HASSA AĞZI İNCELEMESİ
(İNCELEME - METİNLER - SÖZLÜK)
Hazırlayan
Ahmet HAŞİMİ
GİRİŞ
Araştırmamızın konusunu teşkil eden Hassa yerleşme merkezi Akdeniz bölgesinin Adana bölümünde Amanos dağlarının hemen doğusunda ve Hatay- Maraş çöküntü hendeği içerisinde ve onun kuzey batısında yer almaktadır. Hatay iline bağlı olan bu yerleşme merkezinin bulunduğu saha Güneydoğu Toros yaylalarının önünde Suriye platformuna doğru giderek alçalan ve yeryüzü şekilleri bakımından yeknesaklığı ile dikkati çeken stepik platolar alanı ile aynı zamanda nemli dağlık bir sahayla Suriye-Arabistan çölünün kuzeye doğru sokulmuş kısımları yakınında bir geçiş alanı olduğu gibi “Verimli Hilâl”in kuzeye en çok sokulduğu kesimdedir.
Bu bölge aynı zamanda bütün tarih boyunca gerek kendi içinde birtakım küçük devletleri birbirine ve gerekse bunları daha uzaktaki ülkelere bağlayan yolların doğal güzergâhı olmuş; bu yollar boyunca toplumlar ya birbirleriyle barış içinde, ticaret yaparak ya da savaşarak kültür alışverişinde bulunmuşlardır. Yine bu alan komşusu Güneydoğu Anadolu bölgesi gibi milâttan binlerce yıl önce gelişen büyük uygarlıkları ve özellikle verimli alanları ile dikkati çekmektedir.
Hassa yöresi doğal ortam ve kültürel çevre bakımından da bir düğüm noktası durumundadır. Bu yerleşmenin de bulunduğu mevki ve genelde Hatay-Maraş çöküntü Hendeği, yer şekilleri, iklim, toprak ve su kaynakları bakımından insanların yerleşmesi ve bu bölgenin nüfus artışı için oldukça elverişli şartları arz etmektedir. Gerçekten de Hassa yöresi tarihin en eski zamanlarından itibaren insan topluluklarının dikkatini çekmiş fiziki coğrafya şartları yanında iktisadi ve sosyal şartların da yerleşme bakımından arz ettiği elverişli durum, bu bölgenin tarihin en eski zamanlarından beri birtakım yerleşme merkezlerinin odak noktası olmasını sağlamıştır.
Etiler, Asurlular, Persler, Makedonyalılar, Grekler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Memlûklar, Osmanlılar ve hattâ Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa idaresindeki Mısır kuvvetleri, hep aynı sebeplerle Adana ovalarına, Hatay-Maraş çöküntü Hendeği ve bu arada Hassa yöresine girmişler ve bu bölgede tutunmaya çalışmışlardır.
Araştırmamıza konu teşkil eden yerleşme merkezinin bulunduğu sahaya 1042’den itibaren başlayan Türk akınları, 1071 Malazgirt savaşından sonra kesafet kazanmıştır. Haçlıların bölgeye doğru sokulmalarıyla Ermeni nüfuz sahası komşu bölgeleri de içine almak üzere artmıştır (1095). 1274-1275 yıllarında Mısır Memlûklarının bu bölgeye gelmeleri ve hâkimiyetlerini sağlamak için yaptıkları gayretler ile, artan Ermeni nüfuzu inkıtaa uğramış; ve 1336 yılında Memlûklar tamamen bölgeyi hâkimiyetleri altına almışlardır.2
Moğol istilası Anadolu’ya Horasan ve Azerbaycan’dan pek çok Türkmen’in gelmesine sebep oldu. Moğollara tâbi olmak istemeyen Türkmenlerin bir kısmı Memlûk devletine sığınmıştır. Memlûk devrinde, Güneydoğu Anadolu’nun batı parçasında ve Kuzey Suriye’de gayet kesif bir halde bulunan bu Türkmenler, yüzyıllar boyunca bitmez tükenmez bir kaynak olarak mühim siyasî ve iskân faaliyetlerinde bulunmuşlardır.
Suriye Selçukluları, Anadolu Selçukluları ve Zülkadriye Beyliğinin idaresinden sonra bölge Osmanlı İmparatorluğunun idaresine geçmiş olup, merkezi Maraş’ta bulunan Zülkadriye Eyaleti’ne bağlanmıştır. Bundan sonra bölgede iktisadi faaliyetlerin geliştirilmesine çalışılmıştır.
Kanunî Sultan Süleyman döneminde ekonomik ve sosyal kalkınma gayretleri devam etmiş. Kanunî dönemini takiben gerek teşkilat sistemindeki bozukluklar ve gerekse buna bağlı olarak da haksızlıklar ve huzursuzluklar olmuş ve anarşi dolu günler başlamıştır. 16. yüzyılın sonlarında başlayarak 17. yüzyılda da uzun bir zaman devam eden Celalî ve Saruca Sekban hareketleri Hassa’nın bulunduğu bölgede de tesirini hemen göstermiş. Anarşist bir nitelik taşıyan bu sosyal hareketlerle yerleşik düzene geçmiş olan aşiretlerin yerleşme yerlerinde de etkisini kısa zamanda göstererek, ayaklanmalar meydana gelmiştir. Kendilerini bu hareketlere karşı koruyamayan köylerin ekinlikleri tahrip edilmiş ve sâkinleri çevreye dağılmışlardır. Bu sebeple Hassa yöresindeki köy ve ekinlikler tamamen ortadan kalkmış ve buralardaki topraklar asırlarca ekilmeyerek boş kalmıştır.
19. asır başından itibaren sosyal çalkantılar had safhayı bulmuştur. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğunun iskan ve ıslah hareketleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu arada Hassa yöresinde Hacılar, Tiyek ve Akbez nahiyeleri halkları da aşiret beylerinin durumuna göre hareket ediyorlardı. Huzursuzluk bütün bölgede hâkim durumda idi.
Bu durum 1865-1866 yıllarında yürütülen ve konar-göçer aşiretlerin yerleştirilmelerinin başarıldığı, devlet idaresinin yeniden tesis edildiği bir ıslahat ve iskân harekâtı olan Fırka-i İslahiye’nin bölgeye gelişine kadar böylece devam etti.
Bu fırka harekâtında tamamen başarılı oldu. Konar- göçer aşiretler yerleştirildi, devlet idaresi yeniden tesis edildi.
İncesu mevkiinde ordu kuruldu. Hacılar, Tiyek ve Akbez nahiyeleri beyleri ve ağaları buraya gelip tâbi oldular.
Burada hemen bir kışla binasına ve Hacılar, Tiyek ve Akbez nahiyeleri birleştirilerek yeni teşkil olunan kaza merkezi olmak üzere kışla yanında
birkaç yüz hânelik bir kasaba inşâsına başlandı. Ve buraya ilk önce Hassa taburları ayak basmış olduğundan Hassa kazası diye isimlendirildi.3
Fırka-i İslahiye’nin bu harekâtı Hassa tarihinin en istikrarlı dönemlerinden birisi olmuştur. Bu istikrar bir müddet devam etmiştir. Fakat 20. asrın başlarında devlet otoritesinin zayıflamasıyla birlikte görülen manzara Hassa için hiç de iç açıcı değildir. Daha bu yıllarda Fırka-i İslahiye’nin kurduğu düzenle birlikte bıraktığı izler de silinmeye başlamıştır. Hassa için yine zulüm, cehalet ve tembellik dolu yıllar başlamıştır.
I. Dünya Savaşında Hassa savaş görmemişti, ama cephelerde bu yöreden çok sayıda asker savaşlara katıldı.
30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesinden sonra Hassa Fransız işgaline ve zulmüne mâruz kaldı. Bu işgale Hassa, kurmuş olduğu çete harekâtiyle karşılık verdi.
Eylül 1920’de Kırıkhan-Hassa arasında meydana gelen Boklukaya Savaşı çetelerin zaferiyle sonuçlandı.
20 Ekim 1921 günü Türkiye ile Fransa arasında Ankara İtilafnamesi adıyla bir ön barış imzalandı. Bu barış sonrası Hassa Türkiye sınırları içinde kaldı.
7 Temmuz 1939’da Hassa Gaziantep’in İslahiye ilçesinin kazası durumundayken Hatay vilayetine bağlı bir ilçe olarak kabul edildi.
23 Temmuz 1939 günü son Fransız kıtasının Hatay’dan çekilmesiyle anavatana katılmış oldu.
Yörenin İklimi
Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer.
Yörenin Geçim Kaynağı
İlçenin geçim kaynağını tarım ve hayvancılık teşkil eder. Tarım ürünleri olarak başlıca: pamuk, buğday, üzüm, incir, zeytin, domates, kavun, fasulye yetiştirilir. “Yazı” denilen tarlaların bulunduğu yerler en önemli ekim alanını teşkil eder. Hassa, Hatay ilinde en çok üzüm yetiştirilen ilçedir. Hayvancılık olarak da genellikle kıl keçisi, koyun ve sığır beslenmektedir.
Yörenin bitki örtüsünü dağlık kesimlerin aşağılarında maki, yukarı kısımlarda ise orman teşkil eder. İlçe merkezi ve köyler ise çeşitli meyve ağaçlarıyla süslenir.
Yörenin İdari Yapısı
Hassa merkezinin nüfusu 9.243’tür. Hassa ilçe belediyesiyle birlikte Akbez, Aktepe, Ardıçlı, Küreci ve Söğüt belediyeleri vardır. Hassa ilçesine bağlı 23 köy vardır. Etnik yapı olarak hemen tamamı Müslüman-Türk unsurundan oluşmaktadır. Yöre idari taksimat olarak büyük merkezlerden uzak göçebe ve köy hayatı yaşaması sebebiyle kültürel değerlerini büyük ölçüde korumuştur.
Yörede Eğitim ve Öğretim
İlçe merkezinde 4 ilköğretim okulu, bir düz lise, bir imam-hatip lisesi, eğitim öğretime devam etmektedir. Son yıllarda ilçe kütüphanesi de hizmet vermeye başlamıştır. Ayrıca halk eğitim müdürlüğünün düzenlemiş olduğu dikiş-nakış kursları da devam etmektedir.
İlçe merkezi Antakya’ya 76, Gaziantep’e de 113 km. uzaklıktadır.
Yörenin Etnik Yapısı
Tarih çağları boyunca Hititler, Makedonyalılar, Asurlular, Persler, Grekler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Memlûklular ilçenin bulunduğu topraklara hükmetmişlerdir.
Bu sahaya 1042’den itibaren başlayan Türk akınları, 1071 Malazgirt savaşından sonra kesafet kazanmıştır. 1336 yılında Memlûklular bölgeyi tamamen hâkimiyetleri altına almışlar, Suriye ve Anadolu Selçukluları, Zülkadriye Beyliği hâkimiyetlerinden sonra Osmanlı İmparatorluğunun Zülkadriye Beyliğini ortadan kaldırmasıyla Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Yöreye yerleşen Türkmenlerden Dulkadırlı el’inin boyları:
1- Küreciler
2- Dokuz, öbür adı Bışanlı boyunun Demrek ve Hacılar obaları
3- Yuvalı
4- Kızıllu
Avşar boyunun Gündüz-oğulları ailesi. Gündüz-oğullarından ilk tanıdığımız bey, Gördü Beğ’dir (1407).
İç-il Türkmenlerinden Eymür’e tabi 9 cemaatin ( Sincarlı, Osman Kethüda, Karagözlü, Çarık, Kaçar, Dündarlı, Kara Avşarlı, Keçeli Avşarı, Torun, Kayalı) buradan kaldırılarak, urban baskınlarına karşı korumak üzere Amik Gölü civarındaki Murat Paşa derbendine ve daha kuzeyde dağ eteğindeki Saylak mevkiine iskan olunmaları emredildi.
I. SES BİLGİSİ
1.1.1. ÜNLÜLER
Hassa Ağzında, yazı dilimizde bulunan a, ı, o, u, e, i, ö, ü, temel ünlülerinin yanında, ā, â, ē, ê, é, ī, î, ō, ó, ŏ, ū, ǖ, ünlüleri de vardır.
Temel ünlülerden farklı olan bu ünlüler yabancı kelimelerde, ağız etkisiyle veya konuşan kişilerin özel durumlarına bağlı etkiler altında oluşmuş ve boğumlanma nitelikleri değişmiş ünlülerdir.
ā Ünlüsü
ā ünlüsü normal a ünlüsünden daha uzun olan bir ünlüdür. Hece kaynaşması, ses düşmesi sonucu ortaya çıkar. Ayrıca bazı Arapça asıllı kelimelerin de kullanılışında görülür. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde oldukça sık rastlanmaktadır.
dāñ “dağın” (11-87), helās “halas” (3-21), ācı “ağacı” (11-95), çālarıñdan “çağlarından” (8-1), şikād “şikâyet” (9-20), yān “yeğen” (10-9), vallā “vallahi” (1/16), gerā “gereği” (3/46), sā “sana” (3/8), sālammış “sağlammış” (4/10), āzından “ağzından” (8/166), bāler “beyler” (8/166), toblasāz “toplasanız” (8/160)
â Ünlüsü
Normal a ünlüsünden daha ince bir ünlüdür. Ses düşmesi ve bazı ünsüzlerin yanındaki ünlüleri inceltme özelliğine sahip olmalarından ortaya çıkan bir durumdur.
kâda “kâğıda” (1-22), niâbsalar “ne yapsalar” (8-198), biâñ “beyin” (8-197), diâlig “değiliz” (9-23), tiâbi “tabii” (10-27), ahlân “ahlâkın” (3/12), dâb “değip” (8/180), kâfirler “kâfirler” (9/7), diyâl “değil” (9/12), siâbi “sahibi” (4/17)
é Ünlüsü
Kapalı e’dir. Bu sese derlediğimiz metinlerde, bilhassa ilk hecede, sık rastlanmaktadır.
béş “beş” (1-6), géder “gider” (1-24), şié “şeyi” (8-84), é “eh” (9-3), yérdig “yerdik” (11-31), éyîdim “iyiydim” (3/79), héç “hiç” (8/169), bél “bel” (11/61), téz “tez” (7/74), yéter “yeter” (3/43)
ê ünlüsü
Kapalı ve uzun e’dir. Eski ve Orta Türkçede rastladığımız kapalı e y’nin düşmesiyle ortaya çıkan ikame uzunluğu da üzerine almıştır.
zêtin “zeytin” (5/12)
ē Ünlüsü
Normal e ünlüsünden daha uzun olan bir ünlüdür. Derlediğimiz metinlerde bazı seslenme edatlarında ve ses düşmesi sonucu ortaya çıkar.
hēle “nasıl” (1-54), hē “evet” (1-37), ötiē “öteye” (3-85), mēlud “mevlid” (7-14), hēliemiş “nasılmış” (7/105)
ī Ünlüsü
Normal ı ünlüsünden daha uzun bir ünlüdür. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde genellikle hece düşmesi sonucu ortaya çıktığı görülmektedir.
géddīmızınan “gitmemizle” (9-22), bizīn “bizimkini” (1-2), balī “balığı” (1-46), şindīmı “şimdiki gibi” (3-22), çīrmış “çağırmış” (3-41), gédīm “gitmişim” (7-95), ırahmadlī “rahmetliği” (4/9), gelīdı “gelmişti” (4/42), bizīler “bizimkiler” (11/67), ulaşamadī “ulaşamadığı” (11/71)
î Ünlüsü
Normal i ünlüsünden daha uzun bir ünlüdür. Yani boğumlanma süresi daha uzundur. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde oldukça sık rastladığımız bir ünlü çeşididir. Daha çok hece kaynaşması, ses düşmesi sebebiyle ortaya çıkar. Bir de konuşanın özelliğine göre değişir.
bakîm “bakayım” (1-19), yālî “yağlıyı” (3-90), mekinîe “makineye” (4-54), érmenîdi “Ermeni idi” (5-21), tanîciñ “tanıyacaksın” (6-167), everdîm “everdim, evlendirdim” (11-38), gimîg “gibiyiz” (4/26)
ō Ünlüsü
Normal boğumlanma süresinden daha uzun olan bu ses, yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ses düşmesi, hece kaynaşması ve konuşan kişinin özelliği etkisiyle ortaya çıkar.
dōlu “dolu, çok” (7-95), çōdu “çoktu” (11-88), sōra “sonra” (10-12), Dōbayazıd’da “Doğubayezıt’ta” (1-49), dōr “diyor” (2-3), ōlan “oğlan” (3/4), ōsürüg “öksürük” (3/80), çō “çoğu” (4/31), bōn “bugün” (8/160), sōna “sonra” (8/179), gōmug “kavimiz” (11/62), yōsullanırmış “beslenirmiş” (11/69)
ó Ünlüsü
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde, bu sesi, o-ö arası bir ses olarak görmekteyiz. Pek sık rastlanılan bir sestir.
dió “diyor” (1-95), pölünióġ “bölünüyoruz” (4-25), ölió “ölüyor” (5-58), gédióġ “gidiyoruz” (6-25), göriódum “görüyordum” (8-29),
ŏ Ünlüsü
ö sesinin normal boğumlanma süresinden daha uzundur. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde fazla olmamakla beraber kullanılır. Ses düşmesi ve hece kaynaşması sonucu ortaya çıkar.
tŏbe “tövbe” (1-19), ŏle “öyle” (3-21), şŏle “şöyle” (3-86), bŏg “büyük” (3-53), kŏ “köy” (6-120)
ū Ünlüsü
u sesinin normal boğumlanma süresinden daha uzun bir sestir. Ses düşmesi ve hece kaynaşması sonucu ortaya çıkar. Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde oldukça sık geçmektedir.
çocūmuñ “çocuğumun” (4-57), Türglū “Türklüğü” (5-25), gördūñ -“gördüğün”(7-16), oldūm “olduğum” (7-73), ūrun “uğrun, gizli” (8-65), Ġurtolū’na “Kurtoluğu’na” (11-92), dūn “düğün” (4/15), murdlūñ “murtluğun, mersinliğin” (4/14)
ǖ Ünlüsü
Normal boğumlanma süresinden daha uzun olan bu ünlü, ses düşmesi ve hece yutumu ve “y”nin etkisi sonucu ortaya çıkar.
oldǖse “olduysa” (5-50), sǖe “suya” (6-23), ikǖz “iki yüz” (6-160), dǖne de “dünya da” (7-107), tümücǖ “hepsi” (8-55), dǖne “dünya” (3/32), ötǖzüne “öte yüzüne” (4/16)
1.1.2. ÜNSÜZLER
Derleme yaptığımız yöre ağzında yazı dilinde bulunmayan şu ünsüzler vardır: ġ, ñ
ġ Ünsüzü
Bir yumuşak arka damak ünsüzü olup sanki g ile söylenen bir غ sesidir. Umumiyetle “k” sesinin tonlulaşması sonucu ortaya çıkar. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde oldukça sık rastlanır.
ġadından “kadından” (1-20), ġaraġola “karakola” (2-4), yoġ “yok” (3-21), Danaboruġ “Danaboruk” (5-58), ġaçmış “kaçmış” (4-33), ıradsızlıġ “rahatsızlık” (3/78), vuruġ “vurmuşlar” (8/165), gazanordu “kazanıyordu” (7/72), olaraġ “olarak” (5/22), ġabil “kabul” (5/25)
ñ Ünsüzü
Yumuşak damak genzel tonlu ünsüzü olan ñ’ye, Hassa ağzında oldukça sık rastlanmaktadır.
gédiciñ “gideceksin” (1-26), alçınıñ “alçının” (1-54), baña “bana” (6-42), eñ “en” (8-10), yalıñız “yalnız” (8-38), ġocaña “kocana” (9-29), ġızañobası “Kızan Obası” (11/65), buranıñ “buranın” (5/18), çeñesinden “çenesinden” (7/104), bañġa “banka” (1/199, yeñi “yeni” (1/18), müfdünüñ “müftünün” (6/60), yabdıñız “yaptınız” (10/21)
1.2. SES DEĞİŞMELERİ
1.2.1.ÜNLÜ DEĞİŞMELERİ
1.2.1.1.Kalın Ünlülerin İncelmesi
-a->-e- Değişmesi
Hem Türkçe hem de yabancı kelimelerde görülür. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde örneği bol olan bu değişme, bazen benzeşme bazen uyum değişmesi bazen de uyum bozulmasına sebep olur.
Düggen “dükkân” (1-19), cenderme “jandarma” (2-7), ālie “ağlaya” (3-22), mekinie “makineye” (4-54), mezeriñ “mezarın” (4-83), terevi “teravih” (6/16), ezen “ezan” (6/54), teneg “tane” (8/164), tem “tam” (4/67)
-a->-i- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde örneği çok az olan bu değişme gördüğümüz kadarıyla y’nin etkisiyledir.
ġocie “kocaya” (3/1)
-a->-ŏ- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde tek örneğine rastladığımız bir değişmedir.
bazŏrtesūnü “pazartesi günü” (1/217)
-ı->-i- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde bu değişimin sebebi y’nin etkisi ve hece kaynaşması sonucu ortaya çıkar. Ayrıca yabancı kelimelerin kullanımında da rastlamaktayız.
yakió “yakıyor” (1/5), hatiri “hatırı” (3/12), Gıraci “Kır Hacı” (8/207),
-u->-ü- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde özellikle yabancı kelimelerde görülür. Türkçe kelimelerde ise y’nin etkisiyle ortaya çıkar.
hüdüde “hududa” (1/87), sǖ “suyu” (5/7), hüsusi “hususi” (7/65), cösürlügde “cesurlukta” (8/189),
-o->-ö- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde y’nin etkisiyle ortaya çıkan bir değişmedir.
biöl “bir yol” (1/8), yiödüg “yiyorduk” (1/114), niâpösüñüz “ne yapıyorsunuz” (11/5), çıkiör “çıkıyor” (8/165)
-u->-i- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde y’nin etkisiyle ve küçük ünlü uyumuna uyması sebebiyle ortaya çıkan bir değişikliktir.
siüñ “suyun” (1/33), ġabil “kabul” (5/25)
1.2.1.2.İnce Ünlülerin Kalınlaşması
-e->-a- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde örnekleri pek çoktur. Hece kaynaşması sonucu ortaya çıkar. Ayrıca bazı yabancı kelimelerin kullanımında da görülür.
yān “yeğen” (1/16), hayrad “hayret” (2/11), érmanılar “Ermeniler” (5/11), barabar “beraber” (5/10), Vaysal “Veysel” (6/7), mavzar “mavzer” (8/172), dāmiş “değmiş” (4/16)
-ö->-o-,-ō - Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde özellikle uyum bozulmasına sebep olan bir değişmedir.
ġoñülsüz “gönülsüz” (1/235), ōredmennig “öğretmenlik” (3/11), ōsürüg “öksürük” (3/80), Omar “Ömer” (8/4), bōründā “böğründeki” (1/19)
-i->-a- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender rastlanan bir değişmedir.
daşnan “taş ile” (5/22), zahar kı “zahir ki” (11/30)
-i->-ı- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde oldukça sık görülen bir değişikliktir. Bu duruma büyük ünlü uyumunun ve vurgunun sebep olduğunu düşünüyoruz. Bu değişme uyum bozulmasına da sebep olur.
yanı “yani” (1/17), ırahmadlıġ “rahmetli” (3/7), ġabır “kabir” (4/11), bizī “bizimki” (6/33), vātıñız “vaktiniz” (7/9), şindikī mı “şimdiki gibi” (8/20), gelmissīz “gelmişsiniz” (9/1)
-i->-u- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir. Büyük ünlü uyumu sebebiyle ortaya çıkar.
huzulu “ fuzuli” (1/16), uçun “için” (1/20), cuara “sigara” (1/52)
-ü->-u-,-ū- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde oldukça sık rastladığımız bir değişimdir. Hece düşmesi, ünlü uyumu ve “y” ve “ğ”nin düşmesiyle ortaya çıkar.
siüñ “suyun” (1/33), bölūñ “bölüğün” (1/63), duşmancılanmış “düşman sahibi olmuş” (4/16), ördūñ “ördüğün” (6/28), düşūse “düşmüşse” (7/44), göşdūmüz “göçtüğümüz” (4/55), nūsüg “yüzük” (bu örnek metin dışı olarak alınmıştır.)
-ö->-ū- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az rastladığımız bir değişmedir. Hece düşmesi sonucu ortaya çıkar.
ūnde “önünde” (4/67)
1.2.1.3. Düz Ünlülerin Yuvarlaklaşması
-a->-o- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir değişmedir. Değişmede “f” sesinin dudak sesi olmasının etkili olduğunu düşünüyoruz.
foturada “faturada” (1/9), sofurda “sahurda” (8/61),
-a > -u
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir değişmedir.
oluncu “olunca” (8/164)
-e->-ö- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde genellikle yabancı kelimelerde görülür.
dövled “devlet” (1/37), cömād “cemaat” (6/97), cösürlügde “cesurlukta” (8/184)
-i->-u- Değişmesi
Daha çok burun ünsüzlerinin etkisi, gerileyici ünlü benzeşmesinin ve v dudak ünsüzünün sebep olduğunu düşünüyoruz.
ġaza mıdur “kaza mıdır” (2/3), na uçun “ne için” (3/67), ġōmuġ “kavimiz” (11/62)
-i->-ü- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir. “b”nin etkisiyle yuvarlaklaşma olduğunu düşünüyoruz.
bürgün “birgün” (3/42)
1.2.1.4. Yuvarlak Ünlülerin Düzleşmesi
-ö->-é- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde bir örnekte rastladığımız bir değişmedir.
çézilmedi “çözülmedi” (1/247)
-o->-a Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde bir örnekte rastladığımız bir değişmedir. Türkçeleştirme söz konusudur.
bıranşid “bronşit” (3/2)
-u->-ı- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde oldukça fazla rastladığımız bir değişmedir. Bu değişmeyle küçük ünlü uyumuna uyum sağlanır.
namıssız “namussuz” (1/7), çavış “çavuş” (1/60), yavrım “yavrum” (3/54), Ġaratavıġ “Karatavuk” (6/1), yāmır “yağmur” (7/20), abıġad “avukat” (11/28), yamılmam “yamulmam” (2/23)
-ü->-i- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az sayıda rastladığımız bir değişmedir.
görióñ “görüyorsun” (3/38), minafıġ “münafık” (6/29), sivarîdim “süvari idim” (10/29)
1.2.1.5. Geniş Ünlülerin Daralması
-a->-ı- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
atıncıg “atınca” (1/72)
-a->-i- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde bazı ünsüzlerin etrafındaki ünlüleri inceltme etkisine dayanır.
Ġalie mılie “kaleye maleye” (1/90), yaymie “yaymaya” (11/7), yaylie “yaylaya” (3/38)
-e->-u- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde tek örneğine rastladığımız bir değişmedir.
İsgendurun “İskenderun” (11/46)
-a->-u- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişikliktir.
duruncu “durunca” (1/90), Musdug “Mustafa” (11/68),
-e->-é- Değişmesi
Eski ve O.T.’de ve hâlâ bazı Anadolu ağızlarında kimi kelimelerin ilk hecelerinde bulunur.1 Hassa ağzında da bu değişmeye oldukça sık rastlamaktayız
géder “gider” (1/24), béslieci “besleyici” (11/8), şéy “şey” (8/11), déller “derler” (3/29)
-e- > -ê- Değişmesi
Eski ve Orta Türkçeye ait bir özellik olan e>é değişmesi, yöremiz ağzında bazen y’nin düşmesini de üstlenerek ê şekline dönmüştür.
zêtinnig “zeytinlik” (5/12),
-e->-i- Değişmesi
bölgie “bölgeye” (1/39), gelincig “gelince” (1/106), bahcie “bahçeye” (3/79), herkiş “herkes” (4/50), bislien “besleyen” (9/26), görügmie “görünmeye” (8/163),
-o->-ı Değişmesi
mılla “molla” (3/31)
-o->-u- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde rastlanılan bir değişme olup daha ziyade küçük ünlü uyumunun sağlanması nedeniyle olan bir değişmedir. Türkçeleştirme söz konusudur.
foturaf “fotoğraf” (1/250), buynuzun “boynozunu” (3/44), dogdur “doktor” (8/32), nugsanını “noksanını” (6/94)
-o->-i- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender rastlanan bir değişmedir.
şifor “şoför” ( bu örnek metin dışından alınmıştır.)
-ö->-i- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde çok az görülen bir değişmedir. Küçük ve büyük ünlü uyumunun bozulmasına sebep olmuştur.
Siodden “Söğütten” (4/31)
1.2.1.6. Dar Ünlülerin Genişlemesi
-a->-o- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
ġōmuġ “kavimiz” (11/62)
-e->-o- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir. Sebebi Türkçeleştirmedir.
metirōda “metrede” (6/54), coab “cevab” (9/28),
perdōsü “ pardesü” (Bu örnek metin dışından alınmıştır.)
-i- > -é- Değişmesi
Yöremiz ağzında çokça rastladığımız bir değişmedir. Daha çok ilk hecede rastlanır.
géddig “gittik” (1/19), énellermiş “inerlermiş” (3/36), Hécaz’a “Hicaz’a”(8/80), éyi “iyi” (7/3), héç “hiç” (8/7)
-i->-e- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
neçe “nice” (3/95), meresciler “mirasçılar” (11/26), gene “yine” (3/15)
-u->-a- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
Mahammed “Muhammet” (5/16)
-u->-o- Değişmesi
Yöremiz ağzında sıkça görülen bir değişmedir. Daha çok ilk hecede görülen bir değişmedir.
şordan “şu aradan” (1/18), yokarı “yukarı” (1/106), şo “şu” (3/35), osandım “usandım” (7/104), yaho “yahu” (6/34)
-e->-ü- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az rastladığımız bir değişmedir.
dönücüm “döneceğim” (1/80)
-ü->-o- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde çok az görülen bir değişmedir.
buon “bu gün” (1/177)
-ü->-ö- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde daha çok ilk hecede görülen bir değişmedir.
yörü “yürü” (1/158), möhim “mühim” (1/181), böyüg “büyük” (3/6), gözel “güzel” (3/12), töremecieg “türemeceyiz” (4/8), Zöfre “Zühre” (4/77)
1.2.1.7. Ayınlı Ünlülerin Normalleşmesi
Ali “Ali” (6/19), Anteb “Antep” (5/2)
1.2.1.8. Ünlü Türemesi
Dilimizde kelime başında iki ünsüz yan yana bulunmaz. Yabancı dillerden dilimize giren ve kelime başında iki ünsüzün yan yana olduğu durumlarda, araya bir ünlü alınarak kelime Türkçenin yapısına uygun hâle getirilir. Bazı kelimelerde kelime ortasında bulunan iki ünsüz de aralarına ünlü almaktadır. Bazen de “r” ile başlayan yabancı kelimelerin başına ünlü getirilerek kelime Türkçeleştirilir.
Urusyanıñ “Rusyanın” (1/27), varımış “varmış” (3/41), İdiris “İdris” (4/5), Fıransızlar “Fransızlar” (5/11), yalıñız “yalnız” (6/32), metiro “metre” (6/54), Irabbım “Rabbim” (7/77), bıranşid “bronşit” (3/2)
1.2.2. ÜNSÜZ DEĞİŞMELERİ
1.2.1. TONLULAŞMA
Tonlulaşma, tonsuz ünsüzlerin kendi karşılıkları olan tonlu ünsüzlere dönüşmesi hadisesidir. Yöremiz ağzında oldukça yaygın bir değişmedir.
-p->-b- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde daha çok yabancı kelimelerde aslını koruduğu görülmektedir.
ibdal “iptal” (1/54), Kibrici “Kirpici” (5/22), köbrü “köprü” (6/120), bazar “Pazar” (7/16), heb “hep” (8/11), id “it” (8/148), bişir “pişir” (3/51)
-t- > -d- Değişmesi
E. T.’nin son zamanlarına doğru inkişaf eden t>d değişikliği yöremiz ağzında umumiyetle d şeklindedir. Kelime başı, ortası ve sonunda rastlanır.
hafda “hafta” (1/4), daşnan “taş ile” (5/22), yadsın “yatsı” (6/84), géd “git” (8/133), dadlılıġ “tatlılık” (7/107), doġ “tok” (3/15), tarafdan “taraftan” (3/35), basdım mı “bastım mı” (3/88)
-k- > -g- Değişmesi
E.T. ile Batı Türkçesi arasında görülen bir değişikliktir. Yöremiz ağzında oldukça yaygındır ve g sesi yönündedir. Kelime başı, ortası ve sonunda görülür.
düggeden “dükkândan” (1/19), Türg “Türk” (5/15), segdelig “sektelik” (6/32), begliodum “bekliyordum” (8/134), fakirlig “fakirlik” (3/1), kög “kök” (3/60), yügseg “yüksek” (5/47)
-k- > -ġ- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde “”arka damak “k”sının g’li söylenişidir.” Hassa ağzında oldukça yaygın olup kelime başı, ortası ve sonunda görülür.
maġbuzu “makbuzu” (1/3), ġaza “kaza” (2/3), ġızġınnıġ “kızkınlık” (3/85), ġabine “kabine” (4/12), tobraġlarına “topraklarına” (5/15), başġa “başka” (6/141), Ġurannı “Kur’anlı” (6/4), ġumandanı “kumandanı” (8/168), ğoyun “koyun” (9/15), aġlıñız “aklınız” (3/47), hasdalıġ “hastalık” (3/1), ġız “kız” (3/4)
-ç- > -c- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde kelime başı, ortası ve sonunda görülen bir değişmedir.
dilegce “dilekçe” (1/21), vincinen “vinçle” (1/58), cızdı “çizdi” (6/159), bahcie “bahçeye” (3/79)
v- > p- Değişmesi
papır “vapur” (bu örnek metin dışından alınmıştır.)
1.2.2. TONSUZLAŞMA
Tonsuzlaşma, tonlu ünsüzlerin kendi karşılıkları olan tonsuz ünsüzlere dönüşmesi hadisesidir. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde tonsuzlaşma tonlulaşma kadar yaygın değildir.
b- > p- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir tonsuzlaşma olayıdır. Daha çok kelime başında görülür.
palta “balta” (4/38), pölünióġ “bölünüyoruz” (4/25), pölüşdüler “bölüşdüler” (11/26)
d- > t- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir örnekte rastlanmıştır. Burada kelime eski Türkçedeki şeklini koruyor olmalı.
tikeniñ “dikenin” (3/87)
g- > k- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde daha ziyade kelime başında görülür. Az sayıdadır. Kelimeler Oğuz Türkçesindeki gelişmenin (k->g-) dışında kalarak aslî şekillerini korumuştur.
kimîg “gibiyiz” (1/118), kömerken “gömerken”(4/9), künde “günde” (4/19)
-c- > -ç- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde daha çok kelime ortasında görülen bir değişmedir. Burada ‘ç’nin yanındaki sesler tonlu olmasına karşılık değişmenin olması bir aykırılaşmadır.
dabança “tabanca” (1/64), diénçi “deyince”(1/133), neçe “nice” (3/95), meçbursa “mecbursa” (8/156)
- v- > -f- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir değişmedir.
ġufadlîmiş “kuvvetliymiş” (3/76), ġayfe “kahve” (6/26)
-z- > -s- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir tonsuzlaşma olayıdır.
satı “zaten” (6/82), mesebince “mezhebince” (1/154), Arsus “Arsuz” (4/32), kökümüssüñ “kökümüzsün” (4/56)
1.2.2. SÜREKLİLEŞME
Yöremiz ağzında oldukça sık rastladığımız bir ses olayı olan süreksizleşme süreksiz ünsüzlerin (b,c,ç,d,g,ġ,k,p,t), sürekli ünsüz (f,ğ,h,j,l,m,n,r,s,ş,v,y,z) haline gelmesidir.
-k- > -h- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde Arapça asıllı bir kelimede görülmektedir.
vahtıñ “vaktin” (6/75)
-b- > -m- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde bir örnekte karşılaşılan bir değişikliktir.
gimi “gibi” (1/27)
-ç- > -ş- Değişmesi
Yöremiz ağzında oldukça sık rastladığımız bir süreklileşme hadisesidir.
üş “üç” (1/7), işdima “içtima”(1/79), yamaş “yamaç” (3/61), seşdiler “seçtiler” (6/113), genşler “gençler” (7/87), ġaşdı “kaçtı” (8/130)
1.2.4. SÜREKSİZLEŞME (SEDASIZLAŞMA)
j- > c- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişikliktir.
cenderme “jandarma” (2/7)
cant “jant”, cilet “jilet”, cet “jet” (Bu örnekler metin dışından derlenmiştir.)
-h- > -g- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
taġdadan “tahtadan” (1/149), mıġdar “muhtar” (6/1)
-f > -b Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir örnekte rastlanmıştır.
Yusub “Yusuf” (4/3)
-l- > -d- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir değişmedir.
sesdenmedim “seslenmedim” (6/86)
1.2.5. SÜREKLİ ÜNSÜZLER ARASINDAKİ DEĞİŞMELER
-g- > -y- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
siyara “sigara” (1/201)
f- > h- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az rastlanılan bir değişmedir.
huzulu “fuzuli” (1/16)
-h- > -f- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde yabancı kelimelerde sınırlı sayıda görülen bir değişmedir.
Zöfre “Zühre” (4/77), mekruf “mekruh” (6/40)
-h->-y- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişmedir.
ġayfe “kahve” (6/26),
-l->-n- Değişmesi
Yöremiz ağzında oldukça sık rastladığımız bir değişmedir. Sebebi ilerleyici ünsüz benzeşmesidir.
dinnedîm “dinlediğim” (1/30), ōredmennig “öğretmenlik” (3/11), bozġunnā “bozġunluğa” (5/53), ġızġınnıġ “kızkınlık” (3/85), zétinnig “zeytinlik” (5/11)
-l->-r- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişikliktir.
zaralı “zararı” (4/40), verasılı “velhasılı”
m>n Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişikliktir.
şindi “şimdi” (1/7), barnaġ “parmak” (1/264)
m>ñ Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir kelimede karşılaşılmıştır.
müñkünüñüz “mümkününüz” (8/52)
n>l Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender karşılaşılan bir durumdur.
löbediñ “nöbetin” (1/64), miltan “mintan” (6/44)
lemermek “nemlenmek” (bu örnek metin dışından alınmıştır.)
n>m Değişmesi
Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde az görülen bir değişikliktir. Gerileyici ünsüz benzeşmesi sonucu ortaya çıkar.
ombaşı “onbaşı” (1/161), ġayımbabası “kayınbabası” (6/89)
n>ñ Değişmesi
Genzel bir ünsüz olan nazal “n” ünsüzü yöre ağzında eski biçimiyle yaşamakta olup yazı dilindeki bütün biçimler normal “n” biçimindedir. “Akıcı, damak ve burun ünsüzü olan ñ sesi kelime köklerinde, ilgi halinde, iyelik ikinci şahısta ve fiil çekiminde ikinci tekil ve çoğul şahısta bu ek E.T.’deki gibi devam etmektedir.”Yöremiz ağzında oldukça sık karşılaşılan bir ses hadisesidir.
aylīñ “aylığın” (1/8), yeñi “yeni” (1/18), bañġanıñ “bankanın” (1/19), yañlış “yanlış” (6/106), ineñ “inan” (9/4)
-ş- > -s- Değişmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az rastladığımız bir ses değişimidir.
yatırmamıssıġ “yatırmamışız” (1/2), vérmissiñ(6/31)
-r- > -l- Değişmesi
Yöremiz ağzında oldukça sık rastladığımız bir değişme olup gerileyici ünsüz benzeşmesi sebebiyle ortaya çıkar.
zamlalıllar “zamlı alırlar” (1/9), ġollarsa “koyarlarsa” (3/15), yapallarmış “yaparlarmış” (4/39), énellermiş “inerlermiş” (3/36), gédellermiş “giderlermiş” (3/36), déllerkine “derler ki “ (3/47), satallarmış “satarlarmış” (4/39), bullum “bulurum” (4/55), geçinillermiş “geçinirlermiş” (5/26)
-y- > -z- Değişmesi
Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde ender görülen bir değişme olup gerileyici ünsüz benzeşmesi sonucu ortaya çıkar.
dezze “teyze” (3/65)
-y- > -l- Değişmesi
Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde az sayıda görülen bir değişme olup gerileyici ünsüz benzeşmesi sonucu ortaya çıkar.
millon “milyon” (1/6)
y- > n- Değişmesi
Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde ender görülen bir değişikliktir.
nūsüg “yüzük” (bu kelime metin dışından alınmıştır.)
1.3. SES OLAYLARI
1.3.1. BENZEŞME
Bir dil birliğinde yan yana gelen veya aralıklı olarak bir arada bulunan iki sesten birinin diğerini etkilediği, onu kendisine benzettiği, böylece iki sesin birbirine benzediği görülür. Buna benzeşme denir. Yöremiz ağzında karşılaşılan benzeşmeler şunlardır:
1.3.1.1. İlerleyici Benzeşme
Bir kelime içerisinde bulunan iki ünsüzden birincisinin ikincisini kendisine benzetmesi olayıdır.
millon “milyon” (1/6), dinnedîm “dinlediğim” (1/30), ġızgınnıġ “kızgınlık” (3/85), ġaçannarıñ “kaçanların” (5/26), annamañ “anlamazsın” (6/102), annatır “anlatır” (5/37), bullum “bulurum” (4/55)
1.3.1.2. İlerleyici Benzeşme
Bir kelime içinde bulunan iki ünsüzden ikincisinin birincisini kendisine benzetmesi olayıdır. Yöremiz ağzında oldukça sık karşılaşılan bir durumdur.
édióllar “ediyorlar” (1/66), Memmed “Mehmet” (1/120), ġollarsa “koyarlarsa” (3/15), déller “derler” (3/47), dezze “teyze” (3/65), çıkallar “çıkarlar” (4/54), zamlalıllar “zamlı alırlar” (1/9), ġollarsa “koyarlarsa” (3/15), yapallarmış “yaparlarmış” (4/39), énellermiş “inerlermiş” (3/36), gédellermiş “giderlermiş” (3/36), déllerkine “derler ki “ (3/47), satallarmış “satarlarmış” (4/39), bullum “bulurum” (4/55), geçinillermiş “geçinirlermiş” (5/26)
1.3.2. ÜNSÜZ (KONSONANT) TÜREMESİ
Yöremiz ağzında görülen ünsüz türemeleri şunlardır:
y Türemesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir türemedir.
niyenen “ne ile” (1/59), yit “it” (3/51),
yırak “ırak”, dayım “daima”, yésir “esir” (bu örnekler metin dışından alınmıştır.)
ġ Türemesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde kelime sonunda rastladığımız bir türemedir.
yaġlaşıncıġ “yaklaşınca” (1/3), şindig “şimdi” (1/156), teneg “tane” (8/16), görüncüg “görünce” (8/12)
n Türemesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender rastladığımız bir türemedir.
yadsın “yatsı” (6/84), démişkine “demişki” (8/19),
bilenzik “bilezik” (bu örnek metin dışından alınmıştır.)
m Türemesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir türemedir.
belkidem “belkide” (1/39), bakelem “bak hele” (8/65)
h Türemesi
hayvah “eyvah” (bu örnek metin dışından alınmıştır.)
b Türemesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender karşılaşılan bir türemedir.
pambıġ “pamuk” (1/40), basdambaġ “basamak” (1/55)
d Türemesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir örnekte görülen bir türemedir.
basdambaġ “basamak” (1/55)
1.3.3. GÖÇÜŞME (METATEZ)
Yan yana ya da aralıklı iki ünsüz sesin yer değiştirmesine denir. Yöremiz ağzında oldukça sık karşılaşılır. Sebebinin söyleyişi kolaylaştırmak olduğunu düşünüyoruz.
melmekete “memlekete” (1/72), görseddi “gösterdi” (1/172), ireli “ileri” (2/13), devriş “derviş” (3/41), kibrici “kirpici” (5/22), şavralı “şalvarı” (6/35), menmunuġ “memnunuz” (7/8), İrbihemler “İbrahimler” (11/62)
1.3.4. ÜNSÜZ DÜŞMESİ
Bir kelimede ünsüz bir konsonantın düşmesine ünsüz düşmesi denir.
g düşmesi
İki ünlü arasında kalın “g” ünsüzü derlediğimiz metinlerde bazen düşmektedir.
Hösünūl “Hüseyingil” (8/10), babasīl “babasıgil” (8/13)
ğ Düşmesi
Yöremiz ağzında en çok görülen ses hadiselerinden birisidir. “ğ” sesinin düşmesiyle bazen ünlü uzaması bazen de ünlü uzamasıyla birlikte hece yutumu ortaya çıkar.
bāladılar “bağladılar” (1/3), çār “çağır” (2/15), dōru “doğru” (6/95), āzı “ağzı” (7/4), çālarıñdan ”çağlarından” (8/1), dāda “dağda” (9/19), bōmuş “boğmuş” (4/36), bēnmem “beğenmem” (3/12)
h Düşmesi
Daha çok yabancı kelimelerde görülen bu ses zaten düşmeye meyillidir. Özellikle kelime ortasında çoğu zaman düşmektedir. Bunun sonucunda da hece düşmesi ortaya çıkar. Yöremiz ağzında sıkça karşılaştığımız bir durumdur.
Vādie “Vahide’ye” (1/3), Şān “Şahin” (5/4), baça “bahçe” (5/35), mualiflere “muhaliflere” (6/105), dā “daha” (7/8), bakelem “bak hele” (8/65), māşerde “mahşerde” (9/27), ġırkan “Kırıkhan” (3/82), Āmed “Ahmet” (4/23), siâbi “sahibi” (4/17), fakı “fakih” (3/30)
n Düşmesi
Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde az rastladığımız bir ses düşmesidir. Çoğu zaman hece yutumuna sebep olur.
sōra “sonra” (1/4), işalla “inşallah” (7/66), yalīz “yalnız” (8/49), dūr “dünür” (9/1)
r Düşmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender rastlanılan bir düşmedir.
vémişler “vermişler” (1/3), masaflı “masraflı” (1/16) aġadaş “arkadaş” (81/175)
t Düşmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir düşmedir. Görüldüğü kadarıyla “st” şeklinde olan durumlarda düşmektedir.
ırasgele “rastgele” (1/52), dürüs “dürüst” (9/23), assubay “astsubay” (1/78)
f Düşmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir düşmedir.
çid “çift” (7/62)
y Düşmesi
Yöremiz ağzında oldukça sık rastladığımız bir ses düşmesi hadisesidir. Sebebi ise, “y” ünsüzünün düşmeye yatkın bir ses olmasıdır. Bu düşme sonucunda genellikle ünlü uzaması meydana gelir.
gédîm “gideyim” (1/12), ücede “yücede” (1/51), bēlerden “beylerden” (5/5), kŏe “köye” (6/69), gördüm mǖdü “gördüm müydü” (9/1), zêtin “zeytin” (3/58)
z Düşmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir örneğine rastlanmıştır.
ıcıġ “azıcıġ” (1/66)
l Düşmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender karşılaşılan bir ses düşmesidir.
māzeme “malzeme” (1-126), mazġa “mazgal” (1/150), zayıfadmam “zayıflatmam” (8/63)
v Düşmesi
Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde az rastlanılan bir ses düşmesidir.
çuala “çuvala” (1/140), tualed “tuvalet” (1/149), ġōlamışlar “kovalamışlar” (4/38)
k Düşmesi
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir ses düşmesidir. Bu ses düşmesi sonucunda ünlü uzaması meydana gelir.
āşam “akşam” (1/113), ā darı “ak darı” (3/50), yōsa “yoksa” (6/48), yōdu “yoktu” (7/33)
1.3.5. ORTA HECE ÜNLÜSÜNÜN DÜŞMESİ
Yöremiz ağzında oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Bazen bir ünsüzle birlikte düşer, bazen yan yana gelen iki ünlüden birisi düşer. Bu düşme sonucunda da umumiyetle ünlü uzaması meydana gelir.
bizīn “bizimkin” (1/2), aylīñ “aylığın” (1/8), ördūñ “ördüğün” (6/28), ġollarsa “koyarlarsa” (3/15), māşıñ “maaşın” (6/77), Şān “Şahin” (5/4), ġırkan “Kırıkhan” (3/82), dūr “dünür” (9/1), bēnmem “beğenmem” (3/12)
1.3.6. ORTA HECE ÜNLÜSÜNÜN DARALMASI
Sonu ünlü ile biten kelimeler ek aldıklarında, araya giren kaynaştırma ünsüzü “y” sesi, genellikle düz ünlüyü daraltmaktadır. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde bu özelliğe şu kelimelerde rastlanır:
olîm “olayım” (10/20), yörîş “yürüyüş” (10/28), yaylie “yaylaya” (11/83), mıllie “mollaya” (3/71), görmió “görmüyor” (6/37)
1.3.7. SON HECE ÜNLÜSÜNÜN DÜŞMESİ
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde genellikle iyelik üçüncü şahıs ekinden sonra gelen “-i” belirtme hal ekinin düşüp aradaki kaynaştırma sesinin kaldığını ve hal ekinin görevini üstlendiğini görmekteyiz.
birbirin “birbirini” (1/44), tümüsün “tümüsünü, hepsini” (8/148),
1.3.8. Ünlü Birleşmesi
Yan yana gelen ünlüler kaynaşarak bir ünlü oluştururlar. Bu ünlü bazen önceki, bazen de sonraki gibi olur.
éddirîm “ettireyim” (1/12), hacemmi “hacı emmi” (6/37), emmōlu “emmi oğlu” (4/6)
1.3.9. HECE YUTUMU
Bir kelimede arka arkaya gelen hecelerden bazen birisinin eriyip düşmesi hadisesidir. Hece yutumuna daha ziyade kelime ortası ve sonunda rastlanır. Yöremiz ağzında sık karşılaşılan bir ses olayıdır.
yanna “yanına” (1/26), bênmem “beğenmem” (3/12), Delîsublarıñ “Deli Yusuflar’ın” (4/17), yā “yağa” (7/20), étim “eğitim” (10/29), dā “daha” (3/18), Ġırkan “Kırıkhan” (3/82)
1.3.10. ÜNSÜZ İKİZLEŞMESİ
Bir ünsüzün tekrarlanma hadisesidir. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az sayıda kelimede görülür. Bunların bazıları ilerleyici ünsüz benzeşmesi sonucu ortaya çıkar.
yatırmamıssıġ “yatırmamışız” (1/2), güccücüg “küçücük” (3/1), amma “ama” (6/31), gelmissīz “gelmişsiniz” (9/1), kökümüssüñ “kökümüzsün” (4/56), énellermiş “inerlermiş” (3/36), gédellermiş “giderlermiş” (3/36), déllerkine “derler ki “ (3/47), satallarmış “satarlarmış” (4/39), bullum “bulurum” (4/55), geçinillermiş “geçinirlermiş” (5/26)
1.3.11. İKİZ ÜNSÜZLERİN TEKLEŞMESİ
Yabancı dillerden dilimize geçen kelimelerde yan yana bulunan ikiz ünsüzlerin yöremiz ağzında genellikle tekleştiğini görürüz. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde ender görülen bir ses olayıdır.
evel “evvel” (1/7), Hasa “Hassa” (3/64)
1.4. UYUM
1.4.1. ÜNLÜ UYUMU
Ünlü uyumu, bir kelimedeki ünlülerin türlü bakımlardan birbirine uymasıdır. Kökte veya eklerde kelimenin ünlüleri arasındaki benzerliktir.
1.4.1.1. Kalınlık - İncelik Uyumu (Dil Benzeşmesi)
1. Kalınlaşma Yönünden
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde yabancı dillerden alınma kelimelerde görülür.
huzulu “fuzuli” (1/16), hayrad “hayret” (2/11), barabar “beraber” (5/10), Vaysal “Veysel” (6/7), zından “zindan”(7/52), halbıkına “halbuki” (9/27), duşman “düşman” (9/27)
2. İncelme Yönünden
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde birleşik kelimelerde ve yabancı dillerden alınma kelimelerde görülür.
dene “tane” (1/72), birez “biraz” (1/90), esger “asker” (2/2), mezer “mezar” (4/11), cösürlügde “cesurlukta” (8/184)
1.4.1.2. Kalınlık - İncelik Uyumsuzluğu
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde yabancı kelimelerde görülür.
bāzi “bazı” (1/16), hamem “hamam” (1/109), hüduduna “hududuna” (2/4), érmanılarnan “Ermenilerle” (5/10), Maladie’den “Malatya’dan” (11/67)
1.4.1.3. Düzlük - Yuvarlaklık Uyumu
Batı Türkçesinde düzlük - yuvarlaklık uyumu düzleşme yönünde gelişmiş olup, düz ünlülerden sonra ancak düz ünlü gelebilir. Yuvarlak ünlülerden sonra ise ya dar - yuvarlak ya da düz - geniş ünlüler gelebilir. Bu uyuma Hassa Ağzında kuvvetli bir temayül vardır.
namıssız “namussuz” (1/7), Ebıcehiliñ “Ebu Cehilin” (6/38), yāmır “yağmur” (7/20), çamır “çamur” (örnek metin dışıdır)
1.4.2.1. Ünlü İkizleşmesi (Diftong)
Türkçede ikiz ünlüler, genellikle, ğ, (<g), h, v ve y ünsüzlerinin, kelimelerin iç seslerinde ve iki ünlü arasında bulunduğu zaman eriyip kaybolmaları sonucu ortaya çıkar.
Hassa Ağzından derlediğimiz metinlerde karşılaşılan bir durumdur. Genellikle “y” sesinin düşmesi sonucu ortaya çıkar.
Şiénde “şeyinde” (1/10), mekinîe “makineye” (4/54), Bozgiégleriñ “Bozgeyiklerin” (5/4), oānne “o yana” (8/14), Ġariélan “Karayılan” (9/20)
1.4.2.2. Ünlü Uyumunun Değişmesi
Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde görülen bir ses olayıdır.
uçun “için” (1/20), hüdüd “hudud” (1/87), Omar “Ömer” (8/5), görūsem “görmüşsem” (9/14), ġabze “kabza” (10/31), cızdı “çizdi” (6/159), çentem “çantam” (1/233), temem “tamam” (7/31)
1.4.3. Ünsüz Uyumu
Dilimizde yan yana gelen ünsüzlerin tonluluk-tonsuzluk bakımından uyum göstermesidir. Yöremiz ağzında genel olarak bu uyum sağlam değildir. Bu da ünsüz uyumunun bozulmasına yol açar. Bu duruma Azerbaycan Türkçesinde de rastlamaktayız.
İşde “işte” (1/7), açdīnı “açtığını” (1/33), ulaşdıġ “ulaştık” (3/54), Arsus’diemiş “Arsuz’daymış” (4/32), düşgün “düşkün” (5/18)
1.4.4. Ünlü - Ünsüz Uyumu
Bazı Türkçe kelimelerde görülen ön damak ünsüzleriyle ince ünlüler, arka damak ünsüzleriyle kalın ünlüler arasında görülen bir uyumdur.
Aġgız “Ak kız” (1/7)
II. BÖLÜM ŞEKİL BİLGİSİ (MORFOLOJİ)
2.I. İSİMLER
2.1.1.YAPIM EKLERİ
Yapım ekleri kök veya gövde halindeki kelimelere getirilerek başka anlamda yeni kelimeler türetir.
Türkçede yapım ekleri genelde aynıdır. Ancak bazı eklerin bazı yerlerde daha sık, bazı yerlerde daha seyrek kullanıldığı bu eklerin ağızların etkisiyle ufak tefek değişikliğe uğradığı da görülür. Bu değişiklikler, son seste ünsüz değişmesi, hece kaynaşması, benzeşme nedeniyle değişme, son seste ünsüz düşmesiyle değişikliklere uğrar. 1
Hassa Ağzında da yazı dilimizde olduğu gibi birçok yapım eklerini görmek mümkündür. Bazı ekler, yazı dilindeki şekilleriyle kullanıldıkları halde, bazıları ses değişimine uğrayarak yörenin ağız özelliğini gösterir.
Yöremiz ağzında tespit edebildiğimiz yapım ekleri şunlardır:
2.1.1.1. İSİMDEN İSİM TÜRETEN EKLER
-ca, -ce
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir ektir.
dilegce “dilekçe” (1/21), görümcesiniñ “görümcesinin” (7/94)
-calıġ
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir örneği vardır.-ca isimden isim yapım ekiyle, -lık isimden isim yapım ekinin kaynaşmasıyla ortaya çıktığı anlaşılıyor.
Allahcalıġ “sadaka” (8/120)
-cıġ, -cig, -cüg
İsimlerden sevgi ve küçültme ifade eden isimler türeten bir ektir.
güccüg “küçük” (8/3), incecig “incecik” (8/83)
-cı, -ci
Umumiyetle meslek ve uğraşmayla ilgili isimler türeten bu ek yöremiz ağzında yaygın olarak kullanılmaktadır.
posdacı “postacı” (1/18), löbedcisi “nöbetçisi” (1/269), malcılıġ “malcılık” (3/40), duşmancılanmış “düşman sahibi olmuş” (4/16), ġaçaġcı “kaçakçı” (5/23)
-daġ
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az rastlanılan yansıma anlamlı kelimelerden isim türeten bir ektir.
şañġırdaġ “şangırdayan” (6/165)
-gil
İşlek olmayan bir ektir, ilgi ifade eder. Bu ekin -gil biçimi ağızlarda oldukça yaygındır. Her türlü şahıs, akrabalık, unvan isminden aile ve ev ismi yapar.2
Ekin kullanımı Hassa Ağzında da aynıdır
dedemgil “dedemgil” (3/38), edemgil “kardeşimgil’’ (7/82), Niġargil’e (8/9), babasīl “babasıgil” (8/13), Fakı Musdafâl’de “Fakı Mustafagil’de” (9/1)
-ın, -ün
Eski Türkçede vasıta hali eki olan bu yapı mevsim bildiren kelimelerde kalıplaşmıştır.
yazın “yazın” (8/92), ġışın “kışın” (3/35), güzün “güzün” (8/92)
-icig
biricig “biricik” (7/55)
-lı, -li, -lu, -lü -nı, -ni
Bu ek, cümle içinde sıfat, zarf ve isim olarak kullanılan kelimeler türetir. Eklendiği kelime kök veya gövdesinden, kök ve gövde ile ilgili sahip olma, bir yere bağlı bulunma kavramlarını veren kelimeler türetir.3
Hassa Ağzında ünsüz benzeşmesiyle -nı, -ni şekilleri de bulunmaktadır.
zamlalıllar “zamlı alırlar” (1/9), yaylımlı “yaylımlı” (3/35), Arsuslular “Arsuzlular” (4/40), sakallı “sakallı” (6/4), sabırlısıñ “sabırlısın” (6/149), ġapalı “kapalı” (7/11), izinni “izinli” (1/74), buralı “buralı” (3/27), yaylımlī “yaylımlı” (3/35)
-lig, -lıġ, -lüg, -nıġ , -nig, -nuġ
Yöremiz ağzında bu ekin hem kalın hem de ince şekli olmakla beraber tamamen k>g, k>ġ değişmesi yönündedir.
Hassa Ağzında ünsüz benzeşmesi etkisiyle -nıg, -nig, nug şekilleri de vardır.
deriñligde “derinlikte” (1/34), hasdalıġ “hastalık “ (3/1), düneglig “tüneklik” (4/61), Türglū “Türklüğü” (5/25), segdelig “sektelik” (6/32), ġızġınnıġ “kızkınlık” (3/85), zétinnig “zeytinlik” (5/12), bozġunnuġ “bozgunluk” (5/28), kepazelig “kepazelik” (1/90), ırahmadlıġ “rahmetlik” (3/32)
-nan
“sabah” kelimesine “ile” edatı ve “-n” eki ile genişletilmiş, daha sonra l>n değişmesine uğrayarak zaman zarfı olmuştur. h düşmesiyle de ünlü uzunluğu meydana gelmiştir.
sabānan “sabahleyin” (6/87)
-raġ
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerin dışında birkaç örnekte rastladığımız bir ektir. Bu ek daha çok benzerlik ifadesini taşır.
Ufāraġ “biraz ufak”, güccǖreg “biraz küçük”
-sız, -siz
-lı ekinin olumsuzu olan bu ek, yöremiz ağzında da yazı dilinde olduğu gibi olmakla beraber, daha çok küçük ünlü uyumuna uyma eğilimi göstermektedir.
namıssız “namussuz” (1/7), îmansız “imansız” (3/10), inegsiz “ineksiz” (7/33), ġayġısız “kaygısız” (1/244), ırādsız “rahatsız” (3/78)
2.1.1.2. İSİMDEN FİİL TÜRETEN EKLER
-a-, -e-
Fazla işlek olmayan bir ektir.
zenginedi “zenginleşti” (4/50), düneglig “tüneklik” (4/61), zayıfadmam “zayıflatmam” (8/63), yaşadıġ “yaşadık” (1/116), oynarkan “oynarken” (1/108)
-ar, -er, -r
Fazla işlek olmayan bir ektir.
lemermek “nemlenmek”, morar-, sarar-, ġarar- “kararmak” ġızar- “kızarmak” (örnekler metin dışıdır)
-aş-
Fazla işlek olmayan bir ektir.
yanaşdım “yanaştım” (6/21)
-ı-
Fazla işlek olmayan bir ektir.
ārı- “ağrımak”, daşı- “taşımak” (örnekler metin dışıdır)
-ig-
Fazla işlek olmayan bir ektir
birigdi “birikti” (7/88)
-l-, -el-,
ġısaldı “kısaldı” (10/13), köreldi “körleşti” (bu örnek metin dışıdır)
-lan-, -len-, -den-
Bu ek “-la” isimden fiil yapım eki ile “-n” faktitif ekinin birleşmesi sonucu ortaya çıkmıştır.
evlenmiş “evlenmiş” (4/27), hoşlanırım “hoşlanırım” (4/58), huylanmasıñlar “huylanmasınlar” (6/10), sesdenmedi “seslenmedi” (4/28)
-la-, -le-
Bu ek isimden fiil yapan eklerin en işlek olanıdır. Yöremiz ağzında sık kullanılır.
bāladılar “bağladılar” (1/3), aralallar “aralarlar” (3/92), hafifledici “hafifletici” (6/64), başladı “başladı” (6/69), süsleme “süsleme” (7/91), gözlemelîg “gözlemeliyiz” (8/37), tobladıñ “topladın” (1/97), ġavladı “kavladı” (1/267), sızılar “sızlar” (1/268)
-laş-, -leş-
Bu ek “-la” isimden fiil yapım eki ile “-ş” faktitif ekinin birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az görülen bir ektir.
yélleşmişler “yerleşmişler” (3/76), zıdlaşıncı “zıtlaşınca” (4/16), yaġlaşıncıġ “yakınlaşınca” (1/3)
2.1.1.3. FİİLDEN İSİM TÜRETEN EKLER
Fiil kök ve gövdelerinden isim yapmak için kullanılan eklerdir. Bu ekler fiil köklerine, isimden yapılmış fiil gövdelerine ve fiilden yapılmış fiil gövdelerine eklenir
-aġ-
Bu ek eskiden beri işlek olarak kullanılan bir ektir.
ġaçā “kaçağı” (8/74), Duraġlar “Duraklar” (11/64), ġonaġda “konakta” (8/154)
süreg “sürek”, ġorkaġ “korkak”, yataġ “yatak” (örnekler metin dışıdır)
-an-, -en- -ġan-
Bu ek de eskiden beri işlek olarak kullanılan bir ektir. Batı Türkçesinde “-g”ler düşmüştür. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde karşılaştığımız bir ektir.
düzenniecegler “düzenleyecekler” (1/30), ġıran “kıran, veba” (3/57),
ġarışġannıġ “karışıklık” (8/94), ġarışan “karışan” (1/251)
-de-
Pek işlek olmayan bir ektir.
segdelig “sektelik” (6/32)
-g-
Pek işlek olmayan bir ektir.
dilegce “dilekçe” (1/21), yémeg “yemek” (3/89)
-geç
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde örneğine az rastladığımız eklerden birisidir.
Süzgeç, elleñgeç “yengeç”, belleñgeç “öğrenmek için yapılan şey” (örnekler metin dışıdır)
-ġıc
Pek işlek olmayan bir ektir.
dalġıclar “dalgıçlar” (1/32)
-ġı,
Fiilden isim yapan işlek eklerden biridir.
vérgi “vergi” (1/17), yazġısı “yazgısı” (7/94), sayġı “saygı”, çalġı “çalgı”, sevgi, örgü, sürgü, sarġı “sargı” (bu örnekler metin dışıdır)
-ġın, , -gin, -ġun, -gün
Fiilden isim yapan işlek eklerden biridir.
ġızġınnıġ “kızgınlık” (3/84), düşgün “düşkün” (5/18), bozġunnuġ “bozgunluk” (5/28), sürgün “sürgün” (5/28), kesgin “keskin” (bu örnek metin dışıdır)
-ı, -i, -u, -ü
Fiilden isim yapan işlek eklerden biridir.
ölü “ölü” (1/30), soru “soru” (3/66), korkusundan “korkusundan” (4/37), dolusu “dolusu” (6/165), ayrı “ayrı” (8/90)
-ıcı, -ici, -ucu, -ücü
Bu ek de fiilden isim yapan işlek eklerden biridir. Fonksiyon olarak genellikle sıfat isimleri yapar.
yītıcı “yırtıcı” (1/38), yazıçie “yazıcıya” (1/227), hafifledici “hafifletici (6/64), dōrucu “doğurucu” (7/32)
-ıġ-, -ig-
Bu ek de fiilden isim yapan işlek sayılabilecek eklerden birisidir.
açıġ “açık” (3/63), delig “delik” (1/151), çevrig “çevrik, çevrilmiş yer” (3/62), bölüg “bölük” (1/88),
-ım
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde sadece bir örneğine rastladığımız bir ektir.
yaylımlı (3/35) < yay-ıl-ım
-ş, -üş, -iş
Bu ek de fiilden isim yapan işlek sayılabilecek eklerden birisidir.
dōş “dövüş”, ūraş “uğraş” gédiş “gidiş”, görüş (örnekler metin dışıdır)
-ma, -me
Bu ek de fiilden isim yapan en işlek eklerden birisidir. Bu ekin fonksiyonu iş isimleri yapmaktır.
süsleme “süsleme” (7/91), vérme “verme” (3/49), gelme “gelme” (4/12), yoġlama “yoklama” (1/143), okuması “okuması” (3/76)
-maca, -mece
İşlek olmayan eklerden birisidir. -ma, me isimden fiil yapma eki ile -ca, -ce eklerinden yapılmıştır.
töremecîeg “türemeceyiz” (4/8) bilmece, admaca ”atmaca”
-mak, -mek
İstisnasız bütün fiil kök ve gövdelerine getirilen bu ek fiilden isim yapma ekidir ve işlevi hareket isimleri yapmaktır.
içmeg “içmek” (1/59), çadmaġ “çatmak” (6/146), ġalmaġ “kalmak” (6/11), depelememeg “tepelememek” (6/66)
-men
Pek işlek olmayan bir ektir.
ōredmen, “öğretmen” (3/11), göçmen “göçmen” (3/35)
-tı, -ti, -tu, -tü
İşlek sayabileceğimiz eklerden birisidir. Ek -ıntı şeklinde de düşünülebilir.
sıkıntı, okuntu “davetiye”, silinti, çalıntı, pölüntü “bölünmüş olan” (Örnekler metin dışından alınmıştır.)
2.1.1.4. FİİLDEN FİİL TÜRETEN EKLER
-ele, -ala
Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde az rastladığımız bir ektir
depelememeg “tepelememek” (6/66), ġōlamışlar “kovalamışlar” (4/37)
-d-
Faktitif olan “t” yanına ünlü geldiğinde tonlulaşmıştır. Yöremiz ağzında oldukça sık karşılaştığımız bir ektir.
düzennedmeg “düzenletmeyiz” (1/30), annadannar “anlatanlar” (6/28), hafifledici “hafifletici” (6/64), yaşadsıñ “yaşatsın” (7/108), okudamadıñ “okutamadın” (9/6)
-dır-
Faktitif ekidir. Yöremiz ağzında oldukça sık kullanılmıştır.
yabdırió “yaptırıyor” (1/18), ġıvrışdırır “kıvrıştırır” (3/90), çegdirdig “çektirdik” (3/87), ulandırdıġ “bitiştirdik” (8/90)
-ıl, -il, -ul, -ül,
Edilgenlik ve dönüşlülük bildiren çatı eklerinden birisidir.
yıkılmieg “yıkılmamış” (1/56), yamılmam “bükülmem” (2/23), yayılır “yayılır” (3/48), bozulió “bozuluyor” (5/11), ġırılıġ “kırılmış” (7/44), yaylımlı (3/35) < yay-ıl-ım
-ın, -in, -un, -ün, üg
Dönüşlülük bildiren çatı eklerinden birisidir.
göründü “göründü” (9/19), pölünüg “bölünmüş” (4/6)
-üg
görügmie “görünmeye” (8/163)
-ş, -ış
İşlek bir fiilden fiil yapım ekidir. Ortaklaşma veya bir oluş ifade eder. Yöremiz ağzında sık karşılaşılır.
ulaşdıġ “yetiştik” (3/54), ġıvrışdırır “kıvrıştırır” (3/90), tanışmışlar “tanışmışlar” (4/48), savışan “geçen” (4/68), ġatışıġ “katışık” (8/40)
-ır-, -ir-, -ur-, -ür-
Faktitif eklerindendir. Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde karşılaştığımız bir ektir.
yatırmamıssıġ “yatırmamışız” (1/2), bitirdim (7/8), dōrucu “doğurucu” (7/32)
2.1.2. İSİM İŞLETME EKLERİ
2.1.2.1. ÇOKLUK EKLERİ:
Çokluk eki, isimlerin çokluk şekillerini yapan işletme ekidir. Bu ek topluluk ve grup isimleri yapar. Ekin yöremiz ağzında kullanılışı yazı dilinde olduğu gibidir. Ancak bazen ilerleyici benzeşme ile -nar, -ner şeklinde kullanıldığı görülür.
adamlar “adamlar” (1/57), Müslümannar “Müslümanlar” (5/10), dāları “dağları” (7/35), ġalannar “kalanlar” (8/2), ġılmienner “kılmayanlar” (8/60), çocuġları “çocukları” (9/6), bunnar “bunlar” (3/29), yollar “yollar” (3/63), zamannar “zamanlar” (6/79)
2.1.2.2. İYELİK EKLERİ
“İyelik ekleri ismin karşıladığı nesnenin bir şahsa veya bir nesneye ait olduğunu ifade eden işletme ekidir.”
İyelik ekleri bağlandıkları nesnenin aidiyetini şahıs olarak belirtirler. Bu şahıslar: konuşan( ben, biz ), dinleyen (sen,siz) ve adı geçen (o,onlar) olarak altı tanedir.”
Yöremiz ağzında kullanılan iyelik ekleri şunlardır:
1. Teklik Şahıs: -m, -ım, -im, -um, -üm
dedem “dedem” (5/4), elimde “elimde” (3/84), çentem “çantam “ (1/233), yānim “yeğenim” (6/26), müfdüm “müftüm” (6/62), ġayınım “kayınım” (6/91), hemşerim (1/228), anamıñ “anamın” (4/58), benim gelinim (7/2), tarafımı “tarafımı” (3/84)
2. Teklik Şahıs: -ñ
Yöremiz ağzında tamamen nazal n iledir.
babañ “baban” (2/13), içiñden “içinden” (6/10), işiñ “işin” (6/27), geliniñden “gelininden” (7/1), saçıñı “saçını” (1/225), bıyīñı “bıyığını” (1/225), dedeñ “deden” (4/24), günüñ “günün” (1/221),
3. Teklik Şahıs: -ı, -i, -u, -ü, -sı, -si
yanına “yanına” (6/10), ġardaşın “kardeşini” (7/7), emmitesi “amcasının oğlu” (8/14), kökü “kökü” (4/5), parasın “parasını” (7/84), hocasına (1/253), siâbi “sahibi” (4/50),
I. Çokluk Şahıs: -mız, -miz, -muz, -müz
sırtımız “sırtımız” (1/112), dedemiz “dedemiz” (4/12), aġlımıza “aklımıza” (7/21), babamız “babamız” (8/28), minaremizde “minaremizde” (5/30), kökümüz “kökümüz” (4/7), bir ucumuz (4/32), tümümüz “tümümüz” (4/26)
2. Çokluk Şahıs: -ñız, -ñiz, -ñuz, -ñüz, -ıñız, -iñiz, -üñüz,
Hassa ağzında tamamen ñ iledir.
babañız “babanız” (3/12), köküñüz “kökünüz” (4/6), diniñiz “dininiz” (6//159), halıñız “haliniz” (7/9), müñkünüñüz “mümkününüz” (8/177), ıhdieriñiz “ihtiyarınız” (9/21), ōluñuz “oğlunuz” (7/103), yollarıñızı “yollarınızı” (3/63)
3. Çokluk Şahıs: -ları, -leri,
Dişleri “dişleri” (4/10), ōlları “oğulları” (11/63), köpeg balıġları “köpek balıkları” (1/45), barnaġları “parmakları” (1/264), avradları “avratları” (3/9)
2.1.2.3. AİTLİK EKİ: -Kİ
“Bir bakıma yapım eki karakteri taşır. Çekim eklerinden sonra gelmek, iyelik eki gibi yardımcı ses almak, aitlik gibi bir çeşit iyelik fonksiyonu taşımak bakımlarından da çekim eki, işletme eki karakterindedir.”
Hassa ağzında da rastladığımız bir ektir.
biziki “bizimki” (11/17), bizīler “bizimkiler” (11/67)
2.1.2.4. HÂL EKLERİ
“İsmin hâlleri ismin diğer kelimelerle münasebeti sırasında içinde bulunduğu durumlardır.”
2.1.2.4.1. İlgi Hâli (Genetif) Eki: -(n)ıñ, -(n)iñ, -(n)uñ, -(n)üñ
“İlgi hâli, ismin başka bir isimle münasebeti olduğunu ifade eden hâlidir.”
Hassa ağzında ilgi hâl ekinin ikincisi nazal n şeklindedir. Yine bu ek yöremiz ağzında I. şahıs zamirlerinde -ım, -im şeklindedir.
ġadınıñ biri “kadının birisi” (1/17), camınıñ yanında “cāminin yanında” (4/45), onuñ arabasınnan “onun arabasıyla” (6/13), bizim énişde “bizim enişte” (6/91), seniñ ōluñ “senin oğlun” (7/8), tümümüzüñ dedesi “tümümüzün dedesi” (4/26), onuñ babası ”onun babası” (3/31), benim dedemgil “benim dedemler” (3/38), geçiniñ buynuzu “keçinin boynuzu” (3/44)
2.1.2.4.2. Belirtme Hâli (Akkuzatif) Eki: -n, -nı, -ni, -ı, -i, -u
“Bu hâl ismin geçişli fiillerin doğrudan doğruya tesiri altında olduğunu ifade eden hâlidir.”
Bazı Anadolu ağızlarında görülen akkuzatif eki ile datif eklerinin yer değiştirmesi hadisesi yöremiz ağzında hiç görülmemektedir.
vérgisin “vergisini” (1/23), onuñ içini “onun içini” (1/55), ōlannarı “oğlanları” (3/9), ġarnın “karnını” (5/45), bunu “bunu” (6/9), tarafımı “tarafımı” (3/84)
2.1.2.4.3. Yönelme Hâli (Datif) Eki: -(n)a, -(n)e, -(y)a, -(ñ)a, -(ñ)e
“Bu hâl ismin kendisine yaklaşma ifade eden fiillere bağlanmak için girdiği bir hâldir.”
bize “bize” (1/4), yanna “yan-ı-na” (1/26), ġocie “kocaya” (3/1), sürgüne “sürgüne” (5/28), oña “ona” (6/69), gözüñe “gözüne”(7/3), yasına “yasına” (3/21), bunnara “bunlara” (3/29)
2.1.2.4.4. Bulunma Hâli (Lokatif) Eki: -da, -de
“Bu hâl ismin kendisinde bulunma ifade eden fiillerle münasebette olduğunu gösteren hâlidir.”
Lokatif eki yöremiz ağzında ünsüz benzeşmesine genellikle uymaz. -da, -de şeklindedir.
yamaşda “yamaçta” (3/62), foturada “faturada” (1/9), Ġırkan’da “Kırıkhan’da” (3/82), minaremizde “minaremizde” (5/30), Deñizciler’de “Denizcilerde” (6/84)
2.1.2.4.5. Ayrılma Hâli (Ablatif ) Eki: -dan, -den
“Bu hâl ismin kendisinden uzaklaşma ifade eden fiillerle münasebetini gösteren hâlidir.”
Ablatif eki yöremiz ağzında -dan, -den şeklindedir. Ünsüz benzeşmesine genellikle uymaz.
düggenden “dükkândan” (1/19), ġocadanımış “kocadanmış” (3/5), Tiyeg’den “Tiyek’ten” (4/31), yérden “yerden” (5/48), ġaymakamdan “kaymakamdan” (6/135)
2.1.2.4.6. Eşitlik Hâli (Ekvatif ) Eki: -ca, -ce, -ça, -çe
“Bu hâl ismin eşitlik ve benzerlik ifade eden hâlidir.”
Onca “o kadar” (1/22), mesebince “mezhebince” (1/159), bunca “bu kadar” (7/2), şindieçe “şimdiye kadar” (7/33), yaşınca “yaşı kadar” (8/5), başaça “başa kadar” (7/51)
2.1.2.4.7. Yön Gösterme (Direktif) Eki: -rı, -ri, -arı, -arlaġ, -irā
“Bu hâl ismin yön gösteren, cihet ifade eden hâlidir.”
Hassa ağzında şu örneklerde görülür:
Yokarı “yukarı” (1/106), yokarlaġ “biraz yukarı” (1/198), ileri “ileri” (2/13), içirāndiedi “biraz daha iç tarafındaydı” (2/14), aşşŏtie “aşağıya doğru” (4/68), şŏrelānde “biraz daha şu tarafında” (8/30), géri “geri” (4/35)
2.1.2.4.8. Vasıta Hâli (İnstrumental) Eki: -nan, -nen, -ınan
“Bu hâl ismin fiile bir vasıta olduğunu ifade etmek için girdiği hâldir.”
Yöremiz ağzında yaygın olarak kullanılan vasıta hâli eki -nan, -nen, -ınan, -inen biçimindedir.
sānan “sağla” (1/11), çadırınan “çadırla” (3/33), paltienen “baltayla” (4/38), daşnan “taşla” (5/22), çocuġlarınan “çocuklarla (7/57),
2. ZAMİRLER
“Şahıs, gösterme, belirsizlik ve soru kavramları vererek varlıkların yerini tutan kelimelere denir.”
“Zamirler, isim grubuna dahil olup, kullanılış bakımından isim gibi muamele görürler. Ancak çekim esnasında kökün değişikliğe uğraması önemli bir hususiyet arz etmektedir.”
2.2.1. ŞAHIS ZAMİRLERİ
“Şahıs zamirleri, varlıkları, şahıslar halinde ve temsil suretiyle karşılayan kelimelerdir.”
1. Şahıs
Ben (1/23), ben (1/183), biz (2/5), biz (3/23)
2. Şahıs
sen (9/14), (1/226), siz (11/27)
3. Şahıs
o (10/3), onnar “onlar” (8/14)
Şahıs Zamirlerinin Hâl Eklerini Alması
1.Teklik Ş. 2.Teklik Ş. 3.Teklik Ş.
Yalın ben (1/183) sen (1/226) o (8/20)
İlgi benim seniñ (1/132) onuñ (1/55)
Belirtme beni (1/161) seni (1/183) onu (1/266)
Yönelme bana (1/98) saña (1/66) oña (1/253)
Bulunma bende (6/49) sende (6/143) ondan (1/66)
Ayrılma benden (2/11) senden (3/67) ondan (1/66)
Vasıta bennen sennen (1/157) onnan (1/75)
Eşitlik bence sence onca (1/22)
1. Çokluk ş. 2. Çokluk ş. 3. Çokluk ş.
Yalın biz (3/23) siz ( 7/80) onnar (1/137)
İlgi bizim (1/77) siziñ (1/261) onnarıñ (8/35)
Belirtme bizi (1/94) sizi (3/11) onnarı (8/36)
Yönelme bize (1/107) size (3/42) onnara (11/64)
Bulunma bizde sizde onnarda
Ayrılma bizden (6/12) sizden (7/85) onnardan (4/22)
Vasıta bizinen (8/106) sizinen onnarnan
Eşitlik bizce sizce onnarca
2.2.2. DÖNÜŞLÜLÜK ZAMİRLERİ
“Dönüşlülük zamirleri asıl şahıs zamirlerinden daha kuvvetli bir ifadeye sahip bulunan onların anlam bakımından daha kuvvetlileri, katmerlileri olan şahıs zamirleri “ olup “gendi” biçimindedir. Yöremiz ağzında örnekleri şunlardır:
gendi “kendi” (1/226), gendiniñ “kendisinin” (6/37), gendim “kendim” (11/95)
2.2.3. İŞARET ZAMİRLERİ
“Bunlar işaret etmek, göstermek suretiyle nesneleri karşılayan kelimelerdir.”
Yöremiz ağzındaki işaret zamirleri yazı dilimizdekilerden pek farklılık arz etmez.
“Farklı olarak şo, “şu” ile “o” arasında şahıs zamirlerinin çokluk şekillerinde olduğu gibi, ilerleyici benzeşme olur. Çokluk şekilleri bunnar, şunnar, onnar şeklinde n’li olur.”
burie “bu araya” (1/17), bunu “bunu” (1/20), o (8/20), bunnar “bunlar” (8/7), şo “şu” (6/97), şordan “şuradan” (1/18), şorie “şuraya” (2/23)
1. Teklik ş. 2. Teklik ş. 3. Teklik
Yalın bu (1/232) şu (11/81) o (1/10)
İlgi bunuñ (194) şunuñ (3/52) onuñ (1/55)
Belirtme bunu (1/71) şunu (6/100) onu (1/218)
Yönelme buña şuña oña
Bulunma bunda (1/184) şunda onda
Ayrılma bundan şundan ondan
Vasıta bunnan şunnan onnan (7/136)
Eşitlik bunca (7/2) şunca onca
1. Çokluk ş. 2. Çokluk ş. 3. Çokluk ş.
Yalın bunnar (5/14) şunnar (11/24) onnar
İlgi bunnarıñ (1/96) şunnarıñ onnarıñ (1/176)
Belirtme bunnarı (3/41) şunnarı (8/111) onnarı (4/38)
Yönelme bunnara (3/29) şunnara onnara
Bulunma bunnarda şunnarda onnarda
Ayrılma bunnardan şunnardan onnardan
Eşitlik bunnarca şunnarca onnarca
Vasıta bunnarnan şunnarnan onnarnan
2.2.4. SORU ZAMİRLERİ
“Bunlar, nesneleri soru şeklinde temsil eden, onların soru şeklindeki karşılıkları olan, onları soru halinde ifade eden, onlara soru sormak için kullanılan zamirlerdir.”
Yöremiz ağzındaki örnekleri şunlardır:
necisiñ “necisin, kimsin” (1/181), hañġısı “hangisi” (6/98), nādar “ne kadar” (6/124), néremi “neremi” (6/150), Nē “ne” (7/16), kimler “kimler” (8/1), neçesini “nicesini” (6/9), ne diólardı “ne diyorlardı” (3/24),
2.2.5. BELİRSİZLİK ZAMİRLERİ
“Nesneleri belirsiz şekilde temsil eden zamirlerdir.”
Hassa ağzından derlediğimiz metinlerdeki örnekleri şunlardır:
birini “birisini” (1/2), herkiş “herkes” (1/182), kiminiñ “kimisinin” (4/10), birucu “bazıları” (4/31), biri “biri” (6/123), hepisi “hepsi” (7/26), hepicîn “hepsini” (8/53), tümücǖnü “bütününü, hepsini” (8/147)
2.3. SIFATLAR
“Sıfatlar vasıf ve belirtme isimleridir. Nesnelerin çeşit çeşit vasıfları, çeşit çeşit belirtileri vardır. İşte sıfatlar bu belirtilerin ve vasıfların isimleridir.”
2.3.1. VASIFLANDIRMA SIFATLARI
“Vasıflandırma sıfatları nesnelerin vasıflarını bildiren sıfatlardır.”
Hassa ağzından derlediğimiz metinlerdeki örnekleri şunlardır:
acer elbise “yeni elbise” (1/108), ġır ġafa “kır kafa, saçları beyaz olan” (6/3), belli adam “mükemmel adam” (8/20),
2.3.2. BELİRTME SIFATLARI
“Nesneleri belirten sıfatlardır. Nesnenin ya yerine işaret edilir, ya sayısı gösterilir, ya nesne soru şeklinde belirtir ya da belirsiz şekilde ifade edilir.”
2.3.2.1. İŞARET SIFATLARI
“İşaret sıfatları, nesnelerin yerlerine işaret etmek suretiyle belirten kelimelerdir.”
Hassa ağzından derlediğimiz metinlerdeki örnekleri şunlardır:
O zaman “o zaman” (2/13), şu arġadaşa (6/65), bu iş (7/71), şo taraf “ şu taraf” (8/35), şo taraf “ şu taraf” (3/35)
2.3.2.2. SAYI SIFATLARI
“Sayı sıfatları nesneleri sayılarını bildirmek suretiyle belirten kelimelerdir.”
2.3.2.2.1. Asıl sayı sıfatları
Bir hafda “bir hafta” (1/4), yédi kelle “yedi kafa” (4/11), üç gün “üç gün” (6/6), iki taġsi “iki taksi” (6/61), üş teneg “üç tane” (8/16)
2.3.2.2.2. Sıra sayı sıfatı
béşinci meseb “beşinci mezhep” (6/88), altıncı bölge “altıncı bölge” (6/152), ikinci bayram günü (6/159), üçüncüsūn (üçüncü gün) 8/159)
2.3.2.2.3. Üleştirme sayı sıfatı
birer dosya “birer dosya” (1/18), birer şié “birer şey” (6/164)
2.3.2.2.4. Kesir sayı sıfatı
yüzde yüz “yüzde yüz”(4/28), yüzde doġsan “yüzde doksan”, dördde biri “dörtte bir” (Bu örnekler metin dışıdır.)
2.3.2.3. SORU SIFATLARI
“Soru sıfatları nesneleri soru halinde belirten sıfatlardır.”
Hassa ağzından derlediğimiz metinlerdeki örnekleri şunlardır:
Ġaç ġardaş “kaç kardeş” (8/9), (1/5), ne iş ”ne iş” (9/4), ġaç sene “kaç sene” (3/78)
2.3.2.4. BELİRSİZLİK SIFATLARI
“Nesneleri belirsiz olarak bildiren sıfatlardır.”
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerdeki örnekleri şunlardır:
Filan assubay “filan astsubay” (1/110), hañġı kŏe “hangi köye” (6/69), bir gün “bir gün” (7/16), ötā ġardaşın “öteki kardeşini” (7/7), ġaç sene “kaç sene” (5/50)
A) 2.4. ZARFLAR
“Zarflar zaman, yer, hal ve miktar isimleridir. Tek başına sıfat olmadığı gibi tek başına zarf da yoktur. Sıfatlar gibi zarflar da tek başlarına bir isimden başka bir şey değildir. Kelime gruplarından sıfatların, fiillerin ve başka zarfların önüne gelerek onların manasını değiştiren isimlerdir.”
2.4.1. YER - YÖN ZARFLARI
Fiillerin yerini ve yönünü gösteren zarflar olup, yöremiz ağzında kullanılışları şöyledir:
aşşā bir cāmi yapılió “aşağı bir câmi yapılıyor.” (6/27), géri çıġdım. “geri çıktım.” (6/133), yanıñıza, yönüñüze, edeme danışıñ “yanınıza, yönünüze, edeme danışın.” (7/15), yarısı bŏle ġalıġ dışarda, yarısı da ic yüzünde “yarısı böyle dışarıda kalmış, yarısı da iç yüzünde (iç tarafında)” (8/44)
2.4.2. ZAMAN ZARFLARI
“Bunlar zarf olarak kullanılan çeşitli zaman isimleridir.” Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerdeki örnekleri şunlardır:
evel birini yatırmiegdim “evvel birini yatırmamıştım” (1/7), sabannan binanıñ orie puslanırdım. “sabahleyin binanın oraya saklanırdım.” (1/141), Tanırsıñ bundan sōra ömrüñ olursa “Tanırsın bundan sonra ömrün olursa” (1/184), ġalan serbessiñ “artık serbestsin” (1/187), bıldır bu zamannar gene éyîdim. “ bir yıldır (geçen yıl) bu zamanlar yine iyiydim.” (3/79), ġışdan berli altaladı. “kıştan beri daha da kötü oldu.” (3/82), üç gün ġaldı şie. “üç gün kaldı şeye” (6/6), ġışın “kışın”, güzün, dün, (Bu örnekler metin dışıdır.)
2.4.3. DURUM ZARFLARI
“Bunlar, hal ve tavır anlatan zarflardır. Hal ve tavır anlatan her kelime durum zarfları olarak kullanıldığı için bu zarflar sayılamayacak kadar çoktur.” Yöremiz ağzında da örnekleri fazladır.
Géri bāladılar “tekrar bağladılar” (1/4), dā ölüsün çıkaramaġ dióllar “daha ölüsünü çıkaramayız diyorlar” (1/29), ālie ālie deli olurdum “ağlaya ağlaya deli olurdum “ (3/22), ié geçinillermiş “iyi geçinirlermiş” (5/26), Nışan daġdılar geldiler yāmır yā yā. “Nişan taktılar geldiler yağmur yağa yağa” (7/20), yañlış yuarlaġ ġonuşma “yanlış yuvarlak konuşma” (6/106)
2.4.4. AZLIK - ÇOKLUK ZARFLARI
“Bunlar azlık-çokluk bildiren, miktar, derece ifade eden zarflardır.” Yöremiz ağzında kullanılışları şöyledir:
héç düşmió namıssız “hiç düşmüyor namussuz” (1/7), añ möhim caddede “en mühim caddede” (1/181), egseri bŏle ié geçinillermiş “ekseri böyle iyi geçinirlermiş” (5/26), dövletiñ māşın alióñ bol bol “bol bol devletin maaşını alıyorsun” (6/77), çoġ ié yaşiólar “çok iyi yaşıyorlar” (5/10), eñ yakın emmitem “en yakın amcamın oğlum ” (8/10)
2.4.5. SORU ZARFLARI
Bunlar eylemin yapılışını soru yoluyla tamamlayan zarflardır.
nie vurdurag? “niçin vurduralım?” (6/137), hēle açıldı? “nasıl açıldı?” (8/54), ne gezióñ? “ne geziyorsun?” (1/147)
2.5. EDATLAR
“Edatlar anlamları olmayan, gramer vazifeleri bulunan kelimelerdir. Edatlar özellik itibariyle birlikte kullanıldıkları kelimelerin, kelime gruplarının ve cümlelerin kullanılışlarına ve ifade kabiliyetlerine yardım ederler. Bu itibarla isim ve fiiller asıl, edatlar ise yardımcı kelimelerdir.”
Edatların bir kısmı, gibi, için, göre vb. yalnız edat olduğu gibi, bir kısmı ise aslında isim, sıfat ve zarflardır.”
2.5.1. ÜNLEM EDATLARI
“Bu edatlar sevinç, keder, nefret, heyecan gibi ruh durumlarını ve tabiat seslerini, seslenmeleri, tasdik, ret, sorma, gösterme gibi beyan şekillerini anlatan şekillerdir.”
2.5.1.1. Ünlemler
“Bunlar duygu ve heyecanları ifade için, içten koparak gelen edatlarla doğadaki sesleri taklit eden edatlardır.”
Hassa ağzından derlediğimiz metinlerde rastladığımız ünlem edatları şunlardır:
yaō (1/4), Abaf (4/55), Hāh (8/23), ō (11/72)
2.5.1.2. Seslenme Edatları
Yā Rebbim (7/73), hê ġurban oldūm (7/76), Bakelem (8/65)
2.5.1.3. Sorma Edatları
na uçun “ne için” (3/67), Yā “peki nasıl” (3/70), oldu mu (8/119)
2.5.1.4. Gösterme Edatları
işde “işte” (1/19), ahacıka “işte” (8/87), Tā “uzak için işte anlamında” (3/35)
2.5.1.5. Cevap Edatları
he “evet” (1/37), heyye “hayır” (7/37), Hī “efendim” (7/107), yoġ canım “hayır” (9/7)
2.5.2. BAĞLAMA EDATLARI
“Bunlar, küçük dil birliklerini, kelimeleri, kelime gruplarını ve cümleleri biçim ve anlam bakımından birbirine bağlayan, onlar arasında bir bağ oluşturan edatlardır.”
2.5.2.1. Sıralama Edatları
ve (5/35)
2.5.2.2. Denkleştirme Edatları
“Bunlar, birbirine denk olan, birbirinin yerini tutan, iki ögeyi birbirine bağlayan, birbiriyle karşılaştıran edatlardır.”
onu ya fakire véreceg ya māşına (6/78)
2.5.2.3. Karşılaştırma Edatları
“Bunlar, karşılaştırılan iki ya da daha çok unsuru, dil birliğini birbirine bağlayan edatlardır.”
Yöremiz ağzında kullanılışları şöyledir:
bāzi ... bāzi “bazı ... bāzı” (1/6), hem aze hem de aġrabam “hem aza hem de akrabam” (6/142), kâh geçō kâh ġılōm “kâh geçiyor kâh kılıyorum” (7/25), ne var ne yoġ “ ne var ne yoġ” (11/2)
2.5.2.4. Cümle Başı Edatları
“Bunlar, cümleleri anlam bakımından birbirine bağlayan edatlardır.” Yöremiz ağzında kullanılışları şöyledir:
sōra “sonra” (1/4), hani ya “ biliyorsun ya” (1/21), ille “sanırım” (3/17), Aha “işte “ (4/56), amma “ama” (4/57), halbıki “halbuki” (5/57), satı “zâten” (4/28), yanı “yâni” (3/46), halbise “halbuki” (3/74)
2.5.2.5. Sona Gelen Edatlar
“Bunlar, dil birliklerinin, kelime gruplarının, cümlelerin sonuna gelerek önceki veya sonraki unsurlara bağlayan edatlardır.”
ki (1/18), o da (5/5),
2.5.2.6. Son Çekim Edatları
“Son çekim edatları, işletme eki vazifesi yapan edatlardır. İsimlerden sonra gelerek, onların türlü zarf hallerini yaparlar yaparlar.”
uçun “için” (1/20), sārı “gibi” (1/42), üzeri “üzere" (Örnek metin dışıdır.)
2.6. FİİLLER
“Fiiller hareketleri karşılayan kelimelerdir. Hareket kelimesini burada geniş manasıyla alıyor ve nesnelerin zaman ve mekan içinde her türlü yapma, olma ve durumları için kullanıyoruz. Fiillerin çekimli biçimleri hareket, biçim, zaman ve şahıs olmak üzere dört şekilde ifade edilir.”
2.6.1. ŞAHISLAR
“Şahıs ekleri, çekimli fillerde, hareketi yapan veya olan şahsı ifade eden eklerdir.” Türkçede üç tip şahıs ekleri vardır:
2.6.1.1. I. TİP ŞAHISLAR
“Zamir menşeli olup, yazı dilimizde görülen geçmiş zaman, şart ve emir dışındaki çekimlerde, yani şimdiki zaman, gelecek zaman, gelecek zaman, geniş zaman, istek, gereklilik çekimlerinde kullanılan eklerdir.”
Yöremiz ağzında II. tekil ve çoğul kişilerde -ñ kullanılmaktadır.
Teklik Birinci Şahıs: -im, -ım, -um, -üm
öpiüm “öpeyim” (6/155), olîm “olayım” (10/20), olurum, öllüm “ölürüm” (Bu örnekler metin dışıdır.)
Teklik İkinci Şahıs: -ñ
Hassa ağzında bu ek yazı dilinden farklı olarak -ñ şeklindedir.
dióñ “diyorsun” (8/29), yapıcıñ “yapacaksın” (10/18),
Teklik Üçüncü Şahıs: -
yió “yiyor” (1/17), diö “diyor” (8/206), olio “oluyor” (6/156), n’olacaġ “ne olacak” (10/27)
Çokluk Birinci Şahıs : -ġ, -ıġ, -ig, -uġ, -üg
Bu ek yöremiz ağzında yazı dilimizden farklı olarak kullanılmaktadır.
açmioġ “açmıyoruz” (1/16), beglióġ “bekliyoruz” (3/10), alīġ “almışız “ (4/51), gözlemelîg “gözlemeliyiz”(8/37), gédeg “gidelim” (7/17), édeg “edelim” (6/12)
Çokluk İkinci Şahıs: -sıñız, -siñiz, -suñuz, -süñüz, -ñız, -ñiz
Alıcıñız “alacaksınız” (7/80), vériciñiz “vereceksiniz” (7/81) begliósuñuz “bekliyorsunuz” , geliciñiz “geleceksiniz”
Çokluk Üçüncü Şahıs : -lar, -ler
yapiólar “yapıyorlar” (10/10), gédiólar “gidiyorlar” (3/96), yatırmazlardı “yatırmazlardı” (8/34), çıkarıllardı “çıkarırlardı” (8/34), dturullarmış “otururlarmış” (8/139)
2.6.1.2. II. TİP ŞAHISLAR
“İkinci tip şahıs ekleri iyelik menşeli olup yazı dilimizde görülen geçmiş zaman ve şart çekimlerinde kullanılan eklerdir.”
Teklik Birinci Şahıs: -m
sordum ”sordum” (1/20), göriódum “görüyordum” (8/29), démem “demem” (8/51), zayıfadmam “zayıflatmam” (8/63),
Teklik İkinci Şahıs: -ñ
Hassa ağzında bu şahıs eki -ñ iledir.
çıkarırsañ “çıkarırsan” (1/58), inanmañ “inanmazsın “ (3/9), düşürdüñ “düşürdün” (7/21), démeñ “demezsin” (8/50),
Teklik Üçüncü Şahıs: -
düşse “düşse” (4/56), ölüg “ölmüş” (7/92), vurdu “vurdu” (8/26), ġor “koyar” (3/90)
Çokluk Birinci Şahıs: -ġ
Yöremiz ağzında k>g ve k>ġ değişmesi sebebiyle yazı dilimizden farklılık arz etmektedir.
varsaġ “varsak” (4/56), vardıġ “vardık” (6/10), baġdıġ “baktık” (7/44), sıġsaġ “sıksak” (8/50)
Çokluk İkinci Şahıs: -Iñ, -ñIz
Hassa ağzında bu ek -ñ iledir ve -Iñ şekline de rastlanmaktadır.
inanıñ “inanın” (6/150), gédióduñuz “gidiyordunuz” (9/1),
Çokluk Üçüncü Şahıs: -lar, -ler
dédiler “dediler” (1/31), alıġlar “almışlar” (4/62), huylanıllar “huylanırlar” (6/12), çıkarıllardı “çıkarırlardı” (8/34), ġırdırdılar ”kırdırdılar” (8/150), oturiólar “oturuyorlar” (3/81)
2.6.1.3. III. TİP ŞAHISLAR
“Türkçede üçüncü tip şahıs eklerine örnek olarak da emir eklerini gösterebiliriz. Fakat tabiî, emir ekleri aslında şahıs ekleridir. Yalnız emirde her şahsın ayrı bir şekil eki olduğu için o şekil ekleri aynı zamanda şahıs da ifade ederler.”
Hassa ağzında emir eklerinin kullanılışı şöyledir:
ġoy “koy” (8/86), ineñ “inan” (9/4), güdsüñ “gütsün” (9/17), seçilsiñler “seçilsinler” (8/60)
2.6.2. ŞEKİL VE ZAMAN EKLERİ
“Şekil ve zaman ekleri fiil kök veya gövdesinin karşıladığı hareketi şekle ve zamana bağlayan gramer kategorisidir. Şekil ifadesi hepsinde, zaman ifadesi ise ancak bir kısmında vardır.”
2.6.2.1. HABER KİPLERİ
1. Öğrenilen Geçmiş Zaman:
Öğrenilen geçmiş zaman ekleri yöre ağzında, yazı dilinde olduğu gibi -mış, -miş, -muş, -müş’tür. Ayrıca -ıġ, -ig, -uġ, -üg şekli de vardır.
gelig “gelmiş” (3/33), vurmuş “vurmuş” (4/33), gédmişler “gitmişler” (4/47), alīġ “almışız” (4/51), vuruġlar “vurmuşlar” (6/32)
2. Görülen Geçmiş Zaman:
Görülen geçmiş zaman eki yöre ağzında yazı dilinden bazı farklılıklar arz eder. -dı,-di, -du, -dü, şeklindedir. Derlediğimiz metinlerde t’li şekli yoktur.
sordum “sordum” (1/20), tobladı “topladı” (6/58), bitirdim “bitirdim” (2/2), ġōduñuz “kovdunuz” (5/25), sesdenmezdim “seslenmezdim” (6/87), duydum “duydum” (5/33), gelmediñ “gelmedin” (5/34)
3. Şimdiki Zaman:
Yöremiz ağzında şimdiki zaman eki -ó, -o, -ö, -or şeklindedir.
gelió “geliyor” (1/16), dōr “diyor” (2/17), töriólar “türüyorlar” (4/21), bulamióñ “bulamıyorsun” (3/52), çekiög “çekiyoruz” (5/51), énióġ “iniyoruz” (4/68), alamió “alamıyor” (5/23), başlió “başlıyor” (5/28)
4. Gelecek Zaman :
“Türkiye Türkçesi yazı dilinde “-acak, -ecek” olan gelecek zaman eki, Anadolu ağızlarında ses yapısı bakımından çeşitlilik gösterir. Yörenin ünlü uyumu ve ünsüz değişmeleri karşısındaki eğilimi, gelecek zaman ekinin yapısını da belirler.”
Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde -ıcı, -ici, -aca, -ece şeklindedir.
gédiciñ mi “gidecek misin” (1/26), sorucum “soracağım” (3/66), varıcıñ “varacaksın” (6/38), yakacām “yakacağım” (1/111), alıcıñ “alacaksın” (7/48), yapıcıñ “yapacaksın” (9/11)
5. Geniş Zaman : -(I)r, -
“Geniş zaman eki olarak E.T.’de umumiyetle -ur, -ür, nadiren -ar, -er, çok az olarak -ır, -ir; vokalle biten köklerde ise -r kullanılmıştır. -ur, -ür vokalle biten kelimeye eklendiği zaman araya -y- yardımcı sesini alarak -yur, -yür şekline döner. E.A.T.’nde ise -ur, -ür, -ar, -er ve -r şekli yanında nadir olarak -ır, -ir şekli de görülmektedir. -ur, -ür’ün vokali E.A.T.’nde daima yuvarlaktır.”
Hassa ağzında ekin kullanımı şöyledir:
bilmem “bilmem” (1/58), inanmañ “inanmazsın” (3/9), déñ “dersin” (3/10), géderim “giderim” (5/5), édebiliñ “edebilirsin” (6/135), annatır “anlatır” (5/37), bullum “bulurum” (4/55)
İktidar fiilinin ikinci tekil kişisinin geniş zaman eki düşmüştür.
2.6.2.2. DİLEK KİPLERİ
1. İstek Kipi:
Yöremiz ağzında istek eki -a/-e’dir. Gelecek ve geniş zaman ifade eder.
gédîm “gideyim “ (1/12), danışaġ “danışalım” (4/35), yapîm “yapayım” (5/5), édeg “edelim” (6/12), vurduraġ “vurduralım” (6/137)
2. Dilek - Şart Kipi:
Yöremiz ağzında da bu kip -se, -sa şeklindedir.
çıkarırsañ “çıkarırsan” (1/58), gédseñ “gitsen” (4/53), varsaġ “varsak” (4/56), oldǖse “olduysa” (5/50), varsa “varsa” (6/27)
3. Gereklilik Kipi:
Yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde az rastlanır.
gözlemelîg “gözlemeliyiz “ (8/37)
4. Emir Kipi:
Derlediğimiz metinlerde emir eklerinin kullanılış biçimleri şöyledir:
sŏle “söyle” (1/26), doldur “doldur” (3/50), yab “yap” (6/80), édiñ “edin” (6/65), gelmesiñler “gelmesinler” (5/27), seçilsiñler “seçilsinler” (8/60)
2.6.3. EK FİİL
“Bütün isim ve fiil şekillerinin sonuna gelerek onlardan birleşik fiil yaptığı için ana yardımcı fiil, isimleri fiilleştirdiği için de isim fiili dediğimiz i- fiilinin tek başına kök olarak kesin ve belirli bir manası yoktur. Onun için imek şeklinde fiil ismi de kullanılmaz. Aynı şekilde başka hiçbir yapım ekini de almaz, hiçbir isim veya fiil gövdesi meydana getirmez. Yalnız kök olarak belirli çekim şekilleri içinde ortaya çıkar.
Ek fiilin dört şekli vardır. Bunlar şimdiki zaman, görülen geçmiş zaman, öğrenilen geçmiş zaman ve şart şekilleridir.”
2.6.3.1. Görülen Geçmiş Zaman
İ- fiilinin görülen geçmiş zamanın çekimi yöremiz ağzında yazı dilinde olduğu gibidir. Ancak ekin ünsüzünün tonlu biçimi olan -dı, -di şekli daha çok kullanılır.
süvarîdim “süvari idim” (1/60), éyîdim “iyi idim” (3/79), yaşlîdi “yaşlı idi” (5/48), vardı “vardı” (6/48), anasîdi “anasıydı” (6/125), diyalidim “değildim” (3/22), sālamıdım “sağlamdım” (3/22), hafifidi “hafiftim” (3/80), seniedi “seneydi” (4/53)
2.6.3.2. Öğrenilen Geçmiş Zaman
İ- fiilinin öğrenilen geçmiş zaman eki yöremiz ağzında yazı dilinde olduğu gibidir.
yasāmış “yasakmış” (1/159), ġocadanımış “kocadanmış” (3/5), birimiş “birmiş” (4/7), hasdiemiş “hastaymış” (5/6), mekrufumuş “mekruhmuş” (6/40), Haleb’deymiş “Halep’teymiş” (5/33), ġonşularmış “komşularmış” (5/36), varımış “varmış” (3/41)
2.6.3.3. Şart Çekimi
İ- fiilinin şart çekimi yöremiz ağzında yazı dilimizde olduğu gibi -sa, -se iledir.
şéytanısañ “şeytansan” (3/68), çōsa “çoksa” (7/47)
2.6.3.4. Geniş Zaman
İ-mek fiilinin geniş zamanının yöremiz ağzında Türkiye Türkçesinden farklı olarak -ıġ, -ig, -uġ şekilleri de vardır.
gişîg “kişiyiz” (1/106), böyūġ “büyüğüz” (3/6), menmunuġ “memnunuz” (7/8), gelmîeg “gelmeyiz” (8/77), mühüm diyâl “mühim değil” (7/91), yüzlügsüñ “yüzlüksün” (3/10), buralîg “ buralıyız” (3/27), köküg “ köküz”
(4/5), hısımsıñız “ hısımsınız” (4/1), gurbanım “kurbanım” (4/55), kökümüssüñ “kökümüzsün” (4/56)
2.6.4. FİİLLERİN BİRLEŞİK ÇEKİMLERİ
“Fiillerin birleşik çekimi iki çekimli fiilin bir araya gelmesiyle oluşur. Birleştirilen iki çekimden biri bir şekil ve zamanı, diğeri de başka bir şekil ve zamanı karşılayarak birbirine bağlanana iki şekil ve zamanı birlikte ifade ederler.”
2.6.4.1. Hikâye Birleşik Zaman
“Birleşik çekimin hikaye şekli asıl fiil kipinin gösterdiği hareketin görülen geçmiş zamanında cereyan etmiş olduğunu bildirir. Bu çekim konuşanın geçmiş zamanda gördüğü hareketleri hikaye etmek için, anlatmak için kullanılan fiil şeklidir.”
Yöremiz ağzında örnekleri şunlardır:
yatırdıġ “yatırdık” (1/4), gelirdi “gelirdi” (5/20), yaşióduġ “yaşıyorduk” (5/23), çadliecîdim “çatlayacaktım” (6/158), géddilerdi “gitmişlerdi “ (7/43), gédiódum “gidiyordum” (3/80), yabdırdıġ “yaptırdık” (6/6)
2.6.4.2. Rivayet Birleşik Zaman
“Bu şekil asıl fiil kiplerine i- fiilinin öğrenilen geçmiş zamanın getirilmesiyle yapılan birleşik çekimdir. Bu çekim i- fiilinin öğrenilen geçmiş zamanı ile yapılmakla beraber i- fiilinin öğrenilen geçmiş zamanı burada zaman ifade etmez. i-miş (-miş) şeklinin burada vazifesi zaman bildirmek değil, bir nakil, bir anlatma, bir sonradan farkına varış ifade etmektir.”
Yöremiz ağzında kullanılışları şöyledir:
satallarmış “satarlarmış” (4/39), vérirmiş “verirmiş” (6/61), ġazanırmış “kazanırmış” (7/70), geçinillermiş “geçinirlermiş” (5/26), Amerika’daymış “Amerika’daymış” (5/36)
2.6.4.3. Şart Birleşik Zaman
“Birleşik çekimin şart kipi asıl fiil kiplerinin karşıladığı hareketi şart şeklinde ifade eder. Bu kip asıl fiil kiplerine i- yardımcı fiilinin şart çekimi getirmek suretiyle yapılır.”
Yöremiz ağzında kullanılışları şöyledir
gelirse “gelirse” (7/9), bilirsem “bilirsem” (3/66), düşūse “düşmüşse” (7/44), ödemesseg “ödemezsek” (7//84), çıkarsa “çıkarsa” (6/18), éderseñ “edersen “ (6/40),
2.7. SIFAT FİİLLER
“Partisipler nesnelerin hareket vasıflarını karşılayan fiil şekilleridir. Hareket vasıflarını belirtmek suretiyle nesneleri karşıladıklarına göre nesne karşılayan kelimeler olarak partisipler mana bakımından isim cinsinden kelimeler arasına girer. Partisiplerin asıl isimlerden farkı nesneyi hareketine göre adlandırması, onu asıl varlığı ile, şu veya bu kalıcı vasfı ile değil, hareketi ile ifade etmesidir.”
Hassa ağzında rastladığımız başlıca partisipler şunlardır:
-an, -en
sual éden aġadaşlara “sual eden arkadaşlara” (1/26), ġuran “kuran” (4/14), savışan “geçen” (4/68), annadannar “anlatanlar” (6/28), çıkan hocaları “çıkan hocaları” (6/81), gerekeni “gerekeni” (6/128), ġaçannarıñ çō “kaçannarıñ çoğu” (5/26), geçen bir yol “geçen bir defa” (5/35)
-acaġ, -eceg
varacaġ yolā “varacak yolağı” (1/57), süreceg yér “sürecek yer” (6/101), dutacaġ olan “tutacak olan” (8/64), okuducu “okutucu” (6/56)
-mış, -miş,
geçmiş gün “geçmiş gün” (1/72), bişmiş aş “pişmiş aş” (7/69)
-dıġ
saydīm adamlarnan “saydığım adamlarla” (6/10)
2.8. ZARF FİİLLER
“Gerundiumlar hareket hâli ifade eden fiil şekilleridir. Bunlar ne fiil çekimleri gibi şekle, zamana ve şahsa bağlanmış hareket, ne partisipler gibi nesne ifade ederler. Gerundiumlar şahsa zamana bağlanmayan mücerret bir hareket hali karşılarlar. Gerundiumlar fiillerin zarf şekilleridir.”
Yöremiz ağzında rastladığımız gerundiumlar şunlardır:
2.8.1. Hâl Gerundiumları
-a, -e
sallana sallana “sallana sallana” (8/170), geze geze “geze geze” (1/250), ālie ālie “ağlaya ağlaya” (3/22), duta duta “ tuta tuta” (3/87)
-ası
vurasie “vurasıya” (8/157)
-ken, -kan, -kene
Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde “-ken” ekinin büyük ünlü uyumuna uyduğu görülmektedir.
alırkan “alırken” (1/18), kömerken “gömerken” (4/9), géderkene “giderken” (6/14), ġurulurkan “kurulurken” (6/103), dérken “derken” (5/39), getirirken “getirirken”
-ig
yörîg “yürüyerek” (1/249)
2.8.2. Zaman Gerundiumları
-madan, -meden
uyanmadan “uyanmadan” (6/131), gédmeden “gitmeden” (8/77)
-inci
ekilinci “ekilince” (10/13)
-ıncı(ġ), -inci(g), -inçi, -ınçı
ġısıġdırncıġ “sıkıştırınca” (8/153), kesinci “kesince” (4/45), çıkıncı “çıkınca” (5/25), başlienci “başlayınca” (6/136), gelinci “gelince” (7/22), yırtınçı “yırtınca” (5/47), girinçi “girince” (5/39), diénçi “deyince” (4/37)
-alı, -eli
öleli “öleli” (5/50), alınalı “alınalı” (7/82), alalı “alınalı” (11/56)
2.8.3. Bağlama Gerundiumları
-ıġ, -ig, -uġ, -üg, -eg
Eski Türkçede -p olan şekle yardımcı ses dahil edilmek suretiyle -up, -üp şekline dönüşmüştür. Yöremiz ağzında derlediğimiz metinlerde ise -ıġ, -ig, -uġ, -üg şeklindedir.
girig “girip” (1/34), varıġ “varıp” (2/23), énig “inip” (6/14), imeglieg “imekleyip” (7/60), gédig “gidip” (7/72), oluġ “olup” (8/137)
-dī, -dū, -dî
Sıfat fiilin hâl ekiyle kullanılmasından ortaya çıkmıştır.
oldū “olduğu” (1/39), dédīm “dediğim” (4/52), dikildîniñ “dikildiğinin” (5/59), dédī “dediği” (6/149), oldūm “olduğum” (7/13)
-anda
an + da birleşik yapısıdır.
damladanda “damlattığında” (8/51)
-işin
gelişin “gelince” (11/72), gédişin “gidince” (11/83)
3. BÖLÜM CÜMLE BİLGİSİ
3.1. KELİME GRUPLARI
“Kelime grubu bir birliği, bir kavramı, bir niteliği, bir durumu veya bir hareketi karşılamak üzere, belirli kurallar içinde yan yana gelen kelimeler topluluğudur.
Türkçede, varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketler kelime ve kelime grupları ile karşılanır. İki dil birliği belirli kurallar arasındaki fark, kelime grubunun bir kelimeler topluluğu oluşudur.”
Yöremiz ağzında tespit ettiğimiz kelime grupları ve bu grupların kurulması ve kullanılmaları şöyledir:
3.1.1. İSİM TAMLAMASI
“Bir isim unsurunun iyelik sistemi içinde bir başka isim unsuruyla kurduğu kelime grubudur.”
3.1.1.1. Belirtili İsim Tamlaması
Tamlayanı ilgi (genitif) tamlananı iyelik eki alan tamlamadır.
ombaşınıñ biri “onbaşının biri” (1/61), tikeniñ üsdünde “dikenin üstünde” (3/87), kiminiñ dişler “kiminin dişleri” (4/10), Aġbez’iñ pıñarında “Akbez’in pınarında” (5/59), işiñ içinde “işin içinde” (6/6)
3.1.1.2. Belirtisiz İsim Tamlaması
Tamlayanın ilgi eki almayıp tamlananın iyelik eki aldığı tamlamalardır.
isim yoġlaması “isim yoklaması” (1/143), ahmaġ habarı “ahmak haberi” (3/71), Düneglig Ġarafakılısı “ Düneklik Karafakılısı” (4/62), Maraş olayı “Maraş olayı” (5/28), cŏmad adamı “cemaat adamı” (6/90), Kenan éli “Kenan eli” (8/77)
3.1.1.3. Zincirleme İsim Tamlaması
Tamlananın, tamlananın veya her ikisinin kendi içinde başka bir isim tamlaması olduğu söz öbekleridir. En az üç isimden oluşur. isim tamlaması, normal isim tamlamalarındaki ismin yerini tutar.
yüzbaşınıñ eviniñ yanında “yüzbaşının evinin yanında” (1/135), babamıñ babasınıñ adı “babamın babasının adı” (3/75), Delîsublarıñ Iraşıñ nieñ babası “Deli Yusuflar’ın Raşit’in neyin babası” (4/17), seniñ çalışdīñıñ ücretine “senin çalıştığının ücretine” (6/24)
3.1.2. SIFAT TAMLAMASI
“Bir isim unsurunun bir sıfat unsuruyla nitelendiği veya belirtildiği kelime grubudur.”
ana yoldan “ana yoldan” (1/63), her kelle “her kafa” (4/9), vazifeli imam “vazifeli imam” (6/80), téz günde “tez günde” (7/74), belli adam “itibar sahibi adam” (7/20), ġız bacı “kız bacı” (9/11), başgedigli “yüzbaşı vekili” (1/196), devlüküsǖn “ertesi gün” (1/236), ġayımbaba “kayınbaba” (6/89),
3.1.3. SIFAT FİİL GRUBU
“Bir sıfat-fiil ile bu sıfat fiile bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime grubudur.”
varacaġ yolā “varacak yolağı” (1/57), geçen bir yol “geçen bir kez “ (5/35), geçen senelerde “geçen senelerde” (6/3), süreceg yér “sürecek yer” (6/101)
3.1.4. ZARF FİİL GRUBU
“Bir zarf fiil ile bu zarf-fiile bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime grubudur.”
Girig çıġmie serbes éddiler “girip çıkmaya serbest ettiler.” (1/171), ölüg ölüg gédiólar “ ölüp ölüp gidiyorlar” (3/96), haca géderken “Hacca giderken “ (6/14), imeglieg gédōdu “ emekleyip gidiyordu” (7/60), eli dutanaça “eli tutana kadar” (11/38)
3.1.5. TEKRAR GRUBU
“Bir nesneyi, bir hareketi karşılamak üzere eş görevli iki kelimenin meydana getirdiği kelime grubudur.”
3.1.5.1. Unsurları Aynı Olan Tekrar Grubu
geze geze gédeñ “geze geze gidersin” (1/249), ġara ġara “kara kara” (3/68), duta duta “tuta tuta” (3/87), güccüg güccüg “küçük küçük” (8/83)
3.1.5.2. Unsurları Yakın Olan Tekrar Grupları
Delig deşig “delik deşik” (5/30), fidne fésad “fitne fesat” (5/62), selam kelam “selam kelam” (6/96), yañlış yuarlaġ “yanlış yuvarlak, yalan yanlış” (6/106), yoġ yōsul “yok yoksul” (9/23), abdazlı namazlı “abdestli namazlı” (7/4)
3.1.5.3. 3.1.5.3. Unsurları Zıt Anlamlı Olan Tekrar Grupları
Aşşā yokarı “aşağı yukarı” (6/34), sā sola “sağa sola” (6/53)
3.1.6. EDAT GRUBU
“Bir isim unsuru ile bir çekim edatından kurulan kelime grubudur.
Yöremiz ağzında tespit ettiğimiz edat grubu örnekleri şunlardır:
Orie ġadar “oraya kadar” (1/81), hemşeri kimîg “hemşehri gibiyiz” (1/118), olduġlarınıñ uçun “oldukları için” (3/69), bir aya ġadar “bir aya kadar” (1/31)
3.1.7. BAĞLAMA GRUBU
“Bağlama edatları ile birbirine bağlanmış iki veya daha fazla isim unsurunun meydana getirdiği kelime grubudur. Bağlama edatı, (ve, veya, ile, fakat, vb.) iki isim unsurunun arasında bulunur. İsim unsurları grubun kuruluşuna eşit olarak katılırlar.”
Yöremiz ağzında tespit ettiğimiz bağlama grupları şunlardır:
İé amma çoġ masaflı “iyi ama çok masraflı” (1/16), paltienen maltienen bir çadır gimi yabmışlar “baltayla maltayla bir çadır gibi yapmışlar.” (3/38)
3.1.8. UNVAN GRUBU
“Bir şahıs ismiyle bir unvan veya akrabalık isminden kurulan kelime grubudur.”
Abdıraman Ġazi’e “Abdurrahman Gazi’ye” (1/255), Mılla Mahmıd “Molla Mahmut” (3/31), Çakal Ahmed “Çakal Ahmet” (4/8), Kibrici Hösün “Kirpici Hüseyin” (5/22), Ōredmen Halil Bey “Öğretmen Halil Bey” (5/37), Mılla Mahmıd “Molla Mahmut” (3/74), doġdur biâ “doktor bey” (3/91),
3.1.9. BİRLEŞİK İSİM
“Bir nesnenin özel adı olmak üzere bir araya gelen kelime topluluğudur.”
Yöremiz ağzında tespit ettiğimiz birleşik isimler şunlardır
Ġabaġdepe “Kabak tepe” (4/16), Ġaratavıġ “kara tavuk” (6/1), Sebaddin Abalı “Sabahattin Abalı” (6/114), Halil Haġġı “Halil Hakkı” (6/114), Talad Kösōlu “Talat Köseoğlu” (6/115)
3.1.10. SAYI GRUBU
“Basamak sistemine göre sıralanmış sayı isimleri topluluğudur. Gruptaki sayı isimlerinin dizilişi basamak sistemine göredir.”
doġuzan doġuz “doksan dokuz” (1/55), ücyüz aldmış altı “üçyüz altmış altı” (5/48), doġuzan altı “doksan altı” (6/13)
3.1.11. BİRLEŞİK FİİL
“Bir hareketi karşılamak üzere bir arada bulunan kelimeler topluluğudur.”
Türkçede üç tip birleşik fiil vardır.
Bir isim unsuru ile bir yardımcı fiilden kurulan birleşik fiiller:
“Bu birleşik fiillerde isim unsuru başta, yardımcı fiil sonda bulunur. Yardımcı fiil, anlamı üzerinde bulunan ismi fiilleştirir.”
hazmédemiólar “hazmedemiyorlar” (5/62), şiédivérdi “şéy ediverdi” (8/94), işdima éd “içtima et” (1/79), işdima olduġ “içtima olduk” (1/80), ġıymadlolur “kıymetli olur” (1/103), emir éderseñ “emir edersen” (1/226)
Bir fiil unsuru ile bir yardımcı fiilden kurulan birleşik fiil:
“Bu birleşik fiillerde, ana fiil unsuru başta bulunur. Anlamı üzerinde bulunduran bu unsur, -a, -e, -ı, -i, -u, -ü, -ıp, -ip, -up, -üp zarf fiil eklerinden birini taşır.”
yöriebilióñ mu “yürüyebiliyor musun” (3/81), binebilsem “binebilsem” (4/54), varabiliñ “varabilirsin” (4/57), oluvérdim “oluverdim” (8/30)
Anlamca kaynaşmış birleşik fiiller:
“Bu birleşik fiiller bir isim ve bir fiil unsurundan meydana gelir. İsim başta, fiil unsuru sonda bulunur. Unsurların biri veya hepsi, kendi sözlük anlamları dışında kullanılır.”
Allah bélañı vérsiñ. “Allah belanı versin.” (1/160), üñ salladım “göz dağı verdim.”(1/161), mezunied vurdu “askerlikten terhis olmak” (1/215), yol bulamióñ “istediğini elde edemiyorsun” (3/52), ġıran dıkılsıñ “ vebaya uğrayıp hepsi ölsün” (3/57), hō vériñ “buyur! diye seslenirsin” (4/20), ev dutió “ev yapıyor” (4/21), baş gelemióġ “baş gelemiyoruz” (6/35),
3.2. KISALTMA GRUPLARI
“Kelime grupları ve cümlelerden yıpranma ve kalıplaşma yoluyla ortaya çıkan gruplardır. Bu gruplar genellikle isim fiil, sıfat fiil veya zarf fiil gruplarından kısalmış ve bunların bir kısmı kalıplaşmıştır.”
3.2.1. İsnat Grubu
“Biri diğerine isnat edilen iki isim unsuru isnat grubunu meydana getirir.”
başı açıg “başı açık” (7/10), sırtı açıġ “sırtı açık” (7/10)
3.2.2. Yükleme(Akkuzatif) Grubu
“Yükleme ekli bir isim unsurunun bir başka isim unsuru ile kurduğu kelime grubudur.”
buzāsı érkeg (7/31)
3.2.3. Yaklaşma(Datif) Grubu
“Yaklaşma ekli bir isim unsurunun başka bir isim unsuru ile kurduğu kelime grubudur. Grubun birinci unsuru yaklaşma eki -a, -e taşır. İkinci unsur genellikle bir vasıf ismidir.”
éyie éyi (7/3), buranıñ halkına düşgün (5/18)
3.2.4. Bulunma (Lokatif) Grubu
“Bulunma ekli bir isim unsurunun bir başka isim unsuru ile kurduğu kelime grubudur.
Grubun birinci unsuru bulunma eki (-da, -de, -ta, -te) taşır. İkinci unsur genellikle bir vasıf ismidir.”
yüzde yüz “yüzde yüz” (4/28),
3.2.5. Uzaklaşma(Ablatif) Grubu
“Uzaklaşma ekli bir isim unsurunun başka bir isim unsuru ile kurduğu kelime grubudur.
Bu grupta birinci unsur uzaklaşma eki ( -dan / -den, -tan / -ten ) taşır. İkinci unsur genellikle bir vasıf ismidir.”
ondan gelme “ondan gelme” (4/12), geldigden sōra “geldikten sonra” (5/11), Musdafa’dan yana (9/2)
3.2.6. Vasıta (İnstrumental) Grubu
“Vasıta ekli bir isim unsurunun bir başka isim unsuru ile kurduğu kelime
grubudur.
Bu grupta birinci unsur vasıta eki (-la, -le) ikinci unsur bir vasıf ismidir.
Cümle ve kelime grupları içerisinde isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.”
tulumnan gezmeg “tulumla gezmek” (1/152), silahınan Şaşolanıñ damına (8/2039, Hasan’nan bizim aramızda “Hasan’la bizim aramızda” (7/16)
3.3. CÜMLELER
“Bir düşünceyi, bir duyguyu, bir durumu , bir olayı, bir yargıyı bildirerek
anlatan kelime veya kelime dizisine cümle denir.
Cümle kelime ve kelime grupları ile kurulur. Varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketleri karşılayan kelime ve kelime grupları tek başlarına yargı bildirmezler.
Cümlenin kurulabilmesi için yargı bildiren çekimli bir fiil veya ek fiille çekimlenmiş bir isim yeterlidir. En küçük cümle bu özelliğe sahip tek kelimelik cümledir.”
3.3.1. YAPISINA GÖRE CÜMLELER
3.3.1.1. BASİT CÜMLE
“Yapısında isim veya fiil cinsinden tek yüklem bulunan cümle, basit cümledir. Türkçe de cümleler basit yapılı cümlelerdir.”
Bir üñ salladım.(1/57)
O doġdurlarıñ hepiéni bilióm yavrım. (3/94)
Kiminiñ dişleri dā sālammış. (4/10)
Bŏle kâfire marhemed olmaz yāo! (6/157)
Yaşar dā dāları bilmo. (7/35)
3.3.1.2. 3.3.1.2. BİRLEŞİK CÜMLE
“Birleşik cümle, bir ana cümle ve cümlenin anlamını tamamlayan bir veya daha fazla yardımcı cümle ile kurulur.”
3.3.1.2.1. Şartlı Birleşik Cümle
“Bir cümlenin bir şart cümlesi ile tamamlandığı cümledir. Şart cümlesi tek başına yargı bildirmez. Bir başka cümleyi zaman, şart, sebep ve benzetme ve anlamalarıyla tamamlar.”
Ulan sen emir éderseñ, ben de éderim dédim (1/226)
Mekinîe binebilsem var ya, vallaha hüsūsi géder bullum o kökümü (4/54)
Parañ varsa, bu seniñ işiñ benim dâl (6/23)
Görmüş olsañız yavrılarım, ŏle diö zayıflar, ŏle şiéler (8/84)
Görmesseg, güle güle gédiñ (9/29)
3.3.1.2.2. İç İçe Birleşik Cümleler
“Bir cümlenin herhangi bir görevle başka bir cümlenin içinde yer aldığı cümledir. Yardımcı cümle, ana cümlenin bir unsuru veya o unsurun bir parçasıdır.”
“Ne gezióñ ya tulumnan?” dédi (1/147)
“Haci Duman dédiñ mi herkiş tanır” dédi (4/49)
“Siz de halıñıza göre hala çekiñ” dédi (7/86)
“Biz Kenannarıġ amma dǖne de Kenan élinden gelmîeg” dérdi (8/76)
3.3.1.2.3. Yan Cümleciği Fiilimsiyle Kurulan Birleşik Fiil
Çarşıda tulumnan gédmeg yasāmış (1/145)
Bizim Delomar ırahmadlī kömerken, yédi kelle bulmuş onnar (4/8),
Aşşā yokarı gelen ad nérde oña basió (6/123)
Anam gelincig, işi ıras gelsiñ, hepicîn sŏledirdi (8/53)
3.3.1.3. BAĞLI CÜMLE
“Bağlama edatlarıyla birbirine bağlanmış cümleler topluluğudur. Cümleler ki veya diğer bağlama edatlarıyla kurulur.”
Baġdı ki dā yéñi gelióm çentem elimde (1/233)
Şindi déllerkine, aġlıñız olsa déller éha! (3/47)
Arsuslular da baġmış ki kimsie bunnarıñ zaralı yoġ, bi şié yoġ iéler (4/40)
Her namazıñ arkasından düa édom ki Allah çid vérsiñ (7/63)
Ben dédim ki edeme sen çıġ (8/37)
2.3.1.4. 2.3.1.4. SIRALI CÜMLELER
“Tek başına yargı bildiren cümlelerin, bir anlam bütünlüğü içinde sıralanmasıyla meydana gelen cümle topluluğudur.
Sıralı cümleler iki veya daha fazla cümle ile kurulur. Cümleler birbirinden virgül veya noktalı virgülle ayrılır. Cümlelerin her biri yapı ve anlam bakımından farklı niteliklere sahip olabilirler. Aralarındaki anlam ilişkisi, ortak cümle unsurları, ortak kip ve şahıs ekleri ile pekiştirilir.”
Ġapî aşdı, beni ġoyardı (1/158)
Elli dokuzda esger oldum admışbirde bitirdim (2/2)
Bu Dördyol tarafına dā ev yapiólar, bir yére yérleşióllar (4/34)
Ġapı ġoyallarmış, bizim ordan geçellermiş (5/37)
Adam bayram édiö, isdedîni yapió (6/83)
3.3.2. YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER
3.3.2.1. FİİL CÜMLESİ
“Yüklemi çekimli bir fiil veya fiil grubu olan cümlelerdir. Her türlü hareket, iş, oluş fiil cümleleriyle karşılanır. Bu sebeple fiil cümleleri isim cümlelerine göre daha fazla kullanılır.”
Oña géddig (1/253)
Ben babieñ oldū sıra bir ay ġadar galdım (2/13)
Lübnan’dan her sene şie,Mahammed dayıgile, gelirdi (5/20)
Bişmiş aşa su ġaddılar (7/69)
2.3.2.2. 2.3.2.2. İSİM CÜMLESİ
“Yüklemi ek fiille çekimlenmiş bir isim veya isim grubu olan cümlelerdir.”
Hassa ağzında en çok “i- mek” ek fiiliyle oluşturulan cümlelere rastlamaktayız.
Biz posdacîg, ġarergeh erîdig (1/242)
Bölūmüz de onuncu bölūdü (2/4)
Neneñiz, anasınıñ ilg çocūyumuş Fadıma ġarınıñ (3/4)
O kögden töremecîeg (4/8)
O da hasdiemiş (5/6)
Yéñi Yapan hocasîdi (6/4)
Kenannarıñ Güccüg Omar’ı vardı (8/76)
3.3.3. YÜKLEMİNİN YERİNE GÖRE CÜMLELER
3.3.3.1. KURALLI CÜMLE
“Yüklemi sonda bulunan cümle, kurallı cümledir. Türkçede cümlenin ana unsuru yüklem cümlenin sonunda yer alır. Yardımcı unsurdan ana unsura doğru diziliş, Türkçenin cümle yapısının temel özelliğidir. Yüklemi tamamlayan unsurlar, yüklemin önünde sıralanır. Yükleme en yakın unsur, genellikle, belirtilmek istenen unsurdur.”
Yaz gelenādar héç çézilmedi (1/277)
Ben élden ġaçacaġ göçeceg diyalim (2/22)
Çadırınan gelig (3-33)
Sōra géri tanışmışlar (4-48)
Ġılıç Dede mezarlīna defnédiólar (5/6)
Babası ölüg de anası durio (7/97)
3.3.3.2. DEVRİK CÜMLE
“Devrik cümle, yüklemi sonda bulunmayan cümlelerdir. Bu tür cümleler daha çok şiir dilinde görülür. Çünkü şiirde kelimelerin sıralanışında kelimelerin ses yapısı her zaman ön plandadır. Ata sözlerinde, günlük konuşmaların aks ettirildiği veya konuşma, sohbet üslûbunun hâkim olduğu eserlerde devrik cümle kullanılmıştır.”
Asgerlî Dōbayazıd’da yabdım ben (1/49)
Gelig burie (3/33)
Yamılmam bükülmem ben (2/23)
Satı avradlı gelig yüzde yüz (4/28)
Fıransızlar gelió sōna (5/11)
Beni bir ād duddu bu sefer (7/71)
3.3.4. ANLAMLARINA GÖRE CÜMLELER
3.3.4.1. OLUMLU CÜMLE
“Yargının gerçekleştiğini anlatan cümle olumlu cümledir. Bu cümlenin yüklemi yapma, yapılma veya olma bildirir.”
Ondan sōra gurtulduġ (1/272)
Biz cenderme görevi yabdıġ (28)
Bize dāları vérseñ yéter (3/43)
Kiminiñ dişleri dā sālammış (4/10)
Ötekiler orda galió (5/7)
3.3.4.2. OLUMSUZ CÜMLE
“Yargının gerçekleşmediğini anlatan cümle olumsuz cümledir. Bu cümlenin yüklemi yapmama, yapılmama, olmama bildirir.”
Çoġ ġonuşmañ diöm çocuġlara (1/25)
Amma babañınan orda görüşemedig bir türlü hayrad (2/11)
“Yoġ nene” dédi (3/699
Amanıñ emmōlu vallaha bilmedim (4/73)
Benim gözüm harab gédemióm sā sola (6/52)
3.3.4.3. SORU CÜMLESİ
“Soru yoluyla bilgi almayı amaçlayan cümle soru cümlesidir. Soru cümlesi, olumlu veya olumsuz olabilir. Soru sıfatları, soru zamirleri, soru edatları, soru zarfları ve soru eki -mı, -mi bir cümleye soru anlamı kazandıran unsurlardır.”
Hassa ağzındaki örnekleri şunlardır:
Ücede? (1/51)
Cenderme mîdiñiz ki? (2/27)
Ulan cāmi benim babamıñ malı mı? (6/23)
Ben seni gördüm müdü ne Fakı Musdafâl’de (9/1)
Mīrı görióñ mu? (3/38)
SONUÇ
Derleme ve incelememizin sonucunda, Hassa ağzının yazı dilimiz ve diğer Anadolu ağızlarından farklı ve ortak birçok yönünü tespit ettik.
Bu benzerlik ve farklılıkları tezimizin inceleme kısmında vermeye çalıştık. Sonuç kısmında genel hususiyetleri vermeyi uygun gördük. Yöreden yapmış olduğumuz derlemeler üzerinde yaptığımız incelemeler neticesinde yöremiz içerisinde ağız yapısı itibariyle farklılık gösteren yerin olmadığı kanaatine vardık.
İlçenin yerleşim tarihi hakkında teferruatlı bilgi veremedik. Bunun sebebi ise 1865’li yıllara kadar yörenin büyük merkezlerden uzak kalması, yörede köy ve göçebe yaşayışının hâkim olması ve bu yöreyle ilgili tarihî çalışmaların yetersiz oluşudur.
Bu çalışma bize, ilmî bir çalışmanın metodolojisini öğretti ve Türkçenin ne kadar zengin bir dil olduğunu daha iyi anlamamızı sağladı
Hassa ağzının Türkiye Türkçesi yazı dili ve diğer Anadolu ağızlarından farklı ve ortak özellikleriyle, yöre ağzını karakterize eden nitelikleri şöylece özetledik:
1. Birçok Anadolu ağzında da görülen ñ sesi yöremiz ağzında
yaygın olarak kullanılmaktadır.
2. Türkiye Türkçesinde d ve t ile başlayan ekler Hassa ağzında
genellikle d’lidir.
3. Ünlü ve ünsüz değişmeleri yaygın olarak kullanılmaktadır.
4. İlk hecedeki é (kapalı e) yöremiz ağzından derlediğimiz metinlerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
5. Yöremiz ağzında Arapça tesirinden dolayı Í, Î, Ú, Û seslerine rastlanmamaktadır.
6. y’nin etkisinden dolayı o-ö arası bir sese “ó” sık sık rastlanmaktadır.
7. Kalın olan k’lar yöremiz ağzında kelime başında, ortasında ve sonunda umumiyetle ġ (arka damak g’si)’ ya dönüşmüştür.
8. Yöremiz ağzında küçük ünlü uyumuna büyük bir temayül vardır.
9. İlerleyici ve gerileyici benzeşmeler yaygındır.
10. Tonsuzlaşma az, tonlulaşma çoktur.
11. Telâffuzu kolaylaştırmak için kelimeler çoğu kez Türkçeleştirilir.
12. Ses düşmelerinden kaynaklanan ünlü ikizleşmesi yaygındır.
13. Ünsüz düşmesi oldukça yaygındır.
Oğuz-Türkmen Özellikleri
1. Oğuzların büyük bir çoğunluğu ilk hecelerde kapalı e’yi benimsemişlerdir. Hassa ağzının tamamında kapalı e kullanılmaktadır.
2. Türkçenin her kolunda, diş ve diş eti ünsüzleriyle y ünsüzü, yanlarındaki ünsüzleri inceltirler. Fakat bu olay, Oğuz-Türkmen lehçelerinde daha yaygın ve belirgindir. Yöremiz ağzında da aynı özellikler sıkça görülür.
3. Oğuz-Türkmen lehçelerinde genellikle b yönünde görülen b>m değişikliği yöremiz ağzında da umumiyetle b yönündedir.
4. Oğuzcada ünlü, ünsüz değişimleri, ses ve hece kaynaşması olayları ile hece yutulması olayları öteki lehçelere göre daha gelişmiştir. Bu konuda yöremiz ağzı da aynı hususiyetlere sahiptir.
Kınık Boyu Dil Özellikleri İle Yöremiz Ağız Özelliklerinin Karşılaştırılması
1. Eski Türkçedeki genzel damak ñ’si yöremiz ağzında da olduğu gibi yaşamaktadır.
2. Eski Türkçedeki ķ- ve k- tonsuz damak sesleri tonlulaşarak yöremiz ağzında da
ġ- ve g-‘ye dönüşmüştür.
3. Bazı Anadolu ağızlarında görülen ķ > h değişimi yöremiz ağzında görülmez.
4. Belirli ünsüzlerin etkisi ile ünlü incelmeleri yöremiz ağzında da meydana gelmiştir.
5. Fiillerin soru şekillerinde, -mı? / -mi? soru ekinin bazı kiplerin çekiminde kip ekinden önce geldiği yöremiz ağzında da görülmektedir.
6. Ünlü düşmesinden meydana gelen uzunluklar dışında, kelimelerin ilk hecelerinde aslî ünlü uzunlukları ile ilgili uzun ünlüler vardır.
Avşar Boyu Dil Özellikleri İle Yöremiz Ağız Özelliklerinin Karşılaştırılması
1. Kelime başındaki ķ- / k- ünsüzleri tonlulaşarak ġ- ve g’ye dönüşmüştür.
2. r > l değişmesi vardır.
3. İki ünlü arasında bulunan ñ, g, y, ğ damak ve yanak ünsüzleri hece kaynaşması ile eriyip kaybolarak yanlarındaki ünsüzleri uzatmışlardır.
4. Çekimli fiillerde kullanılan 1. şahıs eki -m’dir.
5. -ışın / -işin zarf-fiil türleri vardır.
6. Üçüncü şahıslarda -acak , -ecek olarak değil, yalnız -cah , -cek olarak kullanılan gelecek zaman etki, 1. ve 2. şahıs çekimlerinde hece kaynaşmasına ve daralmaya uğrayarak -cim, -cig, ciñiz şekillerine girer.
Salur Boyu Dil Özellikleri İle Yöremiz Ağız Özelliklerinin Karşılaştırılması
1. Kelimelerin ilk hecelerinde kuvvetli vurgular ve yer yer vurgudan ileri gelen uzunluklar dikkati çekmektedir.
2. Kelime başında b- > p- değişiminden oluşmuş p-‘ler vardır.
3. Çekimli fiillerde 1. şahıs teklik eki -m, çokluk eki -ġ ve -g’dir.
4. Gelecek zaman eki, ek sonundaki k ünsüzünün yanındaki ünlüleri kalınlaştırma etkisi dolayısıyla hep kalın olarak kullanılır ve -caġ şeklindedir. 1. ve 2. şahıs ile çekimlendiğinde hece kaynaşmasına ve ünlü uzamasına da uğrar.
Kıpçak Dil Özellikleri İle Yöremiz Ağız Özelliklerinin Karşılaştırılması
1. Geniş ünlülerin genellikle daralması
2. -ç- > -ş- değişmesi
Görüldüğü gibi Hassa ağzında Oğuz-Türkmen ve tali derecede de Kıpçak dil özellikleri hâkimdir.
KAYNAKLAR
Ahmet Cevdet Paşa, Marûzât, Haz: Dr. Y. Halaçoğlu, İstanbul, 1980
AKSOY, Ömer Asım, Gaziantep Ağzı c.I,II,III Ankara, 1991
BANGUOĞLU, Tahsin, Türkçenin Grameri, Ankara, 1990
BEYAZIT, Bekir Sami, 1865-1866 Kürtdağı, Cebel-i Bereket, Kozanoğulları İsyanı ve Güneydeki Aşiretlerin İskânı, Antakya, 1989
BURAN, Ahmet-ALKAYA, Ercan, Çağdaş Türk Lehçeleri, Elazığ, 1999
CAFEROĞLU, Ahmet, Doğu İllerimiz Ağızlarından Toplamalar, İstanbul, 1942
ERCİLASUN, A. Bican, Kars İli Ağızları, Ses Bilgisi, Ankara, 1983
ERGİN, Muharrem, Türk Dil Bilgisi, Boğaziçi Yay., İstanbul, 1985
............................., Dede Korkut Kitabı, İndeks-Gramer, Ankara
............................., Orhun Abideleri, Boğaziçi Yay., İstanbul, 1995
HATİPOĞLU, Süleyman, Orta Toros Geçitlerinde Türk-Fransız Mücadelesi (1915-1921), Antakya, 1999
KARABORAN, Hilmi, “İslahiye ve Hassa’nın Kuruluşundan Önce Yerleşme Durumu”, V.Milletlerarası Türkoloji Kongresi, İstanbul, 1985
GÜLENSOY, Tuncer, Kütahya ve Yöresi Ağızları, Ankara, 1988
HALAÇOĞLU, Yusuf, XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, Ankara, 1988
KARAHAN, Leyla, Türkçenin Söz Dizimi, Ankara, 1991
...............................,Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, TDKY, Ankara, 1996
KORKMAZ, Zeynep, “Eski Türkçedeki Oğuzca Belirtiler”, Türkoloji Dergisi, VI, Ankara, 1974, 15-30
............................., “Bartın ve Yöresi Ağızları Üzerine”, Türkoloji Dergisi, Ankara, 1965, 103-106
............................, “Bartın ve Yöresi Ağızlarında Lehçe Tabakalaşması” Türkoloji Dergisi, II, Ankara, 1965, 265-287
............................, “Anadolu Ağızlarının Etnik Yapı İle İlişkisi Sorunu” TDAY Belleten, 1971, 21-32
............................, Nevşehir ve Yöresi Ağızları, 1, Ses Bilgisi, Ankara, 1977
............................, Türkçede Eklerin Kullanılış Şekilleri ve Ek Kalıplaşması Olayları, TDKY, Ankara, 1994
KÖK, Abdullah, Oğuzeli ve Yöresi Ağızları, Van, 1995, (Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış YLT )
KÜÇÜKER, Paki, Bingöl Merkez İlçe ve Köyleri Ağızları, Elazığ, 1988, (F.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış YLT )
ÖZKAN, Mustafa, Tarih İçinde Türk Dili, İstanbul, 1999
SÜMER, Faruk, Oğuzlar (Türkmenler), Tarihleri-Boy Teşkilatı- Destanları, İstanbul, 1992
TİMURTAŞ, F. Kadri, Eski Türkiye Türkçesi, İstanbul, 1981
TDK, Türkçe Sözlük, Ankara, 1988
TDK, Derleme Sözlüğü, Ankara, 1988
TDK, Tarama Sözlüğü, Ankara, 1988
YÜKSEL, Zühal, Polatlı Kırım Türkçesi Ağzı, TKAE, Ankara, 1988
A
ā darı: Beyaz darı (mısır) (3/50)
ā: Ak (7/13)
abacı: Aba satan (6/70)
abalı: Kalın elbiseler giymiş olan kişi (6/114)
abbā: Bembeyaz (8/53)
abdal: Genellikle düğünlerde davul, zurna çalan ve sepet ve elek örerek geçimini sağlayan insanlar. (1/73)
abdaz: Abdest (7/4)
Abdılla: Abdullah (1/64)
Abdıraman: Abdurrahman (6/89)
Ābez: Beyaz bez (Hassa ilçesine bağlı bir belde ismi) (6/25)
abıġad: Avukat (11/28)
aceib: Acayip (1/32)
acemi: Acemi (1/130)
acer: Yeni (1/108)
āç: Ağaç (3/503)
ād: Ağıt (6/72)
Adabazarı: Adapazarı (10/22)
adaled: Adalet (6/114)
adam: Adam (1/101)
Adana: Adana (3/92)
aday: Aday (6/115)
addır-: İşine son vermek (6/111)
aféd-: Affetmek (6/79)
aġadaş: Arkadaş (1/74)
Agdepe: Aktepe (Hassa ilçesine bağlı bir belde ismi) (6/128)
aġġız: Ak kız (3/6)
aġraba: Akraba (6/143)
aha: işte anlamında bir edat (4/56)
ahacıka: işte anlamında bir edat (8/198)
ahired: Ahiret (6/24)
ahmaġ: Ahmak (3/71)
ahraz: Sağır (7/106)
alıcı: Alacak olan (8/128)
ali: Bir isim (4/10)
ālie ālie : Ağlaya ağlaya (6/78)
aligobder: Helikopter (1/58)
ālim: Alim, ilim sahibi (3/70)
Allah: Allah (4/69)
altala-: Hastalığın artması (3/82)
Āmed: Ahmet (4/24)
amel: Yapılan iş. (6/24)
amelied: Ameliyat (3/92)
āmir: Rütbece üstün olan (6/152)
amma: Ama (1/101)
ana: Ana (4/74)
anca: Ancak (7/2)
ancaġ: Ancak (1/235)
anna-: Anlamak (6/102)
Anteke: Antakya (6/93)
ara: Ara (6/120)
Arab: Arap (1/134)
arazi: Arazi (6/120)
arıf: Arif (6/94)
ārmak: Ağarmak (8/53)
Arnavıd: Arnavut (8/7)
asger: Asker (1/48)
asmalı: Asmalı (6/115)
assubay: Astsubay (1/64)
aş: Yemek (8/179)
āşam: Akşam (1/230)
āşamaça: Akşama kadar (8/198)
āşamadar: Akşama kadar (6/124)
aşıla-: Aşı yapmak (3/60)
Aşo: Ayşe (11/64)
aşşā: Aşağı (1/7)
at: At (6/126)
atıncıġ: Atınca (1/72)
avara: Avare (9/4)
avrad: Kadın (4/29)
ay: Ay (1/220)
ayaġ: (3/79)
ayaġġabı: Ayakkabı (1/259)
Aydınnar: Aydınlılar, Yörükler (10/15)
āyed: Ayet (6/77)
aylıġ: Maaş, bir aylık geçen süre (1/131)
aynı: Aynı (1/115)
ayrı: Ayrı (3/38)
āz: Ağız (7/4)
āze: Aza (6/142)
Aziz: Aziz (5/21)
B
bā: (1/80)
baba: Baba (1/133)
babañgil: Babangil (3/14)
bacanaġ: Bacanak (6/162)
bacı: Bacı (7/80)
baça: Bahçe (5/35)
bad-: Batmak (1/40)
baġ-: Bakmak (2/148)
bahdier: Bahtiyar (3/48)
bakanlıġ: Bakanlık (6/67)
bāla-: Bağlamak (1/4)
balıġ: Balık (1/45)
bañġa: Banka (1/19)
bānmek: Beğenmek (6/150)
barabar: Beraber (8/131)
barġ: Bark (11/49)
basdambaġ: Basamak (1/55)
bas-: Basmak (1/68)
başġa: Başka (2/36)
başġan: Başkan (5/52)
başgedigli: Yüzbaşı vekili (1/98)
başlad-: Başlatmak (5/14)
başşaġ: Başak (2/123)
batal: Bir şeyin önemini kaybetmesi (10/4)
bayaġ: Biraz önce (1/29)
bazar: Pazar (1/215)
bāzi: Bazen (1/184)
begmez: Pekmez (5/34)
béla: Bela (1/4)
beledie: Belediye (11//15)
belki: Belki (7/98)
belkidem: Belki de (1/39)
belli: Belli (8/20)
ben: Ben (1/100)
bérbad: Berbat (8/38)
berg: Sağlam (1/266)
beri: Beri (3/78)
beribāzer: Normal (1/265)
beriki: Beriki (6/165)
berli: Beri (3/82)
bes: Sadece (1/39)
béş: Beş (1/6)
bey: Bey (5/4)
bıraġ-: Bırakmak (1/107)
bıranşid: Bronşit (3/2)
bıyıġ: Bıyık (1/224)
biâ: Bey (3/91)
bibi: Hala (4/62)
bid-: Bitmek (11/7)
biénamaz: Namaz kılmayan (7/23)
bil-: Bilmek (1/132)
biñ: Bin (sayı)
bin-: Binmek (4/54)
biög: Büyük (6/151)
biöl: Bir yol, bir defa (1/8)
bir: Bir (1/72)
bire: 1.Pire (1/91), 2.Bre anlamında edat (9/11)
birer: Birer (7/163)
birez: Biraz (1/90)
birġaç: Biraz (9/22)
birin: Birini (1/2)
birlig: Birlik (8/133)
birti: Biraz (7/30)
birucu: Bir kısmı (4/31)
bislimek: Beslemek (9/26)
bişié: Bir şey (1/15)
bişirmek: Pişirmek (3/51)
bit: Bit (1/91)
bitir-: Bitirmek (7/8)
biz: Ucu sivri delgi aleti (9/5)
bŏg: Büyük (3/53)
bol: Bol (6/77)
bŏle: Böyle (1/133)
bō-: Boğmak (8/195)
bōr: Böğür (1/19)
borc: Borc (5/22)
boşanıġ: Boşanmış (6/166)
boy: Uzunluk (2/9)
boyuna: Daima, durmadan (8/197)
Bozgiégler: Boz geyikler, Gaziantep’te bir yer ismi (5/4)
bozġunnuġ: Bozgunluk (5/28)
bozul-: Bozulmak (5/11)
bölge: Bölge (1/39)
bölüg: Bölük (2/3)
böyüg: Büyük (3/6)
buadlı: Bu kadar (11/49)
buçuġ: Buçuk (1/10)
buda-: Budamak (6/58)
bul-: Bulmak (6/126)
bunca: Bu kadar (7/2)
Bursa: Bursa (6/115)
buynuz: Boynuz (3/44)
buz: Buz (1/270)
bükül-: Bükülmek (2/23)
bütün: Bütün (1/263)
C
cadde: Cadde (1/249)
cambolad: Canı polat gibi, çok hareketli ve cesur olan (4/60)
cami: Câmi (1/64)
canavar: Canavar (1/38)
cem: Cam (1/218)
cenaze: Cenaze (1/30)
cenderme: Jandarma (2/7)
cesared: Cesaret (5/62)
cesed: Ceset (1/31)
cıbıldaġ: Çıplak (1/100)
cıydır-: Kabaca bir yol açıvermek (6/131)
cız-: Çizmek (6/159)
coab: Cevap (9/28)
cömad: Cemaat (6/82)
cuara: Sigara (4/5)
cuma: Cuma (4/42)
cumhuried: Cumhuriyet (1/249)
Ç
çā: Çağ, kuşak (8/1)
çadır: Çadır (4/38)
çadlaġ: Çatlak (1/34)
çakal: Çakal (4/19)
çalış-: Çalışmak (7/163)
çapar: Çapar (6/199)
çār-: Çağırmak (7/159)
çarp-: Çarpma (1/195)
çarşı: Çarşı (1/215)
çat-: Kurmak, yapmak (6/149)
çav-: Kulağa çalınmak (9/26)
çaylaġ: Acemi (1/132)
çaylı: Çaylı (4/44)
çeltig: Çeltik (7/12)
çéne-: Çiğnemek (6/72)
çente: Çanta (1/233)
çeşid: Çeşit (6/68)
çete: Çete (8/149)
çevir-: Çevirmek (3/3)
çevrig: Etrafı çevrilmiş yer (3/62)
çıġ-: Çıkma (2/133)
çınar: Çınar (8/137)
çilo: Sarışın olan kişiye verilen lakap (6/93)
çirkin: Çirkin (3/73)
çīr-: Çağırmak (8/58)
çoban: Çoban (9/16)
çocuġ: Çocuk (1/100)
çoġ: Çok (1/11)
çolābiş: Çolak İbrahim (5/43)
çög-: Çökmek (3/95)
D
dā: Daha, dağa (1/56)
dabança: Tabanca (1/64)
dāda: Dağda (1/58)
dadlılıġ: Tatlılık (7/208)
daġ-: Takmak (7/20)
daha: Daha (1/67)
dāl: Değil (1/15)
dalġıc: Dalgıç((1/32)
dal-: Dalmak (1/32)
dam: Çatısı olmayıp üstü toprak veya beton olan ev (7/65)
damahlıġ: Cimrilik (8/28)
damla: Damla (8/52)
danaboruġ: Bir lakap ismi (5/53)
dāni: Kadar anlamında bir edat (3/52)
danió: Seyrediyor, bakıyor (4/75)
daraġ: Tarak (2/85)
daş: Taş (5/22)
dayan-: Dayanmak (4/6)
dayı: Dayı (5/6)
debbo: Depo (1/248)
dede: Dede (5/37)
Dedemli: Hassa ilçesine bağlı bir köy ismi (6/ 1)
defder: Defter (1/206)
defnéd-: Defnetmek (5/6)
dehadle-: Denetleyerek seyretmek (9/4)
delānnı: Delikanlı (8/204)
deli: Deli (3/22)
delig deşig: Delik deşik (5/30)
delomar: Deli Ömer (4/9)
dé-: demek, söylemek (2/101)
demirçelig: Demirçelik (6/19)
dene: Tane (1/72)
deriñlig: Derinlik (1/34)
dérken: Derken (5/31)
deve: Deve (6/144)
devled: Devlet (/31)
devlüküsǖn: Ertesi gün (/286)
devriş: Derviş (8/19)
dezze: Teyze (3/65)
dıkıl-: Girmek (3/57)
dış: Dış (1/35)
diârmen: Değirmen (2/14)
dib: Dip (8/138)
digme: Dik olan yer (4/20)
dilegce: Dilekçe (1/21)
dilen-: Dilencilik yapmak (6/18)
din: Din (4/77)
dinamö: Dinamo (10/7)
dinne-: Dinlemek (1/30)
diyal: Değil (1/10)
Dōbayazıd : Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesi (1/49)
doġdur: Doktor (3/94)
doġuzan: Doksan (1/55)
dol-: Dolmak (3/50)
dolu: Dolu (6/164)
dōru: Doğru (9/3)
dosya: Dosya (1/18)
dozél: Dozer (6/154)
dön-: Dönmek (8/20)
dönüm: Bir uzunluk ölçüsü (1/85)
Dördyol: Hatay iline bağlı bir ilçe ismi (1/80)
dövled: Devlet (1/37)
dud-: Tutmak (9/24)
duhül: Giriş (1/216)
duman: Duman, sis (4/50)
dūn: Düğün (4/15)
dǖnede: Dünyada, sanırım anlamında kullanılan bir edat (7/107)
dūr: Dünür (9/1)
duraġlar: Duraklar (11/63)
duran: Duran, durmuş olan (4/17)
duşman: Düşman (4/16)
duşmancılanmak: Düşman sahibi olmak (4/16)
dutanaça: Tutana kadar (11/38)
düggen: Dükkân (1/19)
düneglig: Tüneklik (4/60)
dürüs: Dürüst (9/23)
düşgün: Düşkün (5/18)
düzen: Düzen (5/11)
düzül-: Düzülmek (1/114)
E
Ebeşōllar: Ebeşoğulları isminde bir soy (8/204)
Ébıcel: Ebu Cehil (6/38)
ed: Et (1/111)
ede: Erkek kardeş (1/250)
éd-: Etmek (7/15)
éé: Devam et anlamına gelen bir ünlem (11/2)
efendi: Efendi (1/32)
egseri: Ekseri, genellikle (5/26)
éha: Bir ünlem (3/47)
ekin: Ekin (5/43)
el: El (4/55)
elbise: Elbise (1/99)
eletmek: Ulaştırmak (1/127)
elli: Elli (1/216)
Emecenner: Emmeyi sevenler anlamında bir lâkap (8/6)
emeg: Emek (6/25)
emegli: Emekli (6/156)
emir: Emir (1/134)
emmitte: Amca oğlu (8/10)
eñ: Parmakların açılıp bükülen kısmı (3/50)
enayi: Enayi (6/71)
er: Er (1/104)
erat: Erler (1/100)
Ereli: Ereğli (10/9)
Érmanı: Ermeni (5/10)
Erzurum: Erzurum (1/257)
esablar: Sahabeler (1/254)
esas: Esas (4/5)
eses: Esas (4/3)
esger: Asker (1/131)
esgerlig: Askerlik (7/8)
esgi: Eski (1/118)
eşā: Eşya (7/80)
eşgiya: Eşkıya (5/64)
eşşeg: Eşek (6/108)
étim: Eğitim (10/29)
etraf: Etraf (10/25)
ev: Ev (1/135)
evel: Evvel (1/7)
evelki: Evvelki (1/11)
ever-: Evlendirmek (11/38)
evlad: Evlad (1/102)
evliya: Evliya (1/222)
éyi: İyi (3/12)
eyice. İyice (7/3)
ezen: Ezan (6/164)
F
Fadıġlar: Bir soy ismi (5/57)
fadıma: Fatma (3/65)
fakad: Fakat (1/171)
fakı: Fakih (3/30)
fakir: Fakir (3/1)
falan: Falan (5/41)
farg: Fark (8/51)
fasilie: Fasulye (11/57)
fazla: Fazla (1/10)
felan: Falan (6/78)
fes: Fes (11/78)
fésad: Fesat (5/39)
Fıransız: Fransız (5/11)
Fidan: Fidan (3/6)
fidne: Fitne (5/39)
filan: Filan (8/19)
fiş: Elektrik fişi (1/271)
foto: Fotoğrafçı (7/91)
fotura: Fatura (1/9)
fukara: Fakir olan kişi (1/89)
Ġ
Ġabaġdepe: Kabak tepe (Bir yer ismi) (8/70)
ġabıġlı: Kabuklu (11/61)
ġabır: Kabir (4/11)
ġabil: Kabul (5/25)
ġabine.. Kabine (4/12)
ġabze: Kabza (10/31)
ġaç-: Kaçmak (9/22)
ġad: Büyük kaya (3/59)
ġadar: Kadar (1/104)
ġadın. Kadın (1/17)
ġafa: Kafa (5/45)
ġalb: Kalp (3/89)
ġal-: Kalmak (1/28)
ġamyon: Kamyon (5/58)
ġan: Kan (3/85)
ġapalı: Kapalı (7/11)
ġar: Kar (1/259)
ġara: Kara (3/73)
Ġarabekirler: Kara Bekirler (5/35)
Ġaraduman: Kara Duman isminde bir lâkap (4/48)
garaġol: Karakol (9/9)
Ġaramanġaşlı: Karmankaşlı (Karamankaşı bir yer ismi) (1/227)
ġarargeh: Karargâh (1/242)
ġaratavıġ: Kara tavuk (6/1)
ġard: Kart (1/251)
ġardaş: Kardeş (8/9)
ġarın: Karın (3/4)
Ġariélan: İskenderun ilçesinde Kara Yılan beldesi (9/20)
Ġarmaġarışıġ: Karmakarışık (8/40)
ġatıl-: Katılmak (5/16)
ġatışıġ: Katışık (8/40)
ġâvır: Kâfir (9/28)
ġavla-: Kavlamak (1/267)
ġaya: Kaya (3/59)
ġayġısız: Kaygısız (1/244)
ġaymakam: Kaymakam (6/161)
ġaynana: Kaynana (7/13)
Ġayseri: Kayseri (1/71)
ġazā: Kaza (2/3)
ġazan-: Kazanmak (7/70)
Gazeluşā: Gazel Uşağı, Hassa ilçesine bağlı bir köy ismi (6/85)
ġazi: Gazi (1/252)
geber-: Gebermek, ölmek (1/104)
geçi: Keçi (9/4)
geç-: Geçmek (6/84)
ggéd-: Gitmek (1/24)
gelin: Gelin (7/22)
gelinnig: Gelin adayı (7/94)
gemi: Gemi (1/27)
genç: Genç (11/20)
gendi: Kendi (1/223)
gene: Yine (3/12)
general: General (1/251)
gerā: Gereği (3/46)
géri: Geri (4/35)
ggeş-: Geçmek (11/33)
geveze: Geveze (6/107)
gezin-: Gezinmek (1/232)
ġıdıllar: Kızıllar (11/62)
ġılıç: Kılıç (5/6)
ġıl-: Kılmak (3/12)
ġına: Kına (1/119)
ġır: Kır (6/3)
ġıran: Veba (3/57)
ġırıl-: Kırılmak (7/44)
Ġırkan: Kırıkhan (3/87)
ġısım: Kısım (1/232)
ġış: Kış(3/36)
ġıvra-: Kıvramak (6/20)
ġıymad: Kıymet (7/53)
ġız: Kız (3/4)
Ġızañobası: Kızan Obası (Hassa ilçesinin Yukarıkarafakılı köyünün bir mahallesi) (11/65)
ġızġınnıġ: Kızgınlık (3/85)
Gızıllaruşā: Kızıllaruşağı (11/61)
gimi: Gibi (1/128)
gir-: Girmek (5/39)
ġoca: Koca, büyük (1/46)
ġomando: Komando (9/20)
ġomser: Komser (6/93)
ġonşu: Komşu (5/36)
ġonuş-: Konuşmak (6/106)
ġorġ-: Korkmak (6/75)
Ġorieli: Koreli (6/107)
ġorǖcü: Koruyucu (1/41)
ġoy-: Koymak (8/197)
ġoyun: Koyun (11/70)
göçmen: Göçmen (3/35)
gönder-: Göndermek (6/70)
göre: Göre (1/39)
görev: Vazife (1/245)
görümce: Görümce (7/99)
göş-: Göçmek (4/53)
gözel: Güzel (3/12)
ġubba: Kubbe (8/43)
ġufad: Kuvvet (3/89)
ġulaġ: Kulak (6/125)
ġumandan: Kumandan (1/234)
Ġuran: Kur’an (4/14)
ġurban: Kurban (3/7)
ġur-: Kurmak (7/104)
ġurtar-: Kurtarmak (5/13)
ġuru-: Kurumak (6/103)
ġuşan-: Kuşanmak (3/5)
ġuşcu: Kuşçu (6/51)
güccücüg: Küçücük (3/1)
güccüg: Küçük (3/5)
güdme: Güdmek (7/26)
güllü: Güllü (9/4)
Gülten: Bir kadın ismi (3/65)
gün: Gün (1/271)
günah: Günah (7/98)
güşlü: Güçlü (5/62)
H
habar: Haber(1/30)
Hacca: Hatice (3/7)
Haceli: Hacı Ali (6/93)
Hacılar: Hassa ilçesine bağlı bir köy ismi(4/30)
haci: Hacı (4/42)
hadda: Hatta (10/6)
hafda: Hafta (1/4)
hafif: Hafif (3/80)
hagadan: Hakikaten (1/32)
hala: Hala (5/30)
halbıkına: Halbuki (9/27)
halbise: Halbuki (3/74)
Haleb: Halep (5/34)
Halil: Halil (5/37)
hañġısı: Hangisi (1/243)
hapır hupur: Bir ünlem (3/49)
harb: Savaş (10/23)
has: Has, sebep (6/15)
Hasa: Hassa Hatay’a bağlı bir ilçe (1/23)
hasdalıġ: Hastalık (3/1)
hasdāne: Hastane (1/264)
hāşa: Haşa (6/71)
hatın: Hatun (9/24)
hatir: Hatır (9/14)
haydı: Haydi anlamında bir ünlem (9/28)
hayrad: Hayret (9/11)
hazmédmek: Hazmetmek(5/63)
he: Evet anlamında bir ünlem (6/2)
heb: Hep (5/23)
héç: Hiç (6/86)
hele: Bir ünlem (9/15)
hêle: Nasıl anlamında bir ünlem (7/105)
hepié: Hepsi (1/165)
hepisi: Hepsi (6/193)
heralde: Herhalde (4/27)
herif: Adam (1/68)
herkiş: Herkes (1/82)
hésab: Hesap (8/64)
heyye: Hiç olur mu anlamında bir ünlem (11/35)
hısım: Akraba (4/1)
hızmad: Hizmet (10/33)
hī: Efendim, buyur anlamında bir ünlem (7/28)
ho: Çok az kullanılan efendim anlamında bir cevap edatı (4/20)
hobla-: Zıplamak (6/109)
hoho: Çok sevinmeyi ifade eden bir ünlem edatı (3/7)
horanta: Aile bireylerinin hepsi (4/39)
horuz: Horoz (8/196)
hoy hoy: Reddetme ifade eden bir ünlem edatı (7/41)
hökümed: Hükümet (6/105)
Hösün: Hüseyin (8/4)
hudud: Hudut (1/49)
huylan-: Yapılan bir davranışa tepki ile cevap vermek (6/10)
huzulu: Fuzuli,gereksiz (1/16)
hüdüd: Hudut (2/5)
hüsūsi: Hususi (4/54)
I
ıcıġ: Azıcık (6/61)
ıhdier: İhtiyar (9/21)
ıñġıl ıñġıl: İnleye inleye (3/93)
Irab: Rab, Allah (7/77)
ırādsızlıġ: Rahatsızlık (7/78)
ırahmadlıġ: Rahmetli (5/44)
ıras: Rast (7/93)
Iraşo: Raşit (6/162)
ırazı: Razı (7/2)
ıriés: Reis (6/116)
İ
î: Efendim, buyur anlamında bir edat (9/11)
ibdal: İptal (1/12)
iİçirā: Biraz iç tarafı (2/14)
îdam: İdam (5/61)
İdiris: İdris (4/5)
ié: İyi (7/41)
ikūn: İki gün (1/230)
ilac: İlaç (8/47)
ilg: İlk (4/64)
ilkine: İlk kez (6/62)
ille: Mutlaka (8/15)
imegle-: Emeklemek (7/60)
imzéd-: İmzalamak (6/166)
inād: İnayet (6/164)
incid-: İncitmek (10/31)
ineg: İnek (7/32)
inzibad: İnzibat (1/224)
irel: İleri (4/74)
irezil: Rezil (10/32)
irüşved: Rüşvet (6/65)
İsgendurun: İskenderun (6/159)
İshaġ: İshak (1/50)
islah: Islah (6/81)
İslahie: İslahiyye (8/59)
is: Duman kiri (1/60)
İsmed: İsmet (7/40)
İsod: Bir Ermeni ismi (5/20)
işalla: İnşaallah (7/66)
işde: İşte anlamında gösterme edatı (6/16)
işdima: İçtima (1/259)
K
kâfır: Kâfir (9/7)
kâh: Bazen anlamında bir zarf (7/20)
kak-: Kalkmak (11/30)
kelam: Söz (6/96)
kelle: Baş (4/9)
kene: Defa (8/32)
kepaze: Kepaze, rezil (7/50)
kéri: “sonra” anlamında bir edat (4/74)
kérli: “sonra” anlamında bir edat (4/28)
kesigli: İskenderun ilçesine bağlı bir köy ismi (4/44)
keş: Çökelekten yapılan bir tür yiyecek (3/50)
kéşkem: Keşke (11/43)
ki: Bir bağlaç (6/11)
kiâd: Kâğıt (6/49)
kibirdedmek: Gözü çabucak açıp kapamak (8/51)
kilise: Kilise (6/46)
kim: Kim soru zamiri (6/68)
kimin: Gibi edatı (6/37)
kitab: Kitab (6/86)
kŏ: Köy (6/70)
Konya: Konya (10/9)
korku: Korku (4/37)
kög: Soy, sülale, nesep (2/60)
kömmek: Gömmek (4/9)
kömür: Kömür (1/269)
köpeg: Köpek (1/45)
kör: Kör (6/165)
köse: Sakalı ve bıyığı olmayan (6/85)
kötü: Kötü (4/55)
künde: Günde, her gün (4/19)
L
laf: Lâf (1/216)
levazım: Levazım (2/14)
lisde: Liste (1/299)
löbed: Nöbet (1/69)
Lübnan: Lübnan (5/20)
M
mafaza: Koruma, muhafaza etme (1/92)
magbuz: Makbuz (1/3)
Mahammed:Muhammed ismi (7/82)
mahgeme: Mahkeme (6/157)
Mahmīd:Mahmut (3/70)
Maladie: Malatya (11/67)
mālle:Mahalle (6/52)
Maraş: Kahramanmaraş (5/28)
marhamed: Merhamet (6/157)
masaflı:Masraflı (1/16)
māsuz: Sahte olarak, kandırmak için yapma (1/234)
māşalla: Maşaallah (1/57)
māşer: Mahşer (9/27)
Medler: Hassa ilçesinin Hacılar köyünde bir sülale ismi (3/25)
mekine: Makine (4/54)
mekruf:Mekruh (6/40)
meleg: Melek (3/80)
Memmed: Mehmet (1/219)
memur: Memur (6/45)
menmun: Memnunluk, memnuniyet (7/8)
meresci: Mirasçı (8/26)
mermi: Mermi (2/5)
meseb: Mezhep (1/154)
mesud: Mesut, mutlu (7/168)
metirō: Metre (6/54)
Mévla: Allah (7/79)
mezer: Mezar (8/30)
mezunied: Mezuniyet (1/215)
mıġdar: Muhtar (6/1)
mılla: Molla, hoca (3/74)
Mısdafa: Mustafa (7/89)
mıyana: Muayene (9/9)
mide: Mide (3/90)
mielud: Mevlit (7/89)
millet: Millet (7/12)
millon: Milyon (1/6)
miltan:Mintan (6/44)
minafıġ: Münafık (6/29)
minare: Minare (1/55)
motor: Motor (6/94)
mualif: Muhalif (6/105)
mudlaka: Mutlaka (9/17)
murd: Mersin ağacı, bir meyve ismi (4/14)
Musduġ: Mustafa kelimesinin genellikle çocuklar için söylenişi (7/96)
musġa: Muska (6/22)
müdded: Müddet (5/5)
müfdü: Müftü (6/14)
mühüm:Mühim (7/91)
müjde:Müjde (1/219)
mülg: Mülk (3/42)
Müslüman: Müslüman (5/10)
N
namaz: Namaz (6/56)
namıs: Namus (1/246)
na uçun: Ne için? (3/62)
neçe: Nice (6/9)
nedîn: Ne diye? (1/231)
nene: Nine (3/69)
nesil: Nesil (1/254)
niye:Ne için? (4/47)
nizamie: Nizamiye (1/231)
nugsan: Noksan (6/94)
O
oda: Hassa ilçesinin Dedemli köyünde büyük çınar ağaçlarının bulunduğu yer. (8/22)
okud-: Okutmak (9/8)
ol: Oğul (3/42)
olan: Ulan anlamında kullanılan bir tür seslenme edatı (6/35)
olay: Olay (5/28)
ol-: Olmak (8/54)
omuz: Omuz (6/36)
onnar: Onlar (9/15)
ora: O yer anlamında bir zamir (7/26)
ōredmen: Öğretmen (3/63)
orman: Orman (10/2)
oruc: Oruç (6/16)
osan-: Usanmak (7/104)
Osmanlı: Osmanlı Devleti (5/23)
ōsürüg: Öksürük (3/80)
otur-: Oturmak (8/163)
Ö
öküz: Öküz (6/129)
ŏle: Öyle (1/215)
ŏliese: Öyleyse, öyle ise (3/70)
öndelig: Önderlik, liderlik (5/57)
ördūñ: Ördüğün (6/28)
öte: Öbür taraf (3/55)
ötǖz: Öteki yüz, Hassa’da Amanos dağlarının arka tarafı için de kullanılır. (4/16)
Özalb: Van ilinin bir ilçesi (3/3)
özel: Özel (7/159)
özlem: Özlem (5/51)
P
padlad-: Patlatmak (5/41)
palta: Balta (4/38)
pambıġ: Pamuk (1/140)
para: Para (6/19)
paspas: Paspas (1/217)
paşa: Paşa, general (1/50)
payam: Badem (7/43)
peg: Pek anlamında bir zarf (5/57)
péş: Arkası sıra (6/9)
pıñar: Pınar (5/59)
pilaka: Plâka (6/155)
pis: Pis (6/79)
piyade: Piyade (3/8)
posdāne: Postane (1/249)
pölünüg: Bölünmüş olan (4/6)
R
Rasim: Rasim ismi (1/246)
S
sabānan: Sabahleyin (6/136)
sabır: Sabır (4/70)
saç:Saç (7/13)
safa: Hoş, safa (3/63)
sakad: Sakat (5/45)
sakallı: Sakallı (6/4)
sālam: Sağlam (3/959
salkım: Salkım, üzüm salkımı (5/58)
sal-: Bırakmak (8/89)
salon: Salon (1/220)
saman: Saman (7/29)
saray: Saray (1/50)
sārı: Gibi anlamında bir edat (1/42)
satı: Zaten anlamında bir edat (7/39)
sat-: Satmak (7/29)
savışan: Giden, geçen (4/68)
sayġı: Saygı (5/65)
sayıl-: Sayılmak (7/99)
sayın: Sayın hitabı (6/62)
say-: Saymak (6/127)
seç-: Seçmek (7/165)
selam: Selam (1/26)
sene: Yıl (6/64)
senelig: Yıllık (7/156)
sepele-: Serpmek, silkeleyerek serpmek. (1/218)
sesden-: Seslenmek, konuşmak, konuşarak müdahale etmek (7/102)
sıġ-: Sıkmak ((7/25)
sına-: İmtihan etmek (6/158)
sıra: Sıra (9/13)
sırt: Sırt (7/10)
siâb: Sahip (4/17)
silā: Silahı (1/38)
silig: Silik (6/110)
siod: Söğüt, Hassa ilçesinin bir köyü (8/106)
sivari: Süvari (10/28)
soan: Soğan (9/23)
sōġ: Soğuk (1/257)
sŏlemek: Söylemek (5/56)
sōna: Sonra (9/13)
sōnamie: Sonra anlamında bir edat (11/29)
sōra: Sonra (4/77)
sōrallaġ: Biraz sonra anlamında (7/28)
soru: Soru (3/66)
sosyetig: Sosyetik (9/15)
sülahi: Sürahi (1/215)
sülale: Soy, nesep (8/71)
Süllü: Süleyman isminin kısa söylenişi (8/24)
sürgün: Sürgün (5/28)
şād: Şahit (6/65)
şaka: Şaka (5/22)
şakır şakır: Buz sesinin yansıma anlamı (1/271)
şān: Şahin (5/4)
şañġırdaġ: Parçaları sallanınca ses çıkaran eski araba (6/165)
Şarġlı. Şarklı, Hassa ilçesinin bir köyü (7/94)
şavral: Şalvar (6/35)
şeref: Şeref (7/58)
şéytan: Şeytan (3/68)
şıhlıġ: Şıhlık, şeyhlik (6/21)
şikād: Şikâyet (6/65)
şindi: Şimdi (7/69)
şindieçe: Şimdiye kadar (7/33)
şindilig: Şimdilik (11/24)
şirket: Şirket (6/154)
şo: Şu zamiri (6/96)
şŏle: Şöyle (6/109)
şuncacıġ: Şu kadarcık anlamı (3/90)
şura: Şura zamiri (1/260)
şükür: Şükür (3/54)
T
tablı: Düzgün (1/27)
tac: Taç (7/39)
tāciz: Rahatsız etmek ve olmak (1/23)
taġsi: Taksi (7/91)
tahmin: Tahmin (3/16)
talaş: Telaş (7/51)
talla: Tarla (11/81)
taman: “Hani ya” anlamında bir edat (8/53)
tamāşa: Temaşa, seyir (1/249)
tā: Uzaklık ifade eden bir ünlem (3/77)
tavla: Binanın avlusu (1/77)
tayın: Tayin (8/16)
tedavi: Tedavi (5/34)
tél: Telefon (81/92)
téléfon: Telefon (1/103)
tem: Tam (4/67)
temelli: Sadece anlamında (8/49)
temsile: Mesela (4/56)
tene: Tane (7/14)
teneg: Tane (8/16)
terbie. Terbiye (1/245)
terged-: Terk etmek (6/42)
terör: Terör (5/51)
tesgirecilig: Terhis olma (1/215)
téz: Çabuk
tıraş: Tıraş (1/225)
tiâbi: Elbette (2/3)
tiken: Diken (3/87)
Tiyeg: Tiyek, Hassa ilçesinin bir köyü (4/31)
tŏbe: Tövbe (1/24)
tobraġ: Toprak (5/15)
tomburdan-: Homurdanmak (4/73)
topuġ: Topuk (1/260)
Tozlu: Hassa ilçesinin bir yaylası (1/61)
töremek: Türemek (4/8)
tören: Tören (1/30)
trié: (6/154)
tüb: Tüp (1/37)
tüm: Bütün (3/51)
tümücü: Hepsi (8/40)
Türgler: Türkler (5/12)
türkü: Türkü (2/15)
U
uçun: İçin (3/69)
ula:Ulan ünlemi (1/255)
ulaş-:Yetişmek (3/74)
ūraş-: Uğraşmak (3/12)
urusya: Rusya (1/27)
usda: Usta (5/43)
usul: Yavaş (1/27)
uşaġ: Çocuk (11/29)
Ü
üce: Yüce, yüksek (1/51)
ücret: Ücret (6/24)
üş: Üç (11/37)
üzine: Üstüne (1/56)
V
vahıt: Vakit (6/75)
valilig: Valilik (6/67)
vallaha: Vallahi anlamında yemin (4/54)
var-: Yetişmek, ulaşmak (2/23)
vasied: Vesait, vasıta (4/72)
Vaysal: Veysel (6/7)
vérasılı: Velhasılı (6/25)
vérgi: Vergi (3/58)
vezir: Vezir (10/32)
Y
yabdır-: Yaptırmak (1/18)
yabyalīz: Yapayalnız (8/203)
yadsın: Yatsı (6/164)
yaġlaş-: Yaklaşmak (1/3)
yaho: Yahu anlamında bir edat (1/70)
yālı: Yağlı (3/90)
yalıñız: Yalnız (3/61)
yamaş: Yamaç (3/61)
yamıl-: Yamulmak (2/25)
yāmır: Yağmur (7/20)
yān: Yeğen (8/33)
yanaş-: Yanaşmak (6/26)
yanı:Yani (8/19)
yañlış:Yanlış (1/236)
yārın: Yarın (3/42)
yasaġ:Yasak (1/154)
yaşınca: Aynı yaşta, yaşı aynı (8/5)
yazġı: Kader (7/95)
yazı: Ova (1/270)
yazōne: Yaz önü (8/39)
yéñi:Yeni (1/18)
yér:Yer (9/14)
yītıcı: Yırtıcı (1/38)
yokarı: Yukarı (4/4)
Yolçatı:Dört yolun kesiştiği yer. Hassa’nın bir beldesi (6/71)
yōsul: Yoksul (7/9)
yörîş: Yürüyüş (10/28)
Yörüg:Yörük (10/9)
yörü-:Yürümek (3/86)
yud-: Yutmak (5/45)
yurd: Yurt (3/94)
Yusub: Yusuf (4/3)
yügseg: Yüksek (5/47)
Z
Zala: Bir kadın ismi (6/30)
zam: Zam (1/9)
zan: Zan (5/40)
zaral: Zarar (4/40)
zatı:Zaten (6/58)
zengine-: Zenginleşmek (4/50)
zêtin: Zeytin (3/58)
zıdlaş-: Zıtlaşmak (4/16)
zından: Zindan (7/52)
zırh: Zırh (1/41)
zibil: Hayvan gübresi (4/42)
ziyared: Ziyaret (4/17)
zoba: Soba (3/87)
|