlediğimiz metinlerde rastladığımız ünlem edatları şunlardır:
 
     yaō (1/4), Abaf (4/55), Hāh (8/23), ō (11/72)
 
     2.5.1.2. Seslenme Edatları
                              
     Yā Rebbim   (7/73), hê ġurban oldūm (7/76), Bakelem (8/65)
 
     2.5.1.3. Sorma Edatları
     na   uçun “ne için” (3/67), Yā “peki nasıl” (3/70), oldu mu (8/119)
 
    2.5.1.4. Gösterme Edatları
 
     işde “işte” (1/19), ahacıka “işte” (8/87), Tā “uzak için işte anlamında” (3/35)
 
     2.5.1.5. Cevap Edatları
 
     he   “evet” (1/37), heyye “hayır” (7/37), Hī “efendim” (7/107), yoġ canım “hayır” (9/7)
 
     2.5.2.   BAĞLAMA EDATLARI
 
     “Bunlar, küçük dil birliklerini, kelimeleri, kelime gruplarını ve cümleleri   biçim ve anlam bakımından birbirine bağlayan, onlar arasında bir bağ oluşturan edatlardır.”     
     2.5.2.1. Sıralama Edatları
 
     ve (5/35) 
 
     2.5.2.2. Denkleştirme Edatları
 
     “Bunlar, birbirine denk olan, birbirinin yerini tutan, iki ögeyi birbirine bağlayan, birbiriyle karşılaştıran edatlardır.”   
  
     onu ya fakire véreceg ya māşına (6/78)
 
      2.5.2.3. Karşılaştırma Edatları
 
     “Bunlar, karşılaştırılan iki ya   da daha çok unsuru, dil birliğini birbirine bağlayan edatlardır.”
 
   Yöremiz ağzında kullanılışları   şöyledir:     
 
     bāzi ... bāzi “bazı ... bāzı” (1/6), hem aze hem de aġrabam “hem aza   hem de akrabam” (6/142), kâh geçō kâh ġılōm “kâh geçiyor kâh kılıyorum” (7/25), ne var ne yoġ “ ne var ne yoġ” (11/2)
 
     2.5.2.4. Cümle Başı Edatları
 
     “Bunlar, cümleleri anlam bakımından birbirine bağlayan edatlardır.”   Yöremiz ağzında kullanılışları   şöyledir: 
 
     sōra “sonra” (1/4), hani ya “ biliyorsun ya” (1/21), ille “sanırım” (3/17), Aha “işte “ (4/56),    amma “ama” (4/57), halbıki “halbuki” (5/57), satı “zâten” (4/28), yanı “yâni” (3/46), halbise “halbuki” (3/74)
 
     2.5.2.5. Sona Gelen Edatlar
 
     “Bunlar, dil birliklerinin, kelime gruplarının, cümlelerin sonuna gelerek önceki veya sonraki   unsurlara bağlayan edatlardır.”    
 
     ki (1/18), o da (5/5), 
 
     2.5.2.6. Son Çekim Edatları
 
     “Son çekim edatları, işletme eki vazifesi yapan edatlardır. İsimlerden sonra gelerek, onların türlü zarf hallerini yaparlar yaparlar.”     
 
     uçun “için” (1/20), sārı “gibi” (1/42), üzeri “üzere" (Örnek metin dışıdır.)
 
     2.6.        FİİLLER
 
     “Fiiller hareketleri karşılayan kelimelerdir. Hareket kelimesini burada geniş manasıyla alıyor ve nesnelerin zaman ve mekan içinde her türlü yapma, olma ve durumları için kullanıyoruz. Fiillerin çekimli biçimleri hareket, biçim, zaman ve şahıs olmak üzere dört şekilde ifade edilir.”
 
     2.6.1.    ŞAHISLAR
   
     “Şahıs ekleri, çekimli fillerde, hareketi yapan veya olan şahsı ifade eden eklerdir.” Türkçede üç tip şahıs ekleri vardır:
 
       2.6.1.1.   I. TİP ŞAHISLAR 
 
     “Zamir menşeli olup, yazı dilimizde görülen geçmiş zaman, şart ve emir dışındaki çekimlerde, yani şimdiki zaman, gelecek zaman, gelecek zaman, geniş zaman, istek, gereklilik çekimlerinde kullanılan eklerdir.”
 
     Yöremiz ağzında   II. tekil ve çoğul kişilerde -ñ kullanılmaktadır.
 
     Teklik Birinci Şahıs: -im, -ım, -um, -üm
 
     öpiüm “öpeyim” (6/155), olîm “olayım” (10/20), olurum, öllüm    “ölürüm” (Bu örnekler metin dışıdır.)
 
     Teklik İkinci Şahıs: -ñ
 
     Hassa ağzında bu ek yazı dilinden farklı olarak -ñ şeklindedir.
 
     dióñ “diyorsun” (8/29), yapıcıñ “yapacaksın” (10/18),
 
     Teklik Üçüncü Şahıs: -
 
     yió “yiyor” (1/17), diö “diyor” (8/206), olio “oluyor” (6/156), n’olacaġ “ne olacak” (10/27)
 
     Çokluk Birinci Şahıs : -ġ, -ıġ, -ig, -uġ, -üg
 
    Bu ek yöremiz ağzında   yazı dilimizden farklı olarak kullanılmaktadır.
 
     açmioġ “açmıyoruz” (1/16), beglióġ “bekliyoruz” (3/10), alīġ “almışız “ (4/51), gözlemelîg “gözlemeliyiz”(8/37), gédeg “gidelim” (7/17),   édeg “edelim” (6/12)
 
     Çokluk İkinci Şahıs: -sıñız, -siñiz, -suñuz, -süñüz, -ñız, -ñiz 
 
     Alıcıñız “alacaksınız” (7/80), vériciñiz “vereceksiniz” (7/81)    begliósuñuz “bekliyorsunuz” , geliciñiz    “geleceksiniz”
 
     Çokluk Üçüncü Şahıs : -lar, -ler
 
     yapiólar “yapıyorlar” (10/10), gédiólar “gidiyorlar” (3/96), yatırmazlardı “yatırmazlardı” (8/34), çıkarıllardı “çıkarırlardı” (8/34), dturullarmış “otururlarmış” (8/139)  
 
     2.6.1.2. II. TİP ŞAHISLAR  
 
     “İkinci tip şahıs ekleri iyelik menşeli olup yazı dilimizde görülen geçmiş zaman ve şart çekimlerinde kullanılan eklerdir.”
 
     Teklik Birinci Şahıs: -m
 
     sordum ”sordum” (1/20), göriódum “görüyordum” (8/29), démem “demem” (8/51), zayıfadmam “zayıflatmam” (8/63), 
 
     Teklik İkinci Şahıs: -ñ
 
     Hassa ağzında bu şahıs eki -ñ iledir.
 
     çıkarırsañ “çıkarırsan” (1/58), inanmañ “inanmazsın “ (3/9), düşürdüñ “düşürdün” (7/21), démeñ “demezsin” (8/50), 
 
     Teklik Üçüncü Şahıs: -    
           
     düşse “düşse” (4/56), ölüg “ölmüş” (7/92), vurdu “vurdu” (8/26), ġor “koyar” (3/90)
 
     Çokluk   Birinci Şahıs: -ġ
 
     Yöremiz ağzında k>g ve k>ġ değişmesi sebebiyle yazı dilimizden farklılık arz etmektedir.
 
     varsaġ    “varsak” (4/56), vardıġ   “vardık” (6/10), baġdıġ “baktık” (7/44), sıġsaġ “sıksak” (8/50)
 
     Çokluk İkinci Şahıs:   -Iñ, -ñIz
 
     Hassa ağzında bu ek -ñ iledir ve -Iñ şekline de rastlanmaktadır.
 
     inanıñ “inanın” (6/150), gédióduñuz “gidiyordunuz” (9/1),
 
     Çokluk Üçüncü Şahıs: -lar, -ler
 
     dédiler “dediler” (1/31), alıġlar “almışlar” (4/62),   huylanıllar “huylanırlar” (6/12), çıkarıllardı “çıkarırlardı” (8/34),   ġırdırdılar  ”kırdırdılar” (8/150), oturiólar “oturuyorlar” (3/81)
 
      2.6.1.3. III. TİP ŞAHISLAR
 
     “Türkçede üçüncü tip şahıs eklerine örnek olarak da   emir eklerini gösterebiliriz. Fakat tabiî, emir ekleri aslında şahıs ekleridir. Yalnız emirde her şahsın ayrı bir şekil eki olduğu için o şekil ekleri aynı zamanda şahıs da ifade ederler.” 
 
     Hassa ağzında    emir eklerinin kullanılışı şöyledir:
     ġoy “koy” (8/86), ineñ “inan” (9/4), güdsüñ “gütsün” (9/17), seçilsiñler “seçilsinler” (8/60)
 
     2.6.2.    ŞEKİL VE ZAMAN EKLERİ
    
     “Şekil ve zaman ekleri fiil kök veya gövdesinin karşıladığı hareketi şekle ve zamana bağlayan gramer kategorisidir. Şekil ifadesi hepsinde, zaman ifadesi ise ancak bir kısmında vardır.”
    
     2.6.2.1.   HABER KİPLERİ
         
     1. Öğrenilen Geçmiş Zaman: 
 
     Öğrenilen geçmiş zaman ekleri yöre ağzında, yazı dilinde olduğu gibi -mış,        -miş, -muş, -müş’tür. Ayrıca -ıġ, -ig, -uġ, -üg şekli de vardır.
 
     gelig “gelmiş” (3/33), vurmuş “vurmuş” (4/33), gédmişler “gitmişler” (4/47), alīġ “almışız” (4/51), vuruġlar “vurmuşlar” (6/32)
 
     2. Görülen Geçmiş Zaman: 
 
     Görülen geçmiş zaman eki yöre ağzında yazı dilinden bazı farklılıklar arz eder. -dı,-di, -du, -dü, şeklindedir.   Derlediğimiz metinlerde t’li şekli yoktur.
 
     sordum “sordum”   (1/20), tobladı “topladı” (6/58), bitirdim “bitirdim” (2/2), ġōduñuz “kovdunuz” (5/25), sesdenmezdim “seslenmezdim” (6/87), duydum “duydum” (5/33), gelmediñ “gelmedin” (5/34)
 
     3. Şimdiki Zaman:
     Yöremiz ağzında şimdiki   zaman eki -ó, -o, -ö, -or   şeklindedir. 
 
     gelió “geliyor”   (1/16), dōr “diyor” (2/17), töriólar “türüyorlar” (4/21), bulamióñ “bulamıyorsun” (3/52), çekiög “çekiyoruz” (5/51), énióġ “iniyoruz” (4/68), alamió “alamıyor” (5/23), başlió “başlıyor” (5/28)
          
     4. Gelecek Zaman : 
 
     “Türkiye Türkçesi yazı dilinde “-acak, -ecek” olan gelecek zaman eki, Anadolu ağızlarında   ses yapısı bakımından çeşitlilik gösterir. Yörenin ünlü uyumu ve ünsüz değişmeleri karşısındaki eğilimi, gelecek zaman ekinin yapısını da belirler.”   
 
     Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde -ıcı, -ici, -aca, -ece   şeklindedir.
 
     gédiciñ mi “gidecek misin” (1/26), sorucum “soracağım” (3/66), varıcıñ “varacaksın” (6/38), yakacām “yakacağım” (1/111), alıcıñ “alacaksın” (7/48), yapıcıñ “yapacaksın” (9/11)
 
     5.       Geniş Zaman : -(I)r,    -      
 
     “Geniş zaman eki olarak E.T.’de umumiyetle -ur, -ür, nadiren -ar, -er, çok az olarak -ır, -ir; vokalle biten köklerde ise -r kullanılmıştır. -ur, -ür vokalle biten kelimeye eklendiği zaman araya -y- yardımcı sesini alarak -yur, -yür şekline döner. E.A.T.’nde ise -ur, -ür, -ar, -er ve -r şekli yanında nadir olarak -ır, -ir şekli de görülmektedir. -ur, -ür’ün vokali E.A.T.’nde daima yuvarlaktır.”
 
     Hassa ağzında ekin kullanımı şöyledir:
 
     bilmem “bilmem”   (1/58), inanmañ “inanmazsın” (3/9), déñ “dersin” (3/10), géderim “giderim” (5/5), édebiliñ “edebilirsin” (6/135), annatır “anlatır” (5/37), bullum “bulurum” (4/55)
 
     İktidar fiilinin ikinci tekil kişisinin    geniş zaman eki düşmüştür.
 
     2.6.2.2.       DİLEK KİPLERİ
 
     1. İstek Kipi: 
 
     Yöremiz ağzında istek eki -a/-e’dir.   Gelecek ve geniş zaman    ifade eder.
 
     gédîm “gideyim “ (1/12), danışaġ “danışalım” (4/35), yapîm “yapayım” (5/5), édeg “edelim” (6/12), vurduraġ “vurduralım” (6/137)
 
     2.      Dilek - Şart Kipi:      
    
     Yöremiz ağzında da bu kip -se, -sa şeklindedir.
     
     çıkarırsañ “çıkarırsan” (1/58),  gédseñ “gitsen” (4/53), varsaġ “varsak” (4/56), oldǖse “olduysa”   (5/50), varsa “varsa” (6/27)
 
      3.      Gereklilik Kipi: 
 
     Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az rastlanır.  
 
     gözlemelîg “gözlemeliyiz “    (8/37)
 
     4.      Emir Kipi:
    
      Derlediğimiz metinlerde emir eklerinin kullanılış biçimleri şöyledir:
 
     sŏle “söyle” (1/26), doldur “doldur” (3/50), yab “yap” (6/80), édiñ   “edin” (6/65), gelmesiñler “gelmesinler” (5/27), seçilsiñler “seçilsinler” (8/60)
 
      2.6.3.      EK FİİL
 
     “Bütün isim ve fiil şekillerinin sonuna gelerek onlardan birleşik fiil yaptığı için ana   yardımcı   fiil, isimleri fiilleştirdiği için de isim fiili dediğimiz i- fiilinin tek başına kök olarak kesin ve belirli bir manası yoktur. Onun için imek   şeklinde fiil ismi de kullanılmaz. Aynı şekilde başka hiçbir yapım ekini de almaz, hiçbir isim veya fiil gövdesi meydana getirmez. Yalnız kök olarak  belirli çekim şekilleri içinde ortaya   çıkar.
 
     Ek fiilin dört şekli vardır.   Bunlar şimdiki zaman,   görülen geçmiş zaman, öğrenilen geçmiş zaman    ve şart şekilleridir.”
     2.6.3.1. Görülen Geçmiş Zaman
        
     İ- fiilinin görülen geçmiş zamanın çekimi yöremiz ağzında yazı dilinde olduğu gibidir. Ancak ekin ünsüzünün tonlu biçimi olan -dı, -di şekli daha çok kullanılır.
 
     süvarîdim “süvari idim”   (1/60), éyîdim “iyi idim” (3/79), yaşlîdi “yaşlı idi” (5/48), vardı “vardı” (6/48), anasîdi “anasıydı” (6/125), diyalidim “değildim” (3/22), sālamıdım “sağlamdım” (3/22), hafifidi “hafiftim” (3/80), seniedi    “seneydi” (4/53)
 
     2.6.3.2. Öğrenilen Geçmiş Zaman
    
     İ- fiilinin öğrenilen geçmiş zaman eki yöremiz ağzında yazı dilinde olduğu gibidir. 
 
     yasāmış “yasakmış” (1/159), ġocadanımış “kocadanmış” (3/5), birimiş “birmiş” (4/7), hasdiemiş “hastaymış” (5/6), mekrufumuş   “mekruhmuş” (6/40), Haleb’deymiş “Halep’teymiş” (5/33), ġonşularmış   “komşularmış” (5/36), varımış “varmış” (3/41) 
 
     2.6.3.3. Şart Çekimi
 
     İ- fiilinin şart çekimi yöremiz ağzında yazı dilimizde olduğu gibi -sa, -se iledir. 
         
       şéytanısañ “şeytansan” (3/68), çōsa “çoksa” (7/47)
 
     2.6.3.4. Geniş Zaman
 
     İ-mek fiilinin geniş zamanının yöremiz ağzında   Türkiye Türkçesinden farklı olarak -ıġ, -ig, -uġ şekilleri de vardır.  
 
     gişîg “kişiyiz” (1/106), böyūġ “büyüğüz” (3/6), menmunuġ “memnunuz”   (7/8), gelmîeg “gelmeyiz” (8/77), mühüm diyâl “mühim değil” (7/91), yüzlügsüñ “yüzlüksün” (3/10), buralîg “ buralıyız” (3/27), köküg “ köküz” 
(4/5), hısımsıñız “ hısımsınız” (4/1), gurbanım “kurbanım” (4/55), kökümüssüñ “kökümüzsün” (4/56)
 
     2.6.4.     FİİLLERİN BİRLEŞİK ÇEKİMLERİ
 
     “Fiillerin birleşik çekimi iki çekimli fiilin bir araya gelmesiyle oluşur. Birleştirilen iki çekimden biri bir şekil ve zamanı, diğeri de başka bir şekil ve zamanı karşılayarak birbirine bağlanana iki şekil ve zamanı birlikte ifade ederler.” 
 
            2.6.4.1. Hikâye Birleşik Zaman
 
     “Birleşik çekimin hikaye şekli asıl fiil kipinin gösterdiği hareketin görülen geçmiş zamanında cereyan etmiş olduğunu bildirir. Bu çekim konuşanın geçmiş zamanda gördüğü hareketleri hikaye etmek için, anlatmak için kullanılan fiil şeklidir.”
 
     Yöremiz ağzında örnekleri şunlardır:
 
     yatırdıġ “yatırdık” (1/4),   gelirdi “gelirdi” (5/20), yaşióduġ “yaşıyorduk” (5/23), çadliecîdim “çatlayacaktım” (6/158), géddilerdi    “gitmişlerdi “ (7/43), gédiódum “gidiyordum” (3/80), yabdırdıġ “yaptırdık” (6/6)                 
 
     2.6.4.2. Rivayet Birleşik Zaman
 
     “Bu şekil asıl fiil kiplerine i- fiilinin öğrenilen geçmiş zamanın getirilmesiyle yapılan birleşik çekimdir. Bu çekim i- fiilinin öğrenilen geçmiş zamanı ile yapılmakla beraber i- fiilinin öğrenilen   geçmiş zamanı burada zaman ifade etmez. i-miş (-miş) şeklinin burada   vazifesi zaman bildirmek değil, bir nakil,   bir anlatma, bir sonradan farkına varış ifade etmektir.”
    
     Yöremiz ağzında kullanılışları şöyledir:
 
     satallarmış “satarlarmış” (4/39), vérirmiş “verirmiş” (6/61), ġazanırmış “kazanırmış” (7/70), geçinillermiş “geçinirlermiş”   (5/26), Amerika’daymış “Amerika’daymış” (5/36)
 
     2.6.4.3. Şart Birleşik Zaman
 
     “Birleşik çekimin şart kipi asıl fiil kiplerinin karşıladığı hareketi şart şeklinde ifade eder. Bu kip asıl fiil kiplerine i- yardımcı fiilinin şart çekimi getirmek suretiyle yapılır.”
     Yöremiz ağzında kullanılışları şöyledir
 
     gelirse “gelirse” (7/9), bilirsem “bilirsem” (3/66), düşūse “düşmüşse” (7/44), ödemesseg “ödemezsek”  (7//84), çıkarsa “çıkarsa” (6/18), éderseñ “edersen “ (6/40),  
 
      2.7. SIFAT FİİLLER
 
     “Partisipler nesnelerin hareket vasıflarını karşılayan fiil şekilleridir. Hareket   vasıflarını belirtmek suretiyle nesneleri karşıladıklarına göre nesne karşılayan kelimeler olarak partisipler mana bakımından isim cinsinden kelimeler arasına girer. Partisiplerin asıl isimlerden farkı nesneyi hareketine göre adlandırması, onu asıl varlığı ile, şu veya bu kalıcı vasfı ile değil, hareketi ile ifade etmesidir.”
 
     Hassa ağzında rastladığımız başlıca partisipler şunlardır:
 
     -an, -en
 
     sual éden aġadaşlara “sual eden arkadaşlara” (1/26), ġuran “kuran” (4/14), savışan “geçen” (4/68), annadannar “anlatanlar” (6/28), çıkan hocaları “çıkan hocaları” (6/81), gerekeni “gerekeni” (6/128), ġaçannarıñ   çō “kaçannarıñ çoğu” (5/26), geçen bir yol “geçen bir defa” (5/35)
 
     -acaġ, -eceg
 
     varacaġ yolā   “varacak yolağı” (1/57), süreceg yér “sürecek yer” (6/101), dutacaġ olan “tutacak olan” (8/64), okuducu “okutucu” (6/56)
 
     -mış, -miş, 
     geçmiş gün   “geçmiş gün” (1/72), bişmiş aş “pişmiş aş” (7/69)
 
     -dıġ
 
     saydīm adamlarnan “saydığım adamlarla”   (6/10)      
 
   2.8. ZARF FİİLLER
 
     “Gerundiumlar hareket hâli ifade eden fiil şekilleridir. Bunlar ne fiil çekimleri gibi şekle, zamana ve şahsa   bağlanmış hareket, ne partisipler gibi nesne ifade ederler. Gerundiumlar şahsa zamana bağlanmayan mücerret bir hareket hali karşılarlar. Gerundiumlar fiillerin zarf şekilleridir.” 
 
     Yöremiz ağzında rastladığımız gerundiumlar şunlardır:
 
     2.8.1. Hâl Gerundiumları   
            
     -a, -e
 
     sallana sallana “sallana sallana”   (8/170),    geze geze “geze geze” (1/250), ālie ālie “ağlaya ağlaya” (3/22), duta duta “ tuta tuta” (3/87)
 
     -ası
 
     vurasie “vurasıya” (8/157)
 
     -ken, -kan, -kene 
          
     Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde “-ken” ekinin büyük ünlü uyumuna uyduğu görülmektedir.
 
     alırkan “alırken”   (1/18), kömerken “gömerken” (4/9), géderkene “giderken”   (6/14),   ġurulurkan “kurulurken” (6/103), dérken “derken” (5/39), getirirken “getirirken” 
 
     -ig
 
     yörîg “yürüyerek” (1/249)
 
     2.8.2. Zaman Gerundiumları
 
     -madan, -meden
 
     uyanmadan “uyanmadan” (6/131), gédmeden “gitmeden” (8/77)
 
     -inci
 
     ekilinci “ekilince”   (10/13)
 
     -ıncı(ġ), -inci(g), -inçi, -ınçı        
 
     ġısıġdırncıġ “sıkıştırınca” (8/153), kesinci “kesince” (4/45), çıkıncı “çıkınca” (5/25), başlienci “başlayınca” (6/136), gelinci “gelince” (7/22), yırtınçı “yırtınca” (5/47), girinçi “girince” (5/39), diénçi “deyince” (4/37)
 
     -alı, -eli
 
     öleli “öleli” (5/50), alınalı “alınalı” (7/82), alalı “alınalı” (11/56)
 
2.8.3.    Bağlama Gerundiumları
 
     -ıġ, -ig, -uġ, -üg, -eg
 
     Eski   Türkçede   -p   olan şekle yardımcı   ses dahil edilmek suretiyle -up, -üp şekline dönüşmüştür. Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde ise -ıġ, -ig, -uġ, -üg şeklindedir.
 
     girig “girip” (1/34),    varıġ “varıp” (2/23), énig “inip” (6/14), imeglieg “imekleyip” (7/60), gédig “gidip” (7/72), oluġ “olup” (8/137)
 
     -dī, -dū, -dî
 
     Sıfat fiilin hâl ekiyle kullanılmasından ortaya çıkmıştır.
 
     oldū “olduğu” (1/39), dédīm “dediğim” (4/52), dikildîniñ “dikildiğinin” (5/59), dédī “dediği” (6/149), oldūm “olduğum” (7/13)
 
     -anda
 
     an + da birleşik yapısıdır.
 
     damladanda “damlattığında” (8/51)
 
     -işin
 
     gelişin “gelince” (11/72), gédişin “gidince” (11/83)
 
     3. BÖLÜM CÜMLE BİLGİSİ
 
3.1.      KELİME GRUPLARI
 
     “Kelime grubu bir birliği, bir kavramı, bir niteliği, bir durumu veya bir hareketi karşılamak üzere, belirli kurallar içinde yan yana gelen kelimeler topluluğudur.
    
     Türkçede, varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketler kelime ve kelime grupları ile karşılanır. İki dil birliği belirli kurallar arasındaki fark, kelime grubunun bir kelimeler topluluğu oluşudur.”
    
     Yöremiz ağzında tespit ettiğimiz kelime grupları ve bu grupların kurulması ve kullanılmaları şöyledir: 
    
     3.1.1. İSİM TAMLAMASI
 
     “Bir isim unsurunun iyelik sistemi içinde bir başka isim unsuruyla kurduğu kelime grubudur.”              
     3.1.1.1. Belirtili İsim Tamlaması
    
     Tamlayanı ilgi (genitif) tamlananı iyelik eki alan tamlamadır.
          
     ombaşınıñ biri “onbaşının biri” (1/61), tikeniñ üsdünde “dikenin üstünde” (3/87), kiminiñ dişler “kiminin dişleri” (4/10), Aġbez’iñ pıñarında “Akbez’in pınarında” (5/59), işiñ içinde “işin içinde” (6/6)
 
3.1.1.2. Belirtisiz İsim Tamlaması
    
     Tamlayanın ilgi eki almayıp tamlananın iyelik eki aldığı tamlamalardır.
     isim    yoġlaması “isim yoklaması” (1/143), ahmaġ habarı “ahmak haberi” (3/71),   Düneglig Ġarafakılısı “ Düneklik Karafakılısı” (4/62), Maraş olayı “Maraş olayı” (5/28),   cŏmad adamı “cemaat adamı” (6/90), Kenan éli “Kenan eli” (8/77)
 
3.1.1.3. Zincirleme İsim Tamlaması
 
     Tamlananın, tamlananın veya her ikisinin kendi içinde başka bir  isim tamlaması olduğu söz öbekleridir. En az üç isimden oluşur. isim tamlaması, normal isim tamlamalarındaki ismin yerini tutar. 
    
     yüzbaşınıñ eviniñ yanında “yüzbaşının evinin yanında” (1/135), babamıñ babasınıñ adı    “babamın babasının adı” (3/75), Delîsublarıñ Iraşıñ nieñ babası “Deli Yusuflar’ın Raşit’in neyin babası” (4/17), seniñ çalışdīñıñ ücretine “senin çalıştığının ücretine” (6/24)
              
     3.1.2.   SIFAT TAMLAMASI
 
     “Bir isim unsurunun bir sıfat unsuruyla nitelendiği veya belirtildiği kelime grubudur.”
 
     ana yoldan “ana yoldan” (1/63), her kelle “her kafa” (4/9), vazifeli imam “vazifeli imam” (6/80), téz günde “tez günde” (7/74), belli adam “itibar sahibi adam” (7/20), ġız bacı “kız bacı” (9/11),       başgedigli “yüzbaşı vekili” (1/196), devlüküsǖn “ertesi gün” (1/236), ġayımbaba “kayınbaba” (6/89),
 
     3.1.3.   SIFAT FİİL GRUBU
 
     “Bir sıfat-fiil ile bu sıfat fiile bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime grubudur.”
          
      varacaġ yolā “varacak yolağı” (1/57), geçen bir yol “geçen bir kez “ (5/35), geçen senelerde “geçen senelerde” (6/3), süreceg yér “sürecek yer”     (6/101)
 
     3.1.4.   ZARF FİİL GRUBU
 
     “Bir zarf fiil ile bu zarf-fiile bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime grubudur.”
    
     Girig çıġmie serbes éddiler “girip çıkmaya serbest ettiler.”   (1/171), ölüg ölüg gédiólar “ ölüp ölüp gidiyorlar” (3/96),  haca géderken “Hacca giderken “ (6/14), imeglieg gédōdu “ emekleyip   gidiyordu” (7/60), eli dutanaça “eli tutana kadar” (11/38)
 
     3.1.5.   TEKRAR GRUBU
             
 “Bir nesneyi, bir hareketi karşılamak üzere eş görevli iki kelimenin meydana getirdiği kelime grubudur.”
 
     3.1.5.1. Unsurları Aynı Olan Tekrar Grubu
 
     geze geze gédeñ “geze geze gidersin”   (1/249), ġara ġara “kara kara” (3/68), duta duta “tuta tuta” (3/87), güccüg güccüg “küçük   küçük” (8/83)
 
3.1.5.2. Unsurları Yakın Olan Tekrar Grupları
 
     Delig deşig   “delik deşik”   (5/30), fidne fésad “fitne fesat” (5/62), selam kelam “selam kelam” (6/96), yañlış yuarlaġ “yanlış yuvarlak, yalan yanlış” (6/106), yoġ yōsul “yok yoksul” (9/23), abdazlı namazlı “abdestli   namazlı” (7/4)
 
3.1.5.3.       3.1.5.3. Unsurları Zıt Anlamlı Olan Tekrar Grupları
 
     Aşşā yokarı “aşağı yukarı” (6/34), sā sola “sağa sola” (6/53)
 
     3.1.6.   EDAT GRUBU
    
     “Bir isim unsuru ile bir çekim edatından kurulan kelime grubudur.
 
     Yöremiz ağzında tespit ettiğimiz edat grubu örnekleri şunlardır:
    
     Orie ġadar “oraya kadar” (1/81),   hemşeri kimîg “hemşehri gibiyiz” (1/118), olduġlarınıñ uçun “oldukları   için” (3/69), bir aya ġadar “bir aya kadar” (1/31)
 
     3.1.7.   BAĞLAMA GRUBU
     “Bağlama edatları ile birbirine bağlanmış iki veya daha fazla isim unsurunun meydana getirdiği kelime grubudur. Bağlama edatı, (ve, veya, ile, fakat, vb.) iki isim unsurunun arasında bulunur. İsim unsurları grubun kuruluşuna eşit olarak katılırlar.”
           
     Yöremiz ağzında tespit ettiğimiz bağlama grupları şunlardır:
          
      İé amma çoġ masaflı “iyi ama çok masraflı” (1/16), paltienen maltienen bir çadır gimi yabmışlar “baltayla maltayla bir çadır gibi yapmışlar.” (3/38)
 
     3.1.8.   UNVAN GRUBU
 
     “Bir şahıs ismiyle bir unvan veya akrabalık isminden kurulan kelime grubudur.”
   
     Abdıraman Ġazi’e    “Abdurrahman Gazi’ye” (1/255), Mılla Mahmıd “Molla    Mahmut” (3/31), Çakal Ahmed “Çakal Ahmet” (4/8), Kibrici Hösün “Kirpici Hüseyin” (5/22),   Ōredmen Halil Bey “Öğretmen Halil Bey” (5/37), Mılla Mahmıd “Molla Mahmut” (3/74), doġdur biâ “doktor bey”    (3/91), 
 
     3.1.9.    BİRLEŞİK İSİM
 
     “Bir nesnenin özel adı olmak üzere bir araya gelen kelime topluluğudur.”
Yöremiz ağzında tespit ettiğimiz birleşik isimler şunlardır
     
     Ġabaġdepe    “Kabak tepe” (4/16), Ġaratavıġ “kara tavuk” (6/1), Sebaddin Abalı “Sabahattin Abalı” (6/114), Halil Haġġı “Halil Hakkı” (6/114), Talad Kösōlu “Talat Köseoğlu” (6/115)
 
     3.1.10.    SAYI GRUBU
 
     “Basamak sistemine göre sıralanmış sayı isimleri topluluğudur. Gruptaki sayı isimlerinin dizilişi basamak sistemine göredir.”
          
     doġuzan doġuz   “doksan dokuz” (1/55), ücyüz aldmış altı   “üçyüz altmış altı” (5/48), doġuzan altı “doksan altı” (6/13)
 
     3.1.11.    BİRLEŞİK FİİL
 
     “Bir hareketi karşılamak üzere bir   arada bulunan kelimeler topluluğudur.” 
 
     Türkçede üç tip birleşik fiil vardır.
 
     Bir isim unsuru ile bir yardımcı fiilden kurulan birleşik fiiller:
 
     “Bu birleşik fiillerde isim unsuru başta, yardımcı fiil sonda bulunur.    Yardımcı fiil, anlamı üzerinde bulunan ismi fiilleştirir.”   
 
     hazmédemiólar “hazmedemiyorlar” (5/62), şiédivérdi “şéy ediverdi” (8/94), işdima éd   “içtima et” (1/79), işdima olduġ “içtima olduk” (1/80), ġıymadlolur “kıymetli olur” (1/103), emir éderseñ “emir edersen” (1/226)
 
     Bir fiil unsuru ile bir yardımcı fiilden kurulan birleşik   fiil:
 
     “Bu birleşik fiillerde, ana fiil unsuru başta bulunur. Anlamı üzerinde bulunduran bu unsur, -a, -e, -ı, -i, -u, -ü, -ıp, -ip, -up, -üp zarf   fiil eklerinden birini taşır.”
 
     yöriebilióñ mu “yürüyebiliyor musun” (3/81), binebilsem “binebilsem” (4/54), varabiliñ “varabilirsin” (4/57), oluvérdim “oluverdim”  (8/30)
 
     Anlamca kaynaşmış birleşik fiiller:
 
     “Bu birleşik fiiller   bir isim ve bir fiil unsurundan meydana gelir. İsim başta, fiil unsuru sonda bulunur. Unsurların biri veya hepsi, kendi sözlük anlamları dışında kullanılır.”
 
     Allah bélañı vérsiñ. “Allah belanı versin.” (1/160), üñ salladım “göz dağı verdim.”(1/161), mezunied vurdu “askerlikten terhis olmak” (1/215), yol bulamióñ “istediğini elde edemiyorsun” (3/52), ġıran dıkılsıñ “ vebaya uğrayıp hepsi ölsün” (3/57), hō   vériñ “buyur! diye seslenirsin”    (4/20), ev dutió “ev yapıyor” (4/21),     baş gelemióġ “baş gelemiyoruz” (6/35), 
 
              
   
     3.2.   KISALTMA GRUPLARI
           
     “Kelime grupları ve cümlelerden yıpranma ve kalıplaşma yoluyla ortaya çıkan gruplardır. Bu gruplar genellikle isim fiil, sıfat fiil veya zarf fiil gruplarından kısalmış ve bunların bir kısmı kalıplaşmıştır.”
        
     3.2.1.   İsnat Grubu
           
     “Biri diğerine isnat edilen iki isim unsuru isnat grubunu meydana getirir.”
    
     başı açıg   “başı açık” (7/10), sırtı açıġ “sırtı açık” (7/10)
 
      3.2.2. Yükleme(Akkuzatif) Grubu
 
     “Yükleme ekli bir isim unsurunun bir başka isim unsuru ile kurduğu kelime grubudur.”
 
     buzāsı érkeg (7/31)
 
     3.2.3. Yaklaşma(Datif) Grubu
 
     “Yaklaşma ekli bir isim unsurunun başka bir isim unsuru ile kurduğu kelime grubudur. Grubun birinci unsuru yaklaşma eki -a, -e taşır. İkinci unsur genellikle bir vasıf ismidir.”
    
     éyie éyi (7/3), buranıñ halkına düşgün (5/18)
 
     3.2.4. Bulunma (Lokatif) Grubu
 
     “Bulunma ekli bir isim unsurunun bir başka isim unsuru ile kurduğu kelime grubudur.
                  
    Grubun    birinci unsuru bulunma eki (-da, -de, -ta, -te) taşır. İkinci unsur genellikle bir vasıf ismidir.”    
    
     yüzde yüz “yüzde yüz” (4/28),
 
     3.2.5. Uzaklaşma(Ablatif) Grubu
 
     “Uzaklaşma ekli bir isim unsurunun başka bir isim unsuru ile kurduğu kelime grubudur.
 
     Bu grupta birinci unsur uzaklaşma eki ( -dan / -den, -tan / -ten ) taşır. İkinci unsur genellikle bir vasıf ismidir.”
 
     ondan gelme “ondan gelme” (4/12), geldigden sōra “geldikten sonra” (5/11), Musdafa’dan yana (9/2)
 
     3.2.6. Vasıta (İnstrumental) Grubu
 
     “Vasıta ekli bir isim unsurunun bir başka isim unsuru ile kurduğu kelime
grubudur.
 
     Bu grupta birinci unsur vasıta eki (-la, -le) ikinci unsur bir vasıf ismidir.
 
     Cümle ve kelime grupları içerisinde isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.”
     tulumnan gezmeg “tulumla gezmek” (1/152),   silahınan Şaşolanıñ damına (8/2039, Hasan’nan bizim aramızda “Hasan’la bizim aramızda” (7/16)
 
    3.3. CÜMLELER
 
     “Bir düşünceyi, bir duyguyu, bir durumu , bir olayı, bir yargıyı bildirerek
anlatan kelime veya kelime dizisine cümle denir.
 
     Cümle kelime ve kelime grupları ile kurulur. Varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketleri karşılayan kelime ve kelime grupları tek başlarına yargı bildirmezler.
 
     Cümlenin kurulabilmesi için yargı bildiren çekimli bir fiil veya ek fiille çekimlenmiş bir isim yeterlidir. En küçük cümle bu özelliğe sahip tek kelimelik cümledir.”
       
     3.3.1.    YAPISINA GÖRE CÜMLELER
 
     3.3.1.1. BASİT CÜMLE
           
     “Yapısında isim veya fiil cinsinden tek yüklem bulunan cümle, basit cümledir. Türkçe de cümleler basit yapılı cümlelerdir.”
 
     Bir üñ salladım.(1/57)
     O doġdurlarıñ hepiéni bilióm yavrım. (3/94)
     Kiminiñ dişleri dā sālammış. (4/10)
    Bŏle kâfire marhemed olmaz yāo!   (6/157)     
     Yaşar dā dāları bilmo. (7/35)
 
3.3.1.2.      3.3.1.2.        BİRLEŞİK CÜMLE
 
     “Birleşik cümle, bir ana cümle ve cümlenin anlamını tamamlayan bir veya daha fazla yardımcı cümle ile kurulur.”
     
     3.3.1.2.1. Şartlı Birleşik Cümle
           
     “Bir cümlenin bir şart cümlesi ile tamamlandığı cümledir. Şart cümlesi tek başına yargı bildirmez. Bir başka cümleyi zaman, şart, sebep ve benzetme ve anlamalarıyla tamamlar.”
           
     Ulan sen emir éderseñ, ben de éderim dédim (1/226)
     Mekinîe binebilsem var ya, vallaha hüsūsi géder bullum o kökümü (4/54)            
   Parañ varsa, bu seniñ işiñ benim dâl (6/23)
     Görmüş olsañız yavrılarım, ŏle  diö zayıflar, ŏle şiéler (8/84)
     Görmesseg, güle güle   gédiñ (9/29)  
     3.3.1.2.2. İç İçe Birleşik Cümleler
 
     “Bir cümlenin herhangi bir görevle başka bir cümlenin içinde yer aldığı cümledir. Yardımcı cümle, ana cümlenin bir unsuru veya o unsurun bir parçasıdır.”
          
     “Ne gezióñ ya tulumnan?” dédi (1/147)
     “Haci Duman dédiñ mi herkiş tanır” dédi (4/49)
     “Siz de halıñıza göre hala çekiñ” dédi (7/86)
     “Biz Kenannarıġ   amma dǖne de Kenan  élinden gelmîeg” dérdi (8/76)
 
     3.3.1.2.3. Yan Cümleciği    Fiilimsiyle Kurulan Birleşik Fiil
 
     Çarşıda tulumnan gédmeg yasāmış (1/145)
     Bizim Delomar ırahmadlī kömerken, yédi kelle bulmuş onnar (4/8),                                             
     Aşşā yokarı gelen ad nérde oña basió (6/123)     
     Anam gelincig, işi ıras gelsiñ, hepicîn sŏledirdi (8/53)
 
     3.3.1.3. BAĞLI CÜMLE
 
     “Bağlama edatlarıyla birbirine bağlanmış cümleler topluluğudur. Cümleler ki veya diğer bağlama edatlarıyla kurulur.”
 
     Baġdı ki dā yéñi gelióm çentem elimde (1/233)
     Şindi déllerkine,   aġlıñız olsa déller éha! (3/47)
     Arsuslular da baġmış ki kimsie bunnarıñ zaralı yoġ, bi şié yoġ iéler (4/40)
     Her namazıñ arkasından düa édom ki Allah çid vérsiñ (7/63)
     Ben dédim ki edeme sen çıġ (8/37)
 
2.3.1.4.      2.3.1.4.            SIRALI CÜMLELER
   
     “Tek başına yargı bildiren cümlelerin, bir anlam bütünlüğü içinde sıralanmasıyla meydana gelen cümle topluluğudur.
     Sıralı cümleler iki veya daha fazla cümle ile kurulur. Cümleler birbirinden virgül veya noktalı virgülle ayrılır. Cümlelerin her biri yapı ve anlam bakımından farklı niteliklere sahip olabilirler. Aralarındaki anlam ilişkisi, ortak cümle unsurları, ortak kip ve şahıs ekleri ile pekiştirilir.”
   
    Ġapî aşdı, beni ġoyardı (1/158)
     Elli dokuzda esger oldum admışbirde bitirdim (2/2)
     Bu Dördyol tarafına dā ev yapiólar, bir yére yérleşióllar (4/34)
     Ġapı ġoyallarmış, bizim ordan geçellermiş (5/37)
     Adam bayram édiö, isdedîni yapió (6/83)
 
     3.3.2. YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER
  
     3.3.2.1. FİİL CÜMLESİ
 
     “Yüklemi çekimli bir fiil veya fiil grubu olan cümlelerdir. Her türlü hareket, iş, oluş fiil cümleleriyle karşılanır. Bu sebeple fiil cümleleri isim cümlelerine göre daha fazla kullanılır.”
  
     Oña géddig (1/253)
     Ben babieñ oldū sıra bir ay ġadar galdım (2/13)
     Lübnan’dan her sene şie,Mahammed dayıgile, gelirdi (5/20)
     Bişmiş aşa su ġaddılar (7/69)
 
2.3.2.2.      2.3.2.2.           İSİM CÜMLESİ
 
     “Yüklemi ek fiille çekimlenmiş bir isim veya isim grubu olan cümlelerdir.”
 
     Hassa ağzında   en çok “i- mek” ek fiiliyle oluşturulan cümlelere rastlamaktayız.
 
     Biz posdacîg, ġarergeh erîdig (1/242)
     Bölūmüz de onuncu bölūdü (2/4)
     Neneñiz, anasınıñ ilg çocūyumuş Fadıma ġarınıñ (3/4)  
     O kögden töremecîeg (4/8)     
     O da hasdiemiş (5/6)  
     Yéñi Yapan hocasîdi (6/4)   
   Kenannarıñ Güccüg Omar’ı vardı (8/76)
 
     3.3.3.   YÜKLEMİNİN YERİNE GÖRE CÜMLELER    
 
     3.3.3.1. KURALLI CÜMLE
 
     “Yüklemi sonda bulunan cümle, kurallı cümledir. Türkçede cümlenin ana unsuru yüklem cümlenin sonunda yer alır. Yardımcı unsurdan ana unsura doğru diziliş, Türkçenin cümle yapısının temel özelliğidir. Yüklemi tamamlayan unsurlar, yüklemin önünde sıralanır. Yükleme en yakın unsur, genellikle, belirtilmek istenen unsurdur.”
         
    Yaz gelenādar héç çézilmedi (1/277)
     Ben élden ġaçacaġ göçeceg diyalim (2/22)
     Çadırınan gelig (3-33)
     Sōra géri tanışmışlar (4-48)
     Ġılıç Dede mezarlīna defnédiólar (5/6)
     Babası ölüg de anası durio (7/97)
 
     3.3.3.2. DEVRİK CÜMLE
 
     “Devrik cümle, yüklemi sonda bulunmayan cümlelerdir. Bu tür cümleler daha çok şiir dilinde görülür. Çünkü şiirde kelimelerin sıralanışında kelimelerin ses yapısı her zaman ön plandadır. Ata sözlerinde, günlük konuşmaların aks ettirildiği veya konuşma, sohbet üslûbunun hâkim olduğu eserlerde devrik cümle kullanılmıştır.”
 
     Asgerlî Dōbayazıd’da yabdım ben (1/49)
     Gelig burie (3/33)
     Yamılmam bükülmem ben (2/23)
     Satı avradlı gelig yüzde yüz (4/28)
     Fıransızlar gelió sōna (5/11)
     Beni bir ād duddu bu sefer   (7/71)
 
    3.3.4.   ANLAMLARINA GÖRE CÜMLELER
 
     3.3.4.1.   OLUMLU CÜMLE
 
     “Yargının gerçekleştiğini anlatan cümle olumlu cümledir. Bu cümlenin yüklemi yapma, yapılma veya olma bildirir.”
       
     Ondan sōra gurtulduġ (1/272)
      Biz cenderme görevi yabdıġ (28)
      Bize dāları vérseñ yéter (3/43)
      Kiminiñ dişleri dā sālammış (4/10)
      Ötekiler orda galió (5/7)
 
      3.3.4.2. OLUMSUZ CÜMLE
 
     “Yargının gerçekleşmediğini anlatan cümle olumsuz cümledir. Bu cümlenin yüklemi yapmama, yapılmama, olmama bildirir.”
     Çoġ ġonuşmañ diöm çocuġlara (1/25)            
      Amma babañınan orda görüşemedig bir türlü hayrad (2/11) 
      “Yoġ nene” dédi (3/699
      Amanıñ emmōlu vallaha bilmedim (4/73)
      Benim gözüm harab gédemióm sā sola   (6/52)
           
     3.3.4.3.   SORU CÜMLESİ
 
     “Soru yoluyla bilgi almayı amaçlayan cümle soru cümlesidir. Soru cümlesi, olumlu veya olumsuz olabilir. Soru sıfatları, soru zamirleri, soru edatları, soru zarfları ve soru eki -mı, -mi bir cümleye soru anlamı kazandıran unsurlardır.” 
     
     Hassa ağzındaki örnekleri şunlardır:
     
     Ücede? (1/51)
     Cenderme mîdiñiz ki? (2/27)
     Ulan cāmi benim babamıñ malı mı? (6/23)            
     Ben seni gördüm müdü ne Fakı Musdafâl’de (9/1)
     Mīrı görióñ mu? (3/38)
 
 
 
 
 
 
 
SONUÇ
 
     Derleme ve incelememizin sonucunda, Hassa ağzının yazı dilimiz ve diğer Anadolu ağızlarından farklı ve ortak birçok yönünü tespit ettik.
 
     Bu benzerlik ve farklılıkları tezimizin inceleme kısmında vermeye çalıştık.   Sonuç kısmında genel hususiyetleri vermeyi uygun gördük. Yöreden yapmış olduğumuz derlemeler üzerinde yaptığımız incelemeler neticesinde yöremiz içerisinde   ağız yapısı itibariyle farklılık gösteren yerin olmadığı kanaatine vardık. 
 
     İlçenin yerleşim tarihi hakkında teferruatlı bilgi veremedik. Bunun sebebi ise 1865’li yıllara kadar yörenin büyük merkezlerden uzak kalması, yörede   köy ve göçebe yaşayışının hâkim olması ve bu yöreyle ilgili tarihî çalışmaların yetersiz oluşudur.
 
     Bu çalışma bize, ilmî bir çalışmanın metodolojisini öğretti ve Türkçenin ne kadar zengin bir dil olduğunu daha iyi anlamamızı sağladı   
 
     Hassa ağzının Türkiye Türkçesi   yazı dili ve diğer Anadolu ağızlarından farklı ve  ortak özellikleriyle, yöre ağzını karakterize eden nitelikleri şöylece   özetledik:
 
1.       Birçok    Anadolu    ağzında   da    görülen    ñ    sesi   yöremiz ağzında 
yaygın   olarak kullanılmaktadır.
 
2.      Türkiye   Türkçesinde   d   ve   t   ile başlayan   ekler Hassa   ağzında
genellikle d’lidir.
 
     3.   Ünlü ve ünsüz değişmeleri yaygın olarak kullanılmaktadır.
 
     4. İlk hecedeki é (kapalı e) yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
                     
     5. Yöremiz ağzında Arapça tesirinden dolayı Í, Î, Ú, Û seslerine rastlanmamaktadır.
 
     6. y’nin etkisinden   dolayı o-ö arası bir sese   “ó” sık sık rastlanmaktadır.
 
     7. Kalın olan k’lar yöremiz ağzında   kelime başında, ortasında ve sonunda umumiyetle ġ (arka damak g’si)’ ya dönüşmüştür.
 
8.      Yöremiz ağzında küçük ünlü uyumuna büyük bir temayül vardır.
 
9.      İlerleyici ve gerileyici benzeşmeler    yaygındır.
 
10. Tonsuzlaşma az, tonlulaşma çoktur.
 
11. Telâffuzu kolaylaştırmak için kelimeler çoğu kez Türkçeleştirilir.
 
12. Ses düşmelerinden kaynaklanan ünlü ikizleşmesi yaygındır.
13. Ünsüz düşmesi oldukça yaygındır. 
 
Oğuz-Türkmen Özellikleri
 
     1. Oğuzların büyük bir çoğunluğu ilk hecelerde kapalı e’yi benimsemişlerdir. Hassa ağzının tamamında kapalı e kullanılmaktadır.
 
     2. Türkçenin her kolunda, diş ve diş eti ünsüzleriyle y ünsüzü,   yanlarındaki ünsüzleri inceltirler.   Fakat bu olay, Oğuz-Türkmen lehçelerinde daha yaygın ve belirgindir. Yöremiz ağzında da aynı özellikler sıkça görülür.
 
     3. Oğuz-Türkmen lehçelerinde genellikle b yönünde görülen   b>m değişikliği yöremiz ağzında da umumiyetle b yönündedir.      
 
     4. Oğuzcada ünlü, ünsüz değişimleri, ses ve hece kaynaşması olayları ile hece yutulması olayları öteki lehçelere göre daha gelişmiştir. Bu konuda yöremiz ağzı da aynı hususiyetlere sahiptir.
 
     Kınık Boyu Dil Özellikleri İle Yöremiz Ağız Özelliklerinin Karşılaştırılması
 
1.      Eski Türkçedeki genzel damak ñ’si yöremiz   ağzında   da   olduğu gibi yaşamaktadır.
 
2.      Eski Türkçedeki   ķ- ve k- tonsuz damak sesleri tonlulaşarak yöremiz ağzında da  
ġ- ve g-‘ye dönüşmüştür.
 
3.      Bazı Anadolu ağızlarında görülen ķ > h değişimi yöremiz ağzında görülmez.
 
     4.   Belirli ünsüzlerin etkisi ile ünlü incelmeleri yöremiz ağzında da meydana   gelmiştir.
 
     5. Fiillerin soru şekillerinde, -mı? / -mi?   soru ekinin bazı kiplerin çekiminde kip ekinden önce geldiği yöremiz ağzında da görülmektedir. 
 
     6. Ünlü düşmesinden    meydana gelen uzunluklar dışında, kelimelerin ilk hecelerinde aslî ünlü uzunlukları ile ilgili uzun ünlüler vardır.  
 
     Avşar Boyu Dil Özellikleri İle Yöremiz Ağız Özelliklerinin Karşılaştırılması
 
     1. Kelime başındaki ķ- / k- ünsüzleri tonlulaşarak ġ- ve g’ye dönüşmüştür.
 
     2. r > l değişmesi vardır.
 
     3. İki ünlü   arasında bulunan ñ, g, y, ğ damak ve yanak ünsüzleri hece kaynaşması ile eriyip kaybolarak yanlarındaki ünsüzleri uzatmışlardır.
 
     4. Çekimli fiillerde kullanılan 1. şahıs eki   -m’dir.
 
5. -ışın / -işin zarf-fiil türleri vardır.   
     6. Üçüncü şahıslarda -acak , -ecek olarak değil, yalnız -cah , -cek olarak kullanılan gelecek zaman etki, 1. ve 2. şahıs çekimlerinde hece kaynaşmasına ve daralmaya uğrayarak -cim, -cig, ciñiz şekillerine girer.
 
     Salur Boyu Dil Özellikleri İle Yöremiz Ağız Özelliklerinin Karşılaştırılması
 
     1. Kelimelerin ilk hecelerinde kuvvetli   vurgular ve yer yer vurgudan ileri gelen uzunluklar   dikkati çekmektedir.
 
2.      Kelime başında b- > p- değişiminden oluşmuş p-‘ler vardır.  
 
     3. Çekimli fiillerde 1. şahıs teklik eki -m, çokluk eki   -ġ ve -g’dir.   
 
     4. Gelecek zaman eki, ek sonundaki k ünsüzünün yanındaki ünlüleri kalınlaştırma etkisi dolayısıyla hep kalın olarak kullanılır ve -caġ şeklindedir. 1. ve 2. şahıs ile çekimlendiğinde hece kaynaşmasına ve ünlü uzamasına da uğrar.   
 
     Kıpçak Dil Özellikleri İle Yöremiz Ağız Özelliklerinin Karşılaştırılması
 
1.      Geniş ünlülerin genellikle daralması 
 
2.      -ç- > -ş- değişmesi
 
     Görüldüğü gibi Hassa ağzında Oğuz-Türkmen ve tali derecede de Kıpçak   dil özellikleri hâkimdir. 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
KAYNAKLAR
 
 
     Ahmet Cevdet Paşa, Marûzât, Haz: Dr. Y. Halaçoğlu, İstanbul, 1980  
     
     AKSOY, Ömer Asım, Gaziantep Ağzı c.I,II,III Ankara, 1991
 
     BANGUOĞLU, Tahsin, Türkçenin Grameri, Ankara, 1990
 
     BEYAZIT, Bekir Sami, 1865-1866 Kürtdağı, Cebel-i Bereket,                                           Kozanoğulları İsyanı   ve    Güneydeki    Aşiretlerin İskânı, Antakya, 1989 
                                         
     BURAN, Ahmet-ALKAYA, Ercan, Çağdaş Türk Lehçeleri, Elazığ, 1999
 
     CAFEROĞLU, Ahmet, Doğu İllerimiz Ağızlarından Toplamalar, İstanbul, 1942                                     
    
     ERCİLASUN, A. Bican, Kars İli Ağızları, Ses Bilgisi, Ankara, 1983
 
     ERGİN, Muharrem, Türk Dil Bilgisi, Boğaziçi Yay., İstanbul, 1985                                   
 
     ............................., Dede Korkut Kitabı, İndeks-Gramer, Ankara
 
     ............................., Orhun Abideleri, Boğaziçi Yay., İstanbul, 1995
    
     HATİPOĞLU, Süleyman,  Orta Toros Geçitlerinde Türk-Fransız                                              Mücadelesi (1915-1921), Antakya, 1999
 
     KARABORAN, Hilmi, “İslahiye ve Hassa’nın Kuruluşundan Önce                                    Yerleşme Durumu”, V.Milletlerarası Türkoloji Kongresi,                                      İstanbul, 1985
    
     GÜLENSOY, Tuncer, Kütahya ve Yöresi   Ağızları, Ankara, 1988
 
     HALAÇOĞLU, Yusuf,   XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, Ankara, 1988
                                    
     KARAHAN, Leyla, Türkçenin Söz Dizimi, Ankara, 1991
 
     ...............................,Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, TDKY, Ankara, 1996
 
     KORKMAZ, Zeynep, “Eski Türkçedeki Oğuzca Belirtiler”, Türkoloji                                      Dergisi, VI, Ankara, 1974, 15-30
 
     ............................., “Bartın ve Yöresi Ağızları Üzerine”, Türkoloji                                      Dergisi, Ankara, 1965, 103-106
    
............................, “Bartın ve Yöresi Ağızlarında Lehçe Tabakalaşması”                                    Türkoloji Dergisi, II, Ankara, 1965, 265-287
                                  
     ............................, “Anadolu Ağızlarının Etnik Yapı İle İlişkisi Sorunu”                                     TDAY Belleten, 1971, 21-32
    
     ............................, Nevşehir ve Yöresi Ağızları, 1, Ses Bilgisi, Ankara, 1977  
     
      ............................, Türkçede Eklerin Kullanılış Şekilleri ve Ek Kalıplaşması   Olayları, TDKY, Ankara, 1994
                                  
     KÖK, Abdullah, Oğuzeli ve Yöresi Ağızları, Van, 1995, (Yüzüncü Yıl                               Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış YLT )
 
     KÜÇÜKER, Paki, Bingöl Merkez İlçe ve Köyleri Ağızları, Elazığ, 1988,   (F.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış YLT )
 
     ÖZKAN, Mustafa, Tarih İçinde Türk Dili, İstanbul, 1999 
 
     SÜMER, Faruk, Oğuzlar (Türkmenler), Tarihleri-Boy Teşkilatı-      Destanları, İstanbul, 1992
 
     TİMURTAŞ, F. Kadri, Eski Türkiye Türkçesi, İstanbul, 1981
 
     TDK, Türkçe Sözlük, Ankara,  1988
 
     TDK, Derleme Sözlüğü, Ankara, 1988
 
     TDK, Tarama Sözlüğü, Ankara, 1988
 
     YÜKSEL, Zühal, Polatlı Kırım Türkçesi Ağzı, TKAE, Ankara, 1988                         
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
                    A
 
 
ā darı: Beyaz darı (mısır) (3/50)
ā: Ak (7/13)
abacı: Aba satan (6/70) 
abalı: Kalın elbiseler giymiş   olan kişi (6/114)
abbā: Bembeyaz (8/53)
abdal: Genellikle düğünlerde davul, zurna çalan   ve sepet ve elek örerek geçimini sağlayan insanlar. (1/73)
abdaz: Abdest (7/4)
Abdılla: Abdullah (1/64)
Abdıraman: Abdurrahman (6/89)
Ābez: Beyaz bez (Hassa ilçesine bağlı bir belde ismi) (6/25)
abıġad: Avukat (11/28)
aceib: Acayip (1/32)
acemi: Acemi (1/130)
acer: Yeni (1/108)
āç: Ağaç (3/503)
ād: Ağıt (6/72)
Adabazarı: Adapazarı (10/22)
adaled: Adalet (6/114)
adam: Adam (1/101)
Adana:   Adana (3/92)
aday: Aday (6/115)
addır-: İşine son vermek (6/111)
aféd-: Affetmek (6/79)
aġadaş: Arkadaş (1/74)
Agdepe: Aktepe (Hassa ilçesine bağlı bir belde ismi) (6/128)
aġġız: Ak kız   (3/6)
aġraba: Akraba (6/143)
aha: işte anlamında bir edat (4/56)
ahacıka: işte anlamında bir edat (8/198)
ahired: Ahiret (6/24)
ahmaġ: Ahmak (3/71)
ahraz: Sağır (7/106)
alıcı: Alacak olan (8/128)
ali: Bir isim   (4/10)
ālie ālie : Ağlaya ağlaya (6/78)
aligobder: Helikopter (1/58)
ālim: Alim, ilim sahibi (3/70)
Allah: Allah (4/69)
altala-: Hastalığın artması (3/82)
Āmed: Ahmet (4/24)
amel: Yapılan iş. (6/24)
amelied: Ameliyat (3/92)
āmir: Rütbece üstün olan (6/152)
amma: Ama (1/101)
ana: Ana (4/74)
anca: Ancak (7/2)
ancaġ: Ancak (1/235)
anna-: Anlamak (6/102)
Anteke: Antakya (6/93)
ara: Ara   (6/120)
Arab: Arap (1/134)
arazi: Arazi (6/120)
arıf: Arif (6/94)
ārmak: Ağarmak (8/53)
Arnavıd: Arnavut (8/7)
asger: Asker (1/48)
asmalı: Asmalı (6/115)
assubay: Astsubay (1/64)
aş: Yemek (8/179)
āşam: Akşam (1/230)
āşamaça: Akşama kadar (8/198)
āşamadar: Akşama kadar (6/124)
aşıla-: Aşı yapmak (3/60)
Aşo:    Ayşe (11/64)
aşşā: Aşağı (1/7)
at: At   (6/126)
atıncıġ: Atınca (1/72)
avara: Avare (9/4)
avrad: Kadın (4/29)
ay: Ay (1/220)
ayaġ: (3/79)
ayaġġabı: Ayakkabı (1/259)
Aydınnar: Aydınlılar, Yörükler (10/15)
āyed: Ayet (6/77)
aylıġ: Maaş, bir aylık geçen süre (1/131)
aynı: Aynı (1/115)
ayrı: Ayrı (3/38)
āz: Ağız (7/4)
āze: Aza (6/142)
Aziz: Aziz (5/21)
 
 
                 B
 
 
bā:   (1/80)
baba: Baba (1/133)
babañgil: Babangil (3/14)
bacanaġ: Bacanak (6/162)
bacı: Bacı (7/80)
baça: Bahçe (5/35)
bad-: Batmak (1/40)
baġ-: Bakmak (2/148)
bahdier: Bahtiyar (3/48)
bakanlıġ: Bakanlık (6/67)
bāla-: Bağlamak (1/4)
balıġ: Balık (1/45)
bañġa: Banka (1/19)
bānmek: Beğenmek (6/150)
barabar: Beraber (8/131)
barġ: Bark (11/49)
basdambaġ: Basamak (1/55)
bas-: Basmak (1/68)
başġa: Başka (2/36)
başġan: Başkan (5/52)
başgedigli: Yüzbaşı vekili (1/98)
başlad-: Başlatmak (5/14)
başşaġ: Başak (2/123)
batal: Bir şeyin önemini kaybetmesi (10/4)
bayaġ: Biraz önce (1/29)
bazar: Pazar (1/215)
bāzi: Bazen (1/184)
begmez: Pekmez (5/34)
béla: Bela (1/4)
beledie: Belediye (11//15)
belki: Belki (7/98)
belkidem: Belki de (1/39)
belli: Belli (8/20)
ben: Ben (1/100)
bérbad: Berbat (8/38)
berg: Sağlam (1/266)
beri: Beri (3/78)
beribāzer: Normal (1/265)
beriki: Beriki (6/165)
berli: Beri (3/82)
bes: Sadece (1/39)
béş: Beş (1/6)
bey: Bey (5/4)
bıraġ-: Bırakmak (1/107)
bıranşid: Bronşit (3/2)
bıyıġ: Bıyık (1/224)
biâ: Bey (3/91)
bibi: Hala (4/62)
bid-: Bitmek (11/7)
biénamaz: Namaz kılmayan (7/23)
bil-: Bilmek (1/132)
biñ: Bin (sayı)
                           bin-: Binmek (4/54)
biög: Büyük (6/151)
biöl: Bir yol, bir defa (1/8)
bir: Bir (1/72)
bire: 1.Pire (1/91), 2.Bre anlamında edat (9/11)
birer: Birer (7/163)
birez: Biraz (1/90)
birġaç: Biraz (9/22)
birin: Birini (1/2)
birlig: Birlik (8/133)
birti: Biraz (7/30)
birucu: Bir kısmı (4/31)
bislimek: Beslemek (9/26)
bişié: Bir şey (1/15)
bişirmek: Pişirmek (3/51)
bit: Bit (1/91)
bitir-: Bitirmek    (7/8)
biz: Ucu sivri delgi aleti (9/5)
bŏg: Büyük (3/53)
bol: Bol (6/77)
bŏle: Böyle (1/133)
bō-: Boğmak (8/195)
bōr: Böğür (1/19)
borc: Borc (5/22)
boşanıġ: Boşanmış (6/166) 
boy: Uzunluk (2/9)
boyuna: Daima, durmadan (8/197)
Bozgiégler: Boz geyikler, Gaziantep’te bir yer ismi (5/4)
bozġunnuġ: Bozgunluk (5/28)
bozul-: Bozulmak (5/11)
bölge: Bölge (1/39)
bölüg: Bölük (2/3)
böyüg: Büyük  (3/6)
buadlı: Bu kadar (11/49)
buçuġ: Buçuk (1/10)
buda-: Budamak (6/58)
bul-: Bulmak (6/126)
bunca: Bu kadar   (7/2)
Bursa: Bursa (6/115)
buynuz: Boynuz (3/44)
buz: Buz (1/270)
bükül-: Bükülmek (2/23)
bütün: Bütün (1/263)
 C
 
 
cadde: Cadde (1/249)
cambolad: Canı polat gibi, çok hareketli ve cesur olan (4/60)
cami: Câmi (1/64)
canavar: Canavar (1/38)
cem: Cam (1/218)
cenaze: Cenaze (1/30)
cenderme: Jandarma (2/7)
cesared: Cesaret   (5/62)
cesed: Ceset (1/31)
cıbıldaġ: Çıplak (1/100)
cıydır-: Kabaca bir yol açıvermek (6/131)
cız-: Çizmek (6/159)
coab: Cevap (9/28)
cömad: Cemaat (6/82)
cuara: Sigara (4/5)
cuma: Cuma (4/42)
cumhuried: Cumhuriyet (1/249)
 
 
                  Ç
 
 
çā: Çağ, kuşak (8/1)
çadır: Çadır (4/38)
çadlaġ: Çatlak (1/34)
çakal: Çakal (4/19)
çalış-: Çalışmak (7/163)
çapar: Çapar (6/199)
çār-: Çağırmak (7/159)
çarp-: Çarpma (1/195)
çarşı: Çarşı (1/215)
çat-: Kurmak, yapmak (6/149)
çav-: Kulağa çalınmak (9/26)
çaylaġ: Acemi (1/132)
çaylı: Çaylı (4/44)
çeltig: Çeltik (7/12)
çéne-: Çiğnemek (6/72)
çente: Çanta (1/233)
çeşid: Çeşit (6/68)
çete:    Çete (8/149)
çevir-: Çevirmek (3/3)
çevrig: Etrafı çevrilmiş yer (3/62)
çıġ-: Çıkma (2/133)
çınar: Çınar (8/137)
çilo: Sarışın olan kişiye verilen   lakap (6/93)
çirkin: Çirkin (3/73)
çīr-: Çağırmak (8/58)
çoban: Çoban (9/16)
çocuġ: Çocuk (1/100)
çoġ: Çok (1/11)
çolābiş: Çolak İbrahim (5/43)
çög-: Çökmek (3/95)
 
 
                  D
 
 
dā: Daha, dağa (1/56)
dabança: Tabanca (1/64)
dāda: Dağda (1/58)
dadlılıġ: Tatlılık (7/208)
daġ-: Takmak (7/20)
daha: Daha (1/67)
dāl: Değil (1/15)
dalġıc: Dalgıç((1/32)
dal-: Dalmak (1/32)
dam: Çatısı olmayıp üstü toprak veya beton  olan ev    (7/65)
damahlıġ: Cimrilik (8/28)
damla: Damla (8/52)
danaboruġ: Bir lakap ismi (5/53)
dāni: Kadar anlamında bir edat (3/52)
danió: Seyrediyor, bakıyor (4/75)
daraġ: Tarak (2/85)
daş: Taş (5/22)
dayan-: Dayanmak (4/6)
dayı: Dayı (5/6)
debbo:   Depo (1/248)
dede: Dede (5/37)
Dedemli: Hassa ilçesine bağlı bir köy ismi (6/ 1)
defder: Defter (1/206)
defnéd-: Defnetmek (5/6)
dehadle-: Denetleyerek seyretmek (9/4)
delānnı: Delikanlı (8/204)
deli: Deli (3/22)
delig deşig: Delik deşik (5/30)
delomar: Deli Ömer (4/9)
dé-: demek, söylemek   (2/101)
demirçelig: Demirçelik   (6/19)
dene: Tane (1/72)
deriñlig: Derinlik (1/34)
dérken: Derken (5/31)
deve: Deve (6/144)
devled: Devlet (/31)
devlüküsǖn: Ertesi gün   (/286)
devriş: Derviş (8/19)
dezze: Teyze (3/65)
dıkıl-: Girmek (3/57)
dış: Dış (1/35)
diârmen: Değirmen (2/14)
dib: Dip (8/138)
digme: Dik olan yer (4/20)
dilegce: Dilekçe (1/21)
dilen-: Dilencilik yapmak (6/18)
din: Din (4/77)
dinamö: Dinamo (10/7)
dinne-: Dinlemek (1/30)
diyal: Değil (1/10)
Dōbayazıd : Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesi (1/49)
doġdur: Doktor (3/94)
doġuzan: Doksan (1/55)
dol-: Dolmak (3/50)
dolu: Dolu (6/164)
dōru: Doğru (9/3)
dosya: Dosya (1/18)
dozél: Dozer (6/154)
dön-: Dönmek (8/20)
dönüm: Bir uzunluk ölçüsü (1/85)
Dördyol:   Hatay iline bağlı bir ilçe ismi (1/80)
dövled: Devlet (1/37)
dud-: Tutmak (9/24)
duhül: Giriş (1/216)
duman: Duman, sis (4/50)
dūn: Düğün (4/15)
dǖnede: Dünyada, sanırım anlamında kullanılan bir edat (7/107)
dūr:   Dünür (9/1)
duraġlar: Duraklar (11/63)
duran: Duran,   durmuş olan (4/17)
duşman: Düşman (4/16)
duşmancılanmak: Düşman sahibi olmak (4/16)
dutanaça: Tutana kadar (11/38)
düggen: Dükkân (1/19)
düneglig: Tüneklik (4/60)
dürüs: Dürüst (9/23)
düşgün: Düşkün (5/18)
düzen:   Düzen (5/11)
düzül-: Düzülmek (1/114)
 
 
                   E
 
 
Ebeşōllar: Ebeşoğulları isminde bir soy (8/204)
Ébıcel: Ebu Cehil (6/38)
ed: Et (1/111)
ede:   Erkek kardeş (1/250)
éd-: Etmek (7/15)
éé: Devam et anlamına gelen bir ünlem (11/2)
efendi: Efendi (1/32)
egseri: Ekseri, genellikle (5/26)
éha: Bir ünlem (3/47)
ekin: Ekin (5/43)
el: El (4/55)
elbise: Elbise (1/99)
eletmek: Ulaştırmak (1/127)
elli: Elli (1/216)
Emecenner: Emmeyi sevenler anlamında bir lâkap    (8/6)
emeg: Emek (6/25)
emegli: Emekli (6/156)
emir: Emir (1/134)
emmitte: Amca oğlu (8/10)
eñ: Parmakların açılıp bükülen  kısmı (3/50)
enayi: Enayi (6/71)
er: Er (1/104)
erat: Erler (1/100)
Ereli: Ereğli (10/9)
Érmanı: Ermeni (5/10)
Erzurum: Erzurum (1/257)
esablar: Sahabeler (1/254)
esas: Esas (4/5)
eses: Esas (4/3)
esger: Asker (1/131)
esgerlig: Askerlik (7/8)
esgi: Eski (1/118)
eşā: Eşya (7/80)
eşgiya: Eşkıya (5/64)
eşşeg: Eşek (6/108)
étim: Eğitim (10/29)
etraf: Etraf (10/25)
ev: Ev (1/135)
evel: Evvel (1/7)
evelki: Evvelki (1/11)
ever-: Evlendirmek (11/38)
evlad: Evlad (1/102)
evliya: Evliya (1/222)
éyi: İyi (3/12)
eyice. İyice (7/3)
ezen: Ezan (6/164)
 
 
 
                  F
 
 
Fadıġlar: Bir soy ismi (5/57)
                           fadıma: Fatma (3/65)
fakad: Fakat (1/171)
                           fakı: Fakih (3/30)
fakir: Fakir (3/1)
falan: Falan (5/41)
farg: Fark (8/51)
fasilie: Fasulye (11/57)
fazla: Fazla (1/10)
felan: Falan (6/78)
fes: Fes (11/78)
fésad: Fesat (5/39)
Fıransız: Fransız (5/11)
Fidan: Fidan (3/6)
fidne:   Fitne (5/39)
filan: Filan (8/19)
fiş: Elektrik fişi (1/271)
foto: Fotoğrafçı (7/91)
fotura: Fatura (1/9)
fukara: Fakir olan kişi (1/89)
 
 
                   Ġ
 
 
Ġabaġdepe: Kabak tepe (Bir yer ismi) (8/70)
ġabıġlı: Kabuklu (11/61)
ġabır: Kabir (4/11)
ġabil: Kabul (5/25)
ġabine.. Kabine    (4/12)
ġabze: Kabza (10/31)
ġaç-: Kaçmak (9/22)
ġad: Büyük kaya   (3/59)
ġadar: Kadar (1/104)
ġadın. Kadın (1/17)
ġafa: Kafa (5/45)
ġalb: Kalp (3/89)
ġal-: Kalmak (1/28)
ġamyon: Kamyon (5/58)
ġan: Kan (3/85)
ġapalı: Kapalı (7/11)
ġar: Kar (1/259)
ġara: Kara (3/73)
Ġarabekirler: Kara Bekirler (5/35)
Ġaraduman: Kara Duman isminde bir lâkap (4/48)
garaġol: Karakol (9/9)
Ġaramanġaşlı: Karmankaşlı (Karamankaşı bir yer ismi) (1/227)
ġarargeh: Karargâh (1/242)
ġaratavıġ: Kara tavuk (6/1)
ġard: Kart (1/251)
ġardaş: Kardeş (8/9)
ġarın: Karın (3/4) 
Ġariélan: İskenderun ilçesinde Kara Yılan beldesi (9/20)
Ġarmaġarışıġ: Karmakarışık (8/40)
ġatıl-: Katılmak (5/16)
ġatışıġ: Katışık (8/40)
ġâvır: Kâfir (9/28)
ġavla-: Kavlamak (1/267)
ġaya: Kaya (3/59)
ġayġısız: Kaygısız (1/244)
ġaymakam: Kaymakam (6/161)
ġaynana: Kaynana (7/13)
Ġayseri: Kayseri (1/71)
ġazā: Kaza (2/3)
ġazan-: Kazanmak (7/70)
Gazeluşā: Gazel Uşağı, Hassa ilçesine bağlı bir köy ismi (6/85)
ġazi: Gazi (1/252)
geber-: Gebermek, ölmek (1/104)
geçi: Keçi (9/4)
geç-: Geçmek   (6/84)
ggéd-: Gitmek (1/24)
gelin: Gelin (7/22)
gelinnig: Gelin adayı (7/94)
gemi: Gemi (1/27)
genç: Genç (11/20)
gendi: Kendi (1/223)
gene: Yine (3/12)
general: General (1/251)
gerā: Gereği (3/46)
géri: Geri (4/35)
ggeş-: Geçmek (11/33)
geveze: Geveze (6/107)
gezin-: Gezinmek (1/232)
ġıdıllar: Kızıllar (11/62)
ġılıç: Kılıç (5/6)
ġıl-: Kılmak   (3/12)
ġına: Kına (1/119)
ġır: Kır (6/3)
ġıran: Veba (3/57)
ġırıl-: Kırılmak (7/44)
                           Ġırkan:   Kırıkhan (3/87)
ġısım: Kısım (1/232)
ġış: Kış(3/36)
ġıvra-: Kıvramak (6/20)
ġıymad: Kıymet (7/53)
ġız: Kız (3/4)
Ġızañobası: Kızan Obası (Hassa ilçesinin Yukarıkarafakılı köyünün bir mahallesi) (11/65)
ġızġınnıġ: Kızgınlık (3/85)
Gızıllaruşā: Kızıllaruşağı (11/61)
gimi: Gibi (1/128)
gir-: Girmek (5/39)
ġoca: Koca, büyük (1/46)
ġomando: Komando (9/20)
ġomser: Komser (6/93)
ġonşu: Komşu (5/36)
ġonuş-: Konuşmak (6/106)
ġorġ-: Korkmak (6/75)
Ġorieli: Koreli (6/107)
ġorǖcü: Koruyucu (1/41)
ġoy-: Koymak (8/197)
ġoyun: Koyun (11/70)
göçmen: Göçmen (3/35)
gönder-: Göndermek (6/70)
göre: Göre (1/39)
görev: Vazife (1/245)
görümce: Görümce (7/99)
göş-: Göçmek (4/53)
gözel: Güzel   (3/12)
ġubba: Kubbe (8/43)
ġufad: Kuvvet (3/89)
ġulaġ: Kulak (6/125)
ġumandan: Kumandan (1/234)
Ġuran:   Kur’an (4/14)
ġurban:   Kurban (3/7)
ġur-: Kurmak (7/104)
ġurtar-: Kurtarmak (5/13)
ġuru-: Kurumak (6/103)
ġuşan-: Kuşanmak (3/5)
ġuşcu: Kuşçu (6/51)
güccücüg: Küçücük (3/1)
güccüg: Küçük (3/5)
güdme:    Güdmek (7/26)
güllü: Güllü (9/4)
Gülten: Bir kadın ismi  (3/65)
gün: Gün (1/271)
günah: Günah (7/98)
güşlü: Güçlü (5/62)
 
 
 
 
                    H
 
 
habar: Haber(1/30)
Hacca: Hatice (3/7)
Haceli: Hacı Ali (6/93)
Hacılar: Hassa ilçesine bağlı bir köy ismi(4/30)
haci: Hacı (4/42)
hadda:    Hatta (10/6)
hafda: Hafta (1/4)
hafif: Hafif (3/80)
hagadan: Hakikaten (1/32)
hala: Hala (5/30)
halbıkına: Halbuki (9/27)
halbise: Halbuki (3/74)
Haleb: Halep (5/34)
Halil: Halil (5/37)
hañġısı: Hangisi (1/243)
hapır hupur: Bir ünlem (3/49)
harb: Savaş (10/23)
has: Has, sebep (6/15)
Hasa: Hassa Hatay’a bağlı bir ilçe (1/23)
hasdalıġ: Hastalık (3/1)
hasdāne: Hastane (1/264)
hāşa: Haşa (6/71)
hatın: Hatun (9/24)
hatir: Hatır (9/14)
haydı: Haydi anlamında bir ünlem (9/28)
hayrad: Hayret (9/11)
hazmédmek: Hazmetmek(5/63)
he: Evet anlamında bir ünlem (6/2)
heb: Hep (5/23)
héç: Hiç (6/86)
hele: Bir ünlem (9/15)
hêle: Nasıl anlamında bir ünlem (7/105)
hepié: Hepsi (1/165)
hepisi: Hepsi (6/193)
heralde: Herhalde (4/27)
herif: Adam    (1/68)
herkiş: Herkes (1/82)
hésab: Hesap (8/64)
heyye: Hiç olur mu anlamında bir ünlem   (11/35)
hısım: Akraba (4/1)
hızmad: Hizmet (10/33)
hī: Efendim, buyur anlamında bir ünlem (7/28)
ho: Çok az kullanılan efendim anlamında bir cevap edatı (4/20)
hobla-: Zıplamak (6/109)
hoho: Çok sevinmeyi ifade eden bir ünlem edatı (3/7)
horanta: Aile bireylerinin hepsi (4/39)
horuz: Horoz (8/196)
hoy hoy: Reddetme ifade eden bir ünlem edatı (7/41)
hökümed: Hükümet (6/105)
Hösün: Hüseyin (8/4)
hudud: Hudut (1/49)
huylan-:   Yapılan bir davranışa tepki ile cevap vermek (6/10)
huzulu: Fuzuli,gereksiz (1/16)
hüdüd: Hudut (2/5)
hüsūsi: Hususi (4/54)
 
 
                  I
 
 
ıcıġ: Azıcık (6/61)
ıhdier: İhtiyar (9/21)
ıñġıl    ıñġıl: İnleye inleye (3/93)
Irab: Rab, Allah (7/77)
ırādsızlıġ: Rahatsızlık (7/78)
ırahmadlıġ: Rahmetli (5/44)
ıras: Rast (7/93)
Iraşo: Raşit (6/162)
ırazı: Razı (7/2)
ıriés: Reis (6/116)
 
 
                 İ
 
 
î:    Efendim, buyur anlamında bir edat (9/11)
ibdal: İptal   (1/12)
iİçirā: Biraz iç tarafı (2/14)
îdam: İdam (5/61)
İdiris: İdris (4/5)
ié: İyi (7/41)
ikūn: İki gün (1/230)
ilac: İlaç (8/47)
ilg: İlk (4/64)
ilkine: İlk kez (6/62)
ille: Mutlaka (8/15)
imegle-: Emeklemek (7/60) 
imzéd-: İmzalamak (6/166)
inād: İnayet (6/164)
incid-: İncitmek (10/31)
ineg: İnek (7/32)
inzibad: İnzibat (1/224)
irel: İleri (4/74)
irezil: Rezil (10/32)
irüşved: Rüşvet (6/65)
İsgendurun: İskenderun (6/159)
İshaġ: İshak (1/50)
islah: Islah (6/81)
İslahie: İslahiyye (8/59)
is: Duman kiri (1/60)
İsmed: İsmet (7/40)
İsod: Bir Ermeni ismi (5/20)
işalla: İnşaallah (7/66)
işde: İşte anlamında gösterme edatı  (6/16)
işdima: İçtima (1/259)
 
 
                  K
 
 
kâfır: Kâfir (9/7)
kâh: Bazen anlamında bir zarf (7/20)
kak-: Kalkmak (11/30)
kelam: Söz (6/96)
kelle: Baş (4/9)
kene: Defa (8/32) 
kepaze: Kepaze, rezil (7/50)
kéri: “sonra” anlamında bir edat (4/74)
kérli: “sonra” anlamında bir edat   (4/28)
kesigli: İskenderun ilçesine bağlı bir köy ismi (4/44)
keş: Çökelekten yapılan bir tür yiyecek (3/50)
kéşkem: Keşke (11/43)
ki: Bir bağlaç (6/11)
kiâd: Kâğıt (6/49)
kibirdedmek: Gözü çabucak açıp kapamak (8/51)
kilise: Kilise (6/46)
kim: Kim soru zamiri (6/68)
kimin: Gibi edatı (6/37)
kitab: Kitab (6/86)
kŏ: Köy (6/70)
Konya: Konya (10/9)
korku: Korku (4/37)
kög: Soy, sülale, nesep (2/60)
kömmek: Gömmek (4/9)
kömür: Kömür (1/269)
köpeg: Köpek (1/45)
kör: Kör   (6/165)
köse: Sakalı    ve bıyığı olmayan (6/85)
kötü: Kötü (4/55)
künde: Günde,   her gün (4/19)
 
                    L
 
laf: Lâf (1/216)
levazım: Levazım (2/14)
lisde: Liste (1/299)
löbed: Nöbet (1/69)
Lübnan: Lübnan (5/20)
 
                  M
 
mafaza: Koruma, muhafaza etme (1/92)
magbuz: Makbuz (1/3)
Mahammed:Muhammed ismi (7/82)
mahgeme: Mahkeme (6/157)
Mahmīd:Mahmut (3/70)
Maladie: Malatya (11/67)
mālle:Mahalle (6/52)
Maraş: Kahramanmaraş   (5/28)
marhamed: Merhamet (6/157)
masaflı:Masraflı (1/16)
māsuz: Sahte olarak, kandırmak için yapma (1/234)
māşalla: Maşaallah (1/57)
māşer: Mahşer (9/27)
Medler: Hassa ilçesinin Hacılar köyünde bir  sülale ismi (3/25)
mekine: Makine (4/54)
mekruf:Mekruh (6/40)
meleg: Melek (3/80)
Memmed: Mehmet (1/219)
memur: Memur (6/45)
menmun: Memnunluk, memnuniyet (7/8)
meresci: Mirasçı (8/26)
mermi: Mermi (2/5)
meseb: Mezhep (1/154)
mesud: Mesut, mutlu (7/168) 
metirō: Metre (6/54)
Mévla: Allah (7/79)
mezer: Mezar (8/30)
mezunied: Mezuniyet (1/215)
mıġdar: Muhtar (6/1)
mılla: Molla, hoca (3/74)
Mısdafa: Mustafa (7/89)
mıyana: Muayene (9/9)
mide: Mide (3/90)
mielud: Mevlit (7/89)
millet: Millet (7/12)
millon: Milyon (1/6)
miltan:Mintan (6/44)
minafıġ: Münafık (6/29)
minare: Minare (1/55)
motor: Motor (6/94)
mualif: Muhalif (6/105)
mudlaka: Mutlaka (9/17)
murd: Mersin ağacı, bir meyve ismi (4/14)
Musduġ: Mustafa kelimesinin genellikle çocuklar için söylenişi (7/96)
musġa: Muska (6/22)
müdded: Müddet (5/5)
müfdü: Müftü (6/14)
mühüm:Mühim (7/91)
müjde:Müjde (1/219)
mülg: Mülk (3/42)
Müslüman: Müslüman (5/10)
 
                  N
 
namaz: Namaz (6/56)
namıs: Namus (1/246)
na uçun: Ne için? (3/62)
neçe: Nice (6/9)
nedîn: Ne diye? (1/231)
nene: Nine (3/69)
nesil: Nesil (1/254)
niye:Ne   için? (4/47)
nizamie: Nizamiye (1/231)
nugsan: Noksan (6/94)
 
                   O
 
oda: Hassa ilçesinin Dedemli köyünde büyük çınar ağaçlarının bulunduğu yer. (8/22)
okud-: Okutmak (9/8)
ol: Oğul (3/42)
olan: Ulan anlamında kullanılan bir tür seslenme edatı (6/35)
olay:   Olay (5/28)
ol-:   Olmak (8/54)
omuz: Omuz (6/36)
onnar: Onlar (9/15)
ora: O yer anlamında bir zamir (7/26)
ōredmen: Öğretmen (3/63)
orman: Orman (10/2)
oruc: Oruç (6/16)
osan-: Usanmak (7/104)
Osmanlı: Osmanlı Devleti (5/23)
ōsürüg: Öksürük (3/80)
otur-: Oturmak (8/163)
 
                  Ö
 
öküz: Öküz (6/129)
ŏle: Öyle (1/215)
ŏliese: Öyleyse, öyle ise (3/70)
öndelig: Önderlik, liderlik (5/57)
ördūñ: Ördüğün (6/28)
öte: Öbür taraf (3/55)
ötǖz: Öteki yüz, Hassa’da Amanos dağlarının arka tarafı için de kullanılır. (4/16)
Özalb: Van ilinin bir  ilçesi (3/3)
özel: Özel (7/159)
özlem: Özlem (5/51)
 
                  P
 
padlad-: Patlatmak (5/41)
palta: Balta (4/38)
pambıġ: Pamuk (1/140)
para: Para (6/19)
paspas: Paspas (1/217)
paşa: Paşa, general (1/50)
payam: Badem (7/43)
peg: Pek  anlamında bir zarf (5/57)
péş: Arkası sıra (6/9)
pıñar: Pınar (5/59)
pilaka: Plâka (6/155)
pis: Pis (6/79)
piyade: Piyade (3/8)
posdāne: Postane (1/249)
pölünüg: Bölünmüş olan (4/6)
 
                  R
 
Rasim: Rasim ismi (1/246)
 
                   S
 
sabānan: Sabahleyin (6/136)
sabır: Sabır (4/70)
saç:Saç (7/13)
safa: Hoş, safa (3/63)
sakad: Sakat (5/45)
sakallı: Sakallı (6/4)
sālam: Sağlam (3/959
salkım: Salkım, üzüm salkımı (5/58)
sal-: Bırakmak (8/89)
salon: Salon (1/220)
saman: Saman (7/29)
saray: Saray (1/50)
sārı: Gibi anlamında bir edat   (1/42)
satı: Zaten anlamında bir edat (7/39)
sat-: Satmak (7/29)
savışan: Giden, geçen (4/68)
sayġı: Saygı (5/65)
sayıl-: Sayılmak (7/99)
sayın: Sayın hitabı (6/62)
say-: Saymak (6/127)
seç-: Seçmek (7/165)
selam: Selam (1/26)
sene: Yıl (6/64)
senelig: Yıllık (7/156)
sepele-: Serpmek, silkeleyerek serpmek. (1/218)
sesden-: Seslenmek, konuşmak, konuşarak müdahale etmek (7/102)
sıġ-: Sıkmak ((7/25)
sına-: İmtihan etmek (6/158)
sıra: Sıra (9/13)
sırt: Sırt (7/10)
siâb: Sahip (4/17)
silā:   Silahı (1/38)
silig: Silik (6/110)
siod: Söğüt, Hassa ilçesinin bir köyü (8/106)
sivari: Süvari (10/28)
soan: Soğan (9/23)
sōġ: Soğuk (1/257)
sŏlemek: Söylemek (5/56)
sōna: Sonra (9/13)
sōnamie: Sonra anlamında bir edat (11/29)
sōra: Sonra (4/77)
sōrallaġ: Biraz sonra anlamında (7/28)
soru: Soru (3/66)
sosyetig: Sosyetik (9/15)
sülahi: Sürahi (1/215)
sülale: Soy, nesep (8/71)
Süllü: Süleyman isminin kısa söylenişi (8/24)
sürgün: Sürgün (5/28)
şād: Şahit (6/65)
şaka: Şaka (5/22)
şakır şakır: Buz sesinin yansıma anlamı (1/271)
şān: Şahin (5/4)
şañġırdaġ: Parçaları sallanınca ses çıkaran eski araba (6/165)
Şarġlı. Şarklı, Hassa ilçesinin bir köyü (7/94)
şavral: Şalvar (6/35)
şeref:   Şeref (7/58)
şéytan: Şeytan (3/68)
şıhlıġ: Şıhlık, şeyhlik (6/21)
şikād: Şikâyet (6/65)
şindi: Şimdi (7/69)
şindieçe: Şimdiye kadar (7/33)
şindilig: Şimdilik (11/24)
şirket: Şirket (6/154)
şo: Şu zamiri (6/96)
şŏle: Şöyle (6/109)
şuncacıġ: Şu kadarcık anlamı (3/90)
şura: Şura zamiri (1/260)
şükür: Şükür (3/54)
 
                  T
 
tablı: Düzgün (1/27)
tac: Taç (7/39)
tāciz: Rahatsız etmek ve olmak (1/23)
taġsi: Taksi (7/91)
tahmin: Tahmin (3/16)
talaş: Telaş (7/51)
talla: Tarla (11/81)
taman: “Hani ya” anlamında bir    edat (8/53)
tamāşa: Temaşa, seyir (1/249)
tā: Uzaklık ifade eden bir ünlem (3/77)
tavla: Binanın avlusu (1/77)
tayın: Tayin (8/16)
tedavi: Tedavi (5/34)
tél: Telefon (81/92)
téléfon: Telefon (1/103)
tem: Tam (4/67)
temelli: Sadece anlamında (8/49)
temsile: Mesela (4/56)
tene: Tane (7/14)
teneg: Tane (8/16)
terbie. Terbiye (1/245)
terged-: Terk etmek (6/42)
terör: Terör (5/51)
tesgirecilig: Terhis olma (1/215)
téz: Çabuk
tıraş: Tıraş (1/225)
tiâbi: Elbette (2/3)
tiken: Diken (3/87)
Tiyeg: Tiyek, Hassa ilçesinin bir köyü (4/31)
tŏbe: Tövbe (1/24)
tobraġ: Toprak (5/15)
tomburdan-: Homurdanmak  (4/73)
topuġ: Topuk (1/260)
Tozlu: Hassa ilçesinin bir yaylası (1/61)
töremek: Türemek (4/8)
tören: Tören (1/30)
trié:            (6/154)
tüb: Tüp (1/37)
tüm: Bütün (3/51)
tümücü: Hepsi (8/40)
Türgler: Türkler (5/12)
türkü: Türkü (2/15)
 
                  U
 
uçun: İçin (3/69)
ula:Ulan ünlemi (1/255)
ulaş-:Yetişmek (3/74)
ūraş-: Uğraşmak (3/12)
urusya: Rusya (1/27)
usda: Usta (5/43)
usul: Yavaş (1/27)
uşaġ: Çocuk (11/29)
 
                     Ü
 
üce: Yüce, yüksek (1/51)
ücret: Ücret (6/24)
üş: Üç (11/37)
üzine: Üstüne   (1/56)
 
                    V
 
vahıt: Vakit (6/75)
valilig: Valilik (6/67)
vallaha: Vallahi anlamında yemin (4/54)
var-: Yetişmek, ulaşmak   (2/23)
vasied: Vesait, vasıta (4/72)
Vaysal: Veysel   (6/7)
vérasılı: Velhasılı (6/25)
vérgi: Vergi (3/58)
vezir: Vezir (10/32)
 
                   Y
 
yabdır-: Yaptırmak (1/18)
yabyalīz: Yapayalnız (8/203)
yadsın: Yatsı (6/164)
yaġlaş-: Yaklaşmak (1/3)
yaho: Yahu anlamında bir edat (1/70)
yālı: Yağlı (3/90)
yalıñız: Yalnız (3/61)
yamaş: Yamaç (3/61)
yamıl-: Yamulmak (2/25)
yāmır: Yağmur (7/20)
yān: Yeğen (8/33)
yanaş-: Yanaşmak (6/26)
yanı:Yani (8/19)
yañlış:Yanlış (1/236)
yārın: Yarın (3/42)
yasaġ:Yasak (1/154)
yaşınca: Aynı yaşta,   yaşı aynı (8/5)
yazġı: Kader (7/95)
yazı: Ova (1/270)
yazōne: Yaz önü (8/39)
yéñi:Yeni (1/18)
yér:Yer (9/14)
yītıcı: Yırtıcı (1/38)
yokarı: Yukarı (4/4)
Yolçatı:Dört yolun kesiştiği yer. Hassa’nın bir beldesi (6/71)
yōsul: Yoksul (7/9)
yörîş: Yürüyüş (10/28)
Yörüg:Yörük (10/9)
yörü-:Yürümek (3/86)
yud-: Yutmak (5/45)
yurd: Yurt (3/94)
Yusub: Yusuf (4/3)
yügseg: Yüksek (5/47)
 
                  Z
 
Zala: Bir kadın ismi (6/30)
zam: Zam (1/9)
zan: Zan (5/40)
zaral: Zarar (4/40)
zatı:Zaten (6/58)
zengine-: Zenginleşmek (4/50)
zêtin: Zeytin (3/58)
zıdlaş-: Zıtlaşmak (4/16)
zından: Zindan (7/52)
zırh: Zırh (1/41)
zibil: Hayvan gübresi (4/42)
ziyared: Ziyaret (4/17)
zoba: Soba (3/87)
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol